🖤

291 12 5
                                    

Akşam saati sinemaya gidecek olmamıza söverek hazırlanmıştım. Buse tabi manitasıyla olacaktı. Onun için hava hoştu ama gel bunu birde bana sor.

Buse ve Buğra, Furkan ile aramda olduğunu düşündükleri sorunu çözmeye çalışıyorlardı.

Furkan'dan uzak kalmak benimde sinirimi bozuyordu ama beni sevmeyen birine yakın davranmam beni boşa ümitlendiriyordu. Kendimi salak gibi hissediyordum öyle olduğunda.

"Nesli hazır mısın ?"

"Hazırım aşkım çıkıyor muyuz ?"

"Birazdan çıkarız. Ama önce seninle konuşmak istiyorum ben"

"Seni dinliyorum"

Adımlayarak benim oturduğum makyaj masasını yanında dikilmeye ve bana bakmaya başladı. Benimde ona bakmamı istediğini fark edince ona döndüm.

"Seni üzgün görmeyi sevmiyorum ve aylardır konuşmak istemiyorsun diye susuyorum"

"Hala da konuşmak istemiyorum"

"Ama beni dinlemek zorundasın"

Ellerimi saçlarıma daldırıp kendimce kendimi rahatlatmak için masaj yapmaya başladım. Saniyeler sonra başımı tekrar kaldırıp ona baktım.

"Dinliyorum"

"Furkan'ı sevdiğini biliyoruz. Bunu inkar edemezsin. Bunun tek taraflı olduğunu bildiğin içinde kendini ondan soyutluyorsun. Kendince haklısın belki bilmiyorum"

"Haklıyım Buse ve en iyisini yapıyorum emin ol"

"Sus ve konuşmamı bitirmemi bekle"

"Peki "

"Seviyorsun madem , neden onunda seni sevmesini sağlamak yerine ondan kaçıyorsun ki ? Neden ona yakınlaşıp bir ilişki yaşayabilme olasılığını arttırmak yerine bu ihtimali elinin tersiyle itiyorsun"

Ben sadece onu izleyip söylediklerimi aklımda tartarken elimi tuttu ve konuşmasına devam etti.

"Senin üzülmen istediğim birşey değil. Belki sonunda gerçekten onunla bir geleceğin olmayacak ama en azından denemelisin. Buğra'nın dediğine göre kimseye karşı sana karşı olduğu gibi değilmiş. Yani takıldığı diğer kızlarda sevdiği tek şey fizikleri veya yatak becerileriymiş. Ama seninle vakit geçirememekten yakınıyormuş sürekli "

Duyduğum şey belki çok basit birşeydi ama bana ne kadar güzel duygular hissettirdiğini tahmin dahi edemezsiniz. Sanki içimde bir yerlerde kaybettiğim umudumun can suyu gibiydi bu.

Kendimi tekrar ve boşa ümitlendirmek istemesemde Buse'nin dediği gibi kendimi artık üzmekte istemiyordum ve en azından denemek istiyordum.

"Yani ne yapmamı söylüyorsun bana"

"Git ve Furkanla konuş. Ona cesaret edemezsen bile onunla vakit geçir. Bu sana da iyi geliyor biliyorum. Sana aşık olmazsa zaten onun gerzekliğindendir kızım. Senin gibi kızı bulmuş daha ne istesin"

Son söylediği beni güldürmüştü ve söyledikleri beni düşünmeye itmişti. Ona olan hislerimden bahsetme dürtüsü beni mahvediyordu ama o kadar cesaretli miydim bilmiyordum.

"Neyse saat geldi çıkalım mı ?"

Söylediğimden sonra Buse'yi beklemeden kapıya adımladım. Kapıya bakmadan açıp çıktığımda kocaman bir bedenle bütünleştim resmen.

"Dikkat etsene güzelim"

Karşımda Furkan'ı gördüğümde sanki uzun zamandır gelmediği bir limana uğramış gemi gibi hissetmiştim kendimi.

PİÇ KURUSU (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin