🤍

305 12 6
                                    

...
Üniversite hayatına atılalı üç ay oluyordu. Sandığımdan daha yorucu olan bu düzene de alışıyordum ama yavaş yavaş.

Alışamadığım tek şey Furkan'ların birkaç gün içinde buradan taşınıyor olmalarıydı. Gitmesini istemiyordum ama onu doğru düzgün göremiyordum da.

Eğer onu görsem yalvarır gibi benim yüzümden tanışıyorsanız gitmeyin demek isterdim. Hatta kapılarına gitme isteği bile çok kez geçti içimden.

Beni sevmediğini bilsem daha çabuk unuturdum sanırım ama hislerimin karşılıksız olduğunu hiç hissetmedim ki. Bunu dile bile getirmedi. Bana açık kapı bıraktı.

Ona olan sevgim bitemedi. Ondan nefret etmeyi denedim. Ona küfürler yağdırıp içimde bitirmeyi istedim. Ama başarılı olamadım.

Onu görmesemde severdim. Hissedemesemde severdim. Bu kadar kısa sürede böylece bağlanmış olmak beni de korkutuyordu ama onu seviyordum.

Aşık insan aptallaşır derlerdi ya ben ona hiçbir zaman inanmamıştım. Ta ki kendim bir aptala dönüşene kadar.

Buse gidip sevgilisine taşınma işlerinde yardım ediyordu. Bende Furkan orada olduğu için gitmek istemiyordum. Gördüğüm an dizlerimin üzerine çöküp ağlarmışım gibi hissediyordum.

Kendime bu kadar gurursuz olmayı yediremesemde böyle olmaya alışmıştım sanırım. En azından artık ağlamıyordum.

Yan tarafa da götürmek adına yemek hazırlamaya başlamıştım. Mutfak sanırım bana iyi gelen tek yerdi. Çünkü ne olursa olsun sonuç iyi oluyordu burada.

Mutfağı bile hayatla bağdaştırabildiğim için beni tebrik etmelisiniz. Öyle edebiyatçı bir kişiliğe büründüm son birkaç aydır.

Ben kulaklıklarımla hala mutfaktayken içeriye Buse girdi. Gelip yanağımdan öptü ve kulaklığımı çıkardı.

"Ne yaptın aşkım?"

"Yemek hazırlamaya çalışıyorum. Sizin işler nasıl?"

"Buğra'nın kıyafetleri yerleştirdik sadece bavullara. Furkan da kendininkileri halletti sanırım. Eşyalar haftasonu halledilecekmiş taşıma şirketi tarafından"

"Resmen dört güne gidiyorlar yani?"

"Aynen öyle "

"Neyse ben yemeği hazırlayayım sen yan tarafa götürürsün"

"Olur Nesli götürürüm. Ha bu arada Buğra akşam bir yerlere çıkalım dedi evde değilim yani"

"Ne güzel kafa dağıtırsın güzelce. Bende bir yerlere giderim belki"

"Çık tabi aşkım. Asıl kafa dağıtması gereken sensin "

Ona gülümsedim ve o banyoya yönelirken bende ocağın altını kapattım.

Yemekleri yan tarafa gideceği için kaplara koydum ve telefonumu elime aldım.

Yakınlarda gidebileceğim bir club olup olmadığına baktım. Geldiğimden beri sadece kızlarla geçen ay gitmiştik. Tek başıma gitmeyi hiç deneyimlememiştim.

Bugün de amacım kafa dağıtmak olduğu için gitsem sakıncası olmazdı sanırım.

Buse banyodayken bende gidip elbiselerim arasında karar vermeye çalıştım.

Saat neredeyse dokuz olmak üzereydi ve Buseler gidene kadar anca hazırlanmış olurdum o yüzden direkt giyinip makyaj yapmaya başladım.

Buse de o sırada banyodan çıktı.

"Bu ne güzellik böyle nereye gidiyorsunuz acaba hanımefendi?"

"Bir yer buldum gidip göreyim diyorum"

PİÇ KURUSU (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin