15.bölüm

293 17 1
                                    

Bin kişi olmuşuz bu güne kadar destek verip gecenin sakarlıklarını çeken herkese teşekkürler.
İyi okumalar

           ✰✰✰✰✰✰✰✰✰✰✰✰✰
"Bende seni seviyorum deniz gözlü adam" diyip dudağına yapıştım. Çok değişik bir histi. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyorum. Tam o sırada odanın kapısı alacaklı bir şekilde çalındı. Agah küfür ederek benden uzaklaştı ve "gel " komutunu verdi. İçeri giren albay postasıydı. İlk önce tekmil verip konuşmaya başladı "arif albay sizi ve gece komutanımı çağırdı. " dediğinde ben "tamam aslanım çıkabilirsin" dediğimde çıkmıştı. Ahaha dönüp "gidelim hadi" dedim. O bana dönüp "gidelim " manasında kafasını salladı. Odadan çıktığımızda kulağıma doğru "göreve çıkıcaz gibi görünüyor dikkatli ol" dedi. Gülümseyerek "sende dikkatli ol bunun altından bir bok çıkıcakmış gibi hissediyorum" dedim. Bana baktı ve gülümsedi. Vicdansızın oğlu çok güzel gülümsüyor. Hem gülümserken oluşan gamzeleri ve gözlerinin kısılması onu daha yakışıklı yapıyordu. Bunları düşünürken ayağımın takılmasıyla yere düşmeyi beklerken belimde bir el hissettim. Baktığımda agah benim belimden tutmuştu düşmemem için. Beni kendine çekip anlımı anlına dayadı. Şuan çok feci bir şekilde utanıyorum, yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna eminim. Nasıl bir tepki vereceğini düşünürken vücudum düşünmeme izin vermeden tepki vermişti. Eğilerek ellerinden kurtulup hızlıca albayın odasına yürümeye başladım. Kız zilli sen hiç utanmazdın sebepsiz yere nooldu sus len naciye sus. Sende biliyorsun ki onun yanında sadece böyle aptalca davranıyorum. He he taam inandım inanmazsan inanma be banane. Bunları düşünürken düşmeden sapasağlam gelmiştim albayın kapısının önüne birilerinin sayesinde sapasağlam kapat çeneni naciye arkadan agahı gördüğümde kapıya tıklattım. "Gel sesini duyunca içeri girdik ve tekmil verdik. Albay " rahat "diyip konuşmaya başladı " ikiniz bir göreve gideceksiniz. Tehlikeli ve gizli olduğu için kimseye birşey söylemiyorsunuz. Görevde........ Olucak 10 dk ya hazır olun, çıkabilirsini"dediğinde agahla beraber çıktık. Beraber hazırlanıp çıktık. Alkışlatın ablanızı bu sefer unutmadım hiçbirşey çünkü unuttuğun herşeyin listesini yaptın ona bakıp çıktın akıllım ama unutmadım değil mi önemli olan o helikopterin oraya gelmemişler bizden önce gelen albaya tekmil verdik. Bize doğru "yara almak ve şehit olmak yasak asker! Yolunuz açık olsun. " dedi. "Sağolun komutanım" diyip helikoptere bindik. Her helikopter gördüğümde aklıma helikopter perikopter gelen sadece ben miyim. Evet sensin cano sus şıllık yaratık ben yorgunum zaten birde senle uğraşamam tamam aqla adam ol aklını alırım niyazi. Yanımda oturan agaha bakıp kafamı onun omzuna koydum. Beklemiyor olmalıki ilk önce kaskatı kesildi. Sonrada saçımı okşamaya başladı. Aklıma babamın saçımı okşadığı günün akşamı geldi. Üfff gece dramatikleşmek  istemiyorum. Pilot bize geldiğimizi söylediğinde helikopterden atladık. İçime kötü bir his kondu inşallah birimize bir şey olmaz diyerek yürümeye başladık.

✰1saat sonra

Şuan mevzilenmiş bir şekilde kampa bakıyorduk. Agahın silah sesiyle çatışma başladı. Amk şerefsizleri durmadan çoğalıyordular. Arkadan da saldırmaya da başlamışlardı. Pusuya düşmüştük.telsizi çıkarıp haber verecekken telsizi vurdular. Agaha kulaklıktan"komutanım pusuya düştük. Haber vereyim derken kör gözüyle tel size sıktı piç. Bende ona sıkacam. Hem kocaman bizi görmüyo he elum kadar şeyi görmiyo salak mıdır nedir "diye söylenmeme agah gülerken silah sesi duyuldu. Ondan sonra agahın küfürü. Hızlıca kulaklığa doğru " agah noldu vuruldun mu? Nerenden vuruldun? "Dedim." vuruldum"dediği an nerde olduğunu kestrip hızlıca oraya koşmaya başladım. Mermilerin hedefi bendim. Benim hedefim agah. Allahım yalvarırım ona birşey olmasın daha yeni kavuşmuş iken ben bırakamam onu . Yanına geldiğinde yaranın üzerine kıyafetimden bir parça koparıp baskı uyguluyordum.bir yandan da telsizden destek için arıyordum. Hassiktir amk kandırıldık mı. Açmıyolar. Agaha dönerek "bırakma beni agah sen demedın mi ben senin arkandayım bana herşeyini anlatabilirsin diye arkamda ol. Nolur gitme ben sensiz yapamam. Sensiz yaşayamam ben hayattan keyif alamam bütün sevdiklerim gibi sende beni bırakıo gitme olur mu " dediğimde bana gülümseyerek baktı ve elini yanağıma götürerek "sadece seni seviyorum gecenin en güzel kadını " dediği an eli bir anda yanağımdan kaydı ve yere düştü. Hayır hayır hayır ben o gülüşünü görmeden yaşayamam agah nolur gitme be nolur gitme. Kalbim acıyo agah. Bopazım düğümleniyo konuşamıyorum ama bağırmak istiyorum. Bu acıya bile dayanırım ama gitme agah gitme lan. En sonunda bütün dağları inletecek bir şekilde bağırdım. Bütün acılarıma bağırdım. Gidişine ve yaşayamayacağız güzel şeylere.. Agahı sırtıma alıp koşarak bir mağaraya girdim. Burdan kurtılmak için ne yapmalıyım bilmiyorum şuan beynim durmuş gibi hissediyorum. Telsizi alıp tekrar bağlanmaya çalıştım. Bu sefer açılmıştı.direk  orgeneral e bağladılar"gece iyimisiniz. Yaralınız var mı "dediği an fark etmediğim gözyaşlarımı sildim. " şehidimiz var komutanım "dediğim an konuşmadı bi ondan sonra " ekip geliyo 10 dk ya bekleyin arif albay aramızdaki bir hainmiş"dediği an son noktayı koymuştu yıkılmam için. Ondan sonra bir şeyler daha dedi ama ne dediğini anlayamıyordum. Destek ekip gelmişti. Kurtardığımız ekip. Kayra komutan bizi görünce hızlıca geldi ve bana "gece yüzbaşım hadi kalkın gidiyoruz " dedi. Onu kafamla onaylayıp yürümeye başladım. Düşünüyordum. Lanet hayatımda ne iyi gittiki ölsem nolur ölmesem nolur diyerek time döndüm. "Siz gidin benim alacağım bir intikam var " demiştim. buz gibi sesimle onlar bıraz afalladıkları belliydi. Kayra yüzbaşı "yüzbaşım orgener-" diyecekken sözünü kesip "gelmiyorum söyleyin cezasınıda yazsın. Az yemedik ceza eveallah" diyip onların ters yönünde yürümeye başladım. Albayın verdiği bu görevde bizi pusuya çekip öldürmek vardı.bende bu pusuya onlara yedirtmessem benim adım gece değil. Sessiz bir şekilde kampın oraya yürüdüm. Nöbetçilerin arkasından sessizce yaklaşarak boğazlarını kestim. Gizlice içeri girdim. İçeriye girdiğimde sesler geliyodu bir mağaradan oraya adımlayım derken ön indeki iti görünce çadırın arkasına geçtim. Bu sefer onun arkasından yaklaşıp ağzını ve burnunu kapatıp özel bölgesini kasaturayla kestim. Acıdan bayılmıştı. Köşeye görünmeyecek yere koydum. Sonra mağaraya girmeye başladım. Sessizce girdiğim için içerideki kimse beni fark etmemişlerdi. İçeride baba lafını haketmeyen demir ulsu vardı. İki tane daha it vardı yanlarında. Duvara zincirlenmiş olan  kişilerde askerdi. Demir "Türk askerleri sizi öldü biliyor burada hepiniz gebereceksiniz " dediğinde mağarayı kahkaham kapladı. Yankılandığı için nerden geldiği anlaşılmıyordu. Demir "o ki-kim" dedi. Sessizce arkasına geldim ve "çook sevdiğin ve sevgilerden öldüğün kızın " dedim. Arkasını dönüp ateş ettiğinde orda olmadığımı anladı. Yüzüne korku yer etmişti. Askerlerde nerden geldiğini anlamaya çalışıyordu sesin. "Taraf değiştirdik demir hanım" dediğimde bir kıkırtı yükseldi. Yanındaki iki it sıkmaya başlayacakken etkisiz hale getirdim. Kasaturamı çıkartıp demir'in yanağına çizik atarak "oyun oynasak mı " dediğimde ekleyerek "bu sefer oyun oynama sırası bende " dedim. Sesim kalın gözlerim donuk bir şekilde baktığım için daha çok korkmuştu. Sandalyeye bağlayıp vücuduna hafif çizimleri atmaya başladım. Son çiziği atıp ondan sonraysa bacağına kasaturamı geçirip içinde çevirdim. En sonunda taştaşlarından tavana asıp askerlere yöneldim. Bazıları buraya bakarken bazıları bakamıyordu. Hemen herkezinkini açıp ağır yaralı varmı diye baktım. Yoktu. Bu sefer rütbelere baktığımda şaşırdım. Orgeneral, korgeneral, iki tane albay görünce hızlıca tekmil verdim. Orgeneral "rahat asker " diyince rahatta bekliyordum.  "komutanım siz batı kapısından çıkın ben bu kamptaki itlerle biraz uğraşıcam" dedim. Bana bakıp "5 dkya seni yanımızda görmezsem ağır bir içtima seni bekliyor asker " dedi orgeneral "emredersiniz komutanım" diyip çıktım.bomba yerleştirmeye başladım. Bittiğinde 5 dk nın 4 ü dolmuştu. Hızlıca batı kapısından çıkıp yanlarına gitmeye başladım. Uzaklaşınca bombayı patlattım. Kayranın timi'nin yanında görünce Kayra ya doğru "siz gitmediniz mi yüzbaşım " dedim. Bana " sizi yanlız bırakmaya gönlümüz el vermedi yüzbaşım"dedi.onu başımla onaylayıp orgeneral "komutanım tam zamanında döndüm. İçtimayı ertelemek olur " dedim. Bana sırıtarak baktı ve sonrası karanlık

𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐

1125 kelimeyle günü kapattık arkadaşlar. Öpüldünüz

Deliyim ben komutanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin