🪐

257 11 2
                                    

Sessizlik uzadıkça stres katsayım artıyordu ve kendimi suçlu hissettiriyordu.

Kendimi çıkmaz bir sokağa girmişim ve kaçamazsam başıma birşey gelecekmiş gibi hissediyor ve bayılacak gibi oluyordum.

Birşey konuşmak istiyordum ama ne diyeceğimi de bilmiyordum. Dilim damağım kurumuştu sanki.

"Nesli"

İlk konuşan o olduğunda içim rahatlamakla heyecanlanmak arasında bir yerlerde takılıp kaldı.

"Dinliyorum , birşey demek zorunda da değilsin "

O da sanki üzerindeki stresi atmak ister gibi boynunu ovaladı ve konuşmasına devam etti.

"Sen fazla iyi bir kızsın..."

"Devam et"

"Ben iyi bir çocuk değilim ama Nesli. Bana olan ilginin farkındayım ve ilgimi çekmiyorsun dersem yalan söylemiş olurum. Ama seni senin istediğin gibi sevemem ben. Bu yüzden seni kendimden uzaklaştırmayı denedim. Belki de sende ilgimi çeken şeyde her kızda olduğu gibi vüdudundur"

Kalmakmak istiyordum ama devam edecek gibi duruyordu. Gözümden yaş akmıyordu ama içimde bir yerlerde birşeyler kanıyordu ve çok acıtıyordu.

"Yani benden seni sevmemi bekleme. Benden dost bile olur belki ama sevgili asla. Herkese olduğu gibi sana da yatağım açık ama kalbim değil"

Söyledikleri mi kırmıştı yoksa içimde farklı yaratmaya çalıştığım Furkan'ın gerçekten farksız olduğuna emin olmam mı bilmiyordum.

"Bitti mi ?"

"Evet"

Çantamı koluma taktım ve dışarıya attım kendimi. Sanki boynumda bir ip vardı ve ben çırpınarak can verecektim. Hislerimin tarifi çok zordu ama kabullendiğim şeyleri duymuştum.

Nereye olduğunu bilmeden yürüyordum. İster istemez aşina olduğum sokaklardı ama gitmek istediğim yer ev değildi.

Deniz kenarı bir yerde banklardan birine oturdum. O an sanki şehirde gerçekten yanlız kaldığımı hissetmiş gibi göz yaşlarım akmaya başladı.

Bir yandan göz yaşlarımı silmeye çalışırken bir yandan elime bir dal sigara almıştım. Uzun zamandır tek yemeğim haline gelmişti.

Telefonum çaldığında Buse olduğunu düşündüğüm için dikkate almadım ama gözüm telefonun ekranına kaydığında annem olduğunu gördüm.

Hemen elimin tersiyle yüzüme akan yaşları silerek elimdekini yere fırlattım.

"Alo , efendim anne"

"Neredesin kızım iki saattir çalıyor telefon"

"Oturuyoduk öyle arkadaşlarla duymamışım kusura bakma , birşey mi vardı ?"

"Öylesine aradım kızım. Sen iyisin değil mi nasıl geçti günün"

"Anneciğim birkaç saat önce de konuştuk aynı şeyleri"

"İki kere cevaplasan ölür müsün kızım"

"Tamam anne , çok iyiydi günüm muhteşemdi"

"Babası kılıklı"

"Tamam annem dışarıdayız eve geçeceğiz şimdi kapatıyorum ben "

"Tamam arada ara ama anneni"

"Tamam anne söz ararım"

Telefonu kapattığımda ayaklandım. Eve gidip vurup kafayı yatmak istiyordum. Yürürken telefonda gezinirken yeni açtığımız grup mesajlarına yuhlayıp açtım.

PİÇ KURUSU (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin