BENİM İÇİN ÖLÜRMÜSÜN?

499 173 120
                                    

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım.Ayrıca bölümü çevrimdışı listede okumayın.Bu okunma sayısının düşmesine sebep oluyor.

Önemli:Karakterlerin fotosunu ilk bölümde paylaştım.Merak edenler oradan bakabilir.

♥️♥️♥️♥️İYİ OKUMALAR ❤️❤️❤️❤️

Kitabın sayfalarını çevirerek içine bakındım.Hiçbir şey anlamıyordum.İçerisindeki yazılar baya eskiydi.Hangi dilde yazıldığını bile bilmiyordum.Keşke yanımda telefonum olsaydı.

Gözlerimi kapatarak "sen okuyabiliyor musun Kızıl?" dedim.Birkaç saniye sonra "sayfaları çevirmeyi bırakırsan okuyacağım" diye cevap verdi.Ben sayfalara bakınırken Doruk'ta kapıda nöbet tutuyordu.

Kızıl yazıları okurken bende sayfadaki resimlere dikkatlice bakındım.Sayfanın üzerinde bir gözü kırmızı diğer gözü ise mor olan bir Oni'nin fotoğrafı vardı.Kızıl'a benziyordu.Hatta ondan daha korkunçtu.Yüzünde boydan boya bir yara izi vardı.Fakat bu normal bir yara izi değildi,elimdeki yanık iziyle aynıydı.Şuan bunun sebibini merak etmeye başlamıştım.Bu Oni kimdi ve onun gücü neydi?

Belkide diğer maskelerden birinin içinde halsedilmiş olan Oni'lerden birisiydi.Belkide maskenin içine hapsedilmiş olan Oni'lerden birisi bile değildi.

Doruk'un aniden gelip kitabı kapatması ve elindeki tepsiyi masaya bırakarak beni duvara yaslamasıyla beraber dona kaldım.Saniyeler içerisinde elleriyle belimi tuttu ve yüzü neredeyse yüzüme değecek kadar yakındı.Gözlerimi utançtan kapattığımda Alvina'nın "bu oda böyle amaçlar için kullanılmıyor" demesiyle beraber gözlerimi açıp hemen önümde olan Doruk'u ittim.Alvina kapıya yaslanmış halde elindeki kupada bulunan çaydan bir yudum aldı.Birkaç saniye sonra sesli bir şekilde nefes vererek benle Doruk'un arasından geçip tatlı dolu tabaklardan birisini ve kitabı aldı.Sonrada "ne halt yerseniz yeyin,benden uzak olun yeter" dedi ve odadan çıktı.

O gittiği anda geldiğinden beri nefes almadığımı fark ederek derin bir nefes aldım.Düşüncelere öyle dalmıştımki onun geldiğini fark edememiştim.Yakalanmamıza çok az kalmıştı,duvara yaslanarak derin bir nefes daha aldım.Kalbim gereğinden fazla hızlı atmaya başlamıştı.Bunun bir sebebi sadece Alvina değil,aynı zamanda da Doruk'tu.O an neredeyse beni öpecekti.Bunu Alvina'ya yakalanmamak için yapmıştı.Fakat o an sanki bunu kendiside istiyor gibiydi.

Doruk hiçbir şey olmamış gibi eline tepsiyi alarak kapıdan çıkıp bana baktı ve "geliyormusun?" dedi.
Sesimin titrememesi için derin bir nefes alıp "geliyorum" dedim

Son kez odaya belki hala etrafta bir şeyler vardır umuduyla bakındıktan sonra odadan dışarı çıktım.Doruk'un arkasından ilerleyerek en başta olduğumuz odaya gittim.Odaya girdiğimizde Ceren bize bakarak "geciktiniz" dedi.İlk başta olanları anlatmak için koltuğa oturdum fakat aklıma odada kamera olduğu geldi ve susup sadece "pardon" demekle yetindim.Alper neden geciktiğimizi sormak için ağzını açtığında Asena eline aldığı tatlıyı "bak sevgilim,bunu tadı çok güzel" diyerek ağzına tıktı.Alper Asena'nın bakışlarından korkmuş olacakki susup bir daha  hiç konuşmadı.

Bir süre sonra tatlılar ve çaylar bittiğinde herkes garip konulardan konuşmaya başlamıştı.Kamera yüzünden adam akıllı muhabbet bile edemiyorduk.Gerçi muhabbet edecek havamda değildim.Aklımda sadece kitabın üzerindeki o Oni vardı.Takıntılı birisi değildim ama şuan onu düşünmeden edemiyordum.

-Söylesene Kızıl,bir şey öğrenebildinmi?

-Kızıl:Evet

Oturduğum yerden hızla ayağa kalkarak yüksek bir sesle "o zaman niye söylemiyorsun" dedim.Herkes yaptığı şeyi bırakarak bana baktı.Odayı büyük bir sessizlik kaplamıştı.Utançla "pardon" diyerek yerime geri oturdum.

Element AvcılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin