Kyungsoo eve dönünceye değin, onunla geçen hiçbir ânını unutmamak için büyük bir gayret sarf ediyordu. Minseok'a anlatacak çok şeyi vardı. Onu dinlemekle ne iyi ettiğini söyleyip durdu kendine.
Eve döndüğünde Minseok kapının sesini duyar duymaz ona koştu.
"Kiminleydin?!" dedi endişeyle.
Kyungsoo ona şaşkın bir gülüşle "Ne demek kiminleydim! Bana buluşma ayarladığını unutmak için ne kadar içtin?"
Minseok oflayarak saçlarını dağıttı.
"Sana ayarladığım arkadaşım kaza geçirmiş. Az evvel bana ulaştı. Buluşmaya gidemediği için üzgünüm falan dedi."
KyungSoo'nun hayretle genişledi gözleri. Olduğu yere çöküp oturdu. Birçok düşüncenin seline kapılmış, önce hangisini ele alması gerektiğini bilmiyordu.
"Arkadaşın iyi mi?" diye sormak geldi aklına.
"Bir şey olmamış çok şükür."
"Neyseki" dedi silik bir sesle. Bütün gün yaşadıkları gözlerinin önünden geçti. Hadi kendisi yanlış anlamıştı ama ya Jongin? O neden ona ayak uydurmuştu? Neden kendisinin kim olduğunu söylememişti. Teknik olarak söylemişti. Ortada bariz bir yanlış anlaşılma vardı ama o da bunu düzeltmek için bir şey yapmamış aksine onunla vakit geçirmişti.
"Ama tarifine uyuyordu" dedi onu ilk gördüğü ânı hatırlamaya çalışırak.
"Uzun boylu, uzun saçlı, kahve ceketli, Prince charm biri."
Minseok ona şaşkın şaşkın bakarken "ondan hoşlandın mı yani?" diye sordu heyecanla.
Kyungsoo ellerini yüzüne kapatarak başını salladı.
"Ee iyi o zaman, teknik olarak bir görüşmen oldu ve o kişiden hoşlandın. Bu iyi haber Kyungsoo!"
Minseok KyungSoo'nun ellerini tutup kaldırdı yerden. Onu mutfak masasına bıraktı. Birer elmalı soda açtı.
"Anlat bakalım neler oldu, nasıl oldu? Neyini beğendin? Ne kadar hoşlandın?"
"Ama arkadaşın?"
"Onunla ilgilenen bir alay insan var, merak etme. Sen kendinden bahset."
Kyungsoo ağır bir nefes bıraktı.
"Dediğin kafenin önünde bekliyordum. Dediğin tarifte biri yanımda durdu. Ne bileyim, arkadaşın sandım. Normal kendimi tanıttım. Nereye gidelim dedim."
Minseok'u bir gülme aldı.
"Film gibi yahu!" dedi sakinleşince.
"Çok utanıyorum, gülme. Niye ben değilim demedi ki?!"
"Belli ki o da senden hoşlanmış ve bu fırsatı değerlendirmiş" dedi Minseok KyungSoo'ya göz kırparak.
"Bilemiyorum. Ona kafeye mi gidelim figür müzesi mi dedim. Hah, bak şimdi fark ettim. Müzeyi gösterdiğimde 'burada mıymış kaç defa önünden geçmişim' dedi. Demek ki müzeyi arıyormuş zaten, ben teklif edince de belki utandırmamak için kabul etti."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wonder Love
FanficKyungsoo Disney aşklarını hayal etmekten gerçek aşkı unutmuştu. Jongin ona hayallerinin de ötesinde bir aşk verdi . 14 Şubat KaiSoo sevgililer günü fikayesi ᰔᩚ