Lena Soylu...
Yine ailesinin kavga sesleriyle uyumaya çalışan bir kız. Henüz 10 yaşında. Hayatı bilmiyor. Aile nedir?
Bilmiyor.
Küçük odasında yatağının köşesinde ağlayarak uyumaya çalışan Lena. Bir gürültü ile ayağı kalktı ve bir çığlık attı. Son bir silah sesi duydu. Son bir çığlık. Annesinin son çığlığı..
Babası Murat bir küfür savurdu. Lena ağlamıyordu. Duran ağlaması ve son duyduğu çığlık...Lena çok iyi biliyordu ki artık annesi yoktu. Babası gidecekti acımasız babası giderken annesini de almıştı geriye ise morluklar içinde cılız bir çocuk bıraktı.
Lena ağır adımlarla odasından çıktı. Karşı odada annesini yerde yatarken gördü etraf kan olmuştu. Babası gitmişti.
"Anne! Uyuyor musun? Anne yerler boya olmuş ama ben yapmadım beraber temizleyelim hadi uyan!.Annesi uyanmadı. Yerde kırmızı boylar vardı. Lena annesinin yanına gitti ve yere eğildi. Annesinin yüzündeki lekeler ve yaralar her zamankinden daha çoktu.
"Anne!Yüzün azcık kötü olmuş. Ama çok güzelsin. Merak etme olur mu?"
"Anne!"
"Anne saçlarımı örgü yapar mısın?"
"Anne hadi artık bak hem sen dedin ya ağlarsan üzülürüm diye artık ağlamıyorum göz yaşlarım bitti mi anne?"
"Uyan anne çok acıktım"
"Sen açsan ben yemek yapıyım ikimize"
"Ama sen kızarsın batırma üstünü dersin. Mutfak kirli olmasın, uyanınca toplamak zor olur dimi anne?"
"Anne, babam gitti kalkabilirsin. Gitti o."Kalkmadı. Annesi uyanmadı. Boyalar temizlenmedi. Lena'nın saçlarını kimse örmedi. Mutfak kirlenmedi. Oysa Lena ne çok istemişti. Annesi uyansın ,boyaları temizleyelim, etraf kirli olduğu için annesi tekrar şikayet etsin, saçları örülsün. Lena ne kadar istediyse kader o kadar imkansız kıldı. Belki 1 belki 2 belki 3 saat geçti. Lena elinde tarağı ile annesinin başında oturuyordu. Aklına annesini ellerini birleştirmiş avuçlarını açmış. Babasının gelmemesi için söylenirken görmüştü. Annesinin yanına gidip ne yaptığını sorduğunda ise "Dua ediyorum kızım, Allah'tan sabır istiyorum" cevabını almış ve annesinden nasıl dua edilmesi gerektiğini öğrenmişti. Annesini taklit ederek ellerini birleştirdi ve avuçlarını açtı.
"Allah'ım ben annemi istiyorum. Babam gitsin. Ama annem kalabilir mi?"
Sürekli dua etti. Ama olmadı.Lena elinde tarağı ile annesinin yanında uyuya kalmıştı. Uykunun en tatlı kısmındaydı. Kapı şiddetle açıldı ve o girdi. Lena'yı saçından tuttuğu gibi ayağı kaldırdı. Lena yeni uyanmış olmasının da etkisiyle şaşkınlıkla babasının yüzüne bakıyordu. "Gidiyoruz." Tek kelime, dokuz harf, bir kader.
Babasına ne kadar karşı koymaya çalıştıysada başaramadı. "Annem!" "Annem ne olacak?" "Sen insan değilsin!" Ağlamaya başladı Lena çünkü annesinden ayrılıyordu.
Babası bir tokat savurdu.
Lena acıyla annesine baktı. Her babası ona vurduğunda annesi kurtarırdı.
Gelsin istedi.
Babam vursun bana belki gelir dedi.
Ama annesi gelmedi.
Lena ağlamasını susturdu. Ölümle tanıştı. Artık ikna oldu annesinin ölümüne. Babası, Lena'yı kucağına aldı. 10 yaşındaki o çocuğu babasıyla o evden çıktığında annesinin yanında bıraktı.
Kız çocuğu öldü. Kadın doğdu.Lütfen kitabımı olabildiğince paylaşın yorum ve beğeni benim için çok önemli teşekkür ederim.
İlk bölüm olduğu için çok kafanız karışsın istemedim bu yüzden kısa oldu hemde baya kısa yazdım. Diğer bölümler çok eğlenceli ve uzun olacak emin olabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA YILDIZI
Teen FictionBu kitap size hediyedir. Bu benim Lena'nın ve Vefa'nın duyguları bu sizin duygularınız bunları biz yaşayacağız. O gün elimi tuttu. Ve son kez gitti.