Jisung'tan:
Minho hala duştayken ben tabi ki gruba her şeyi anlatıyordum. Odamın kapısı açıldığında Minho gelmişti. Ailem 2 haftalığına iş nedeniyle yurt dışına gitmişlerdi.
Minho saçlarını havluyla kurulamıştı iyice. Havluyu katlayıp sandalyenin üstüne attı ve hemen sonra bana yanaştı. Bir anda kendimi kollarının altında bulduğumda donmuştum.
Birkaç saniyelik teması yüzünden donmamın sonrasında sıkıca beline sarılmıştım. Geriye çekildi ve saçlarımı geriye okşayıp burnumun ucuna dokundu.
Minho:Ben gideyim artık geç oldu.
Jisung:Ama konuşmamız gereken şeyler var.
Elinden tutup onu da yatağa oturtmuştum. Bağdaş kurup ona döndüm ve gözlerine bakarak konuşmaya başladım.
Jisung:Nerede kalacaksın Minho? Şubat bitti neredeyse.
Minho:Bilmiyorum. Hyunjin veya Chan hyungta kalırım. Jeongin'in evi çok kalabalık şu sıralar. Bir sürü misafirleri var ve taşınacaklar.
Jisung:Özür dilerim. Ben senin berbat hissetmene neden oldum, bencilce davrandım. Sırf korkak olduğum için sana siktiri bastım ben çok özür dilerim.
Mahçup şekilde başımı eğmiştim. Minho'nun elini saçlarımda hissettim. Hafifçe okşadı ve saçımdan kayıp çeneme indi. Başımı kaldırdı ve elini geriye çekti.
Minho:Sorun değil Jisungie. Ben seni çoktan affettim.
Jisung:Of neyse tamam. Uykun var mı puding hırsızı?
Minho:Hala öyle demek hoşuna gidiyor değil mi?
İkimizde gülümsemiştik. Ben başımı salladım ve cevap bekler gibi baktım.
Minho:Hayır Jisungie uykum yok. Senin varsa uyuyalım.
Jisung:Tch yok. Ya şimdi geldi. Sen şimdi başka yere taşındığında Soonie Dori ve Doongie tek kalacak. Yani eğer istersen onları ben alırım. Burada bakarım. Sende söylersin her şeylerini. Olmaz mı? Belki Linx ile de anlaşırlar.
Minho:Bilmiyorum. Jisung şu an senden deli gibi hoşlanan biriyle olmak garip hissettirmiyor mu?
Jisung:Bilmem sana sormalı Minho.
Minho şaşkın şaşkın durduğunda boğamızı temizledim ve kalkıp mutfağa gittim. Tanrım aşırı utanıyorum.
Su içerken Minho gelmişti. Hala şaşkındı. Ne var ya alt tarafı ilanı aşk. Hem önce sen yapmıştın Minho.
Minho:Ne?
Jisung:Ya duydun işte ikiletme. Uykum geldi bir anda ya.
Esneme numarası yapıp bu seferde odama koşmuştum. Minho'da arkamdan gelmişti.
Tüm ışıklar kapalı Minho'yla bakışıyordum. Aslında yakındık zaten tek kişilik yatağa iki kişi sığmıştık.
Minho bana aşık aşık bakıyordu. Aslında benimde bir farkım yok gibiydi.
Bu sefer gerçekten esnediğimde gözlerimi kapattım ve arkamı döndüm.
Jisung:İyi geceler puding hırsızı.
Minho:İyi geceler sincap.
Duyduğum lakap çok hoşuma gitmişti.
🕳
Tam uyuyacakken aklıma dank eden şeyle hemen kalkmıştım. Hızlıca ışığı açtığımda Minho'da kalkmış ve bana bakmıştı uykulu gözlerle.
Jisung:İngilizce projesini yarın teslim etmem gerekiyor. Ve hala bitmedi.
Endişeyle konuştuğumda Minho esnemiş ve kalkıp masama ilerlemişti. Onun en son gelişinden beri dokunmamıştım masaya.
Minho:Kaç sayfa olmalıydı?
Jisung:En az 15. 10 sayfa yazdık sen geldiğinde. Of ne bok yicem şimdi tamamen unutmuştum sikik projeyi
Minho:Hallederiz şimdi.
Jisung:He hallederiz yarram aynen. Uykusuzluktan yüzünü açamıyosun amına koyim.
Minho:İnsan sevdiğine küfür eder mi?
Jisung:Ben sadece çok sevdiğim kişilere bu kadar çok küfür ederim.
Minho:Özel miyim senin için yani?
Jisung:Özelsin tabi ki zımbığım. Sence ben başkalarına zımbığım ya da puding hırsızı diyor muyum?
Gülümsemişti Minho. Bende başımı çevirdim. Kızarmadım umarım amk.
🕳
Yarım saattir benim projeyi bitirmeye çalışıyorduk. Daha doğrusu Minho söylüyor ben yazıyordum. Son 1 sayfa kaldığında elimi kaldırdım ve salladım. Bileğim koptu.
Jisung:Hay böyle şeyi sikeyim ben.
Minho:Susadım Jisungie. Su getirir misin bana? Birazcıkta atıştırmalık şeyler. Olur mu?
Başımı salladım ve kalkıp mutfağa gittim. Suyu doldurdum ve tepsiye koydum. Dolaptan bisküvi çıkardım ve onu da koyduktan sonra 2 bardak meyve suyu koydum. Sonra çişim geldi hemen tuvalete gittim.
İşimi hallettikten sonra aynayla bakıştım bir. Yüzüme su çarptım. Uykum gelmişti ve bileğim çok ağrıyordu. Esnedim ve yüzümü kurulayıp çıktım.
Tepsiyi alıp odama gittim. İçeri girdiğimde Minho kalemi bırakmış ve projeyi kapatmıştı. Yanına ilerleyip masaya bırakmıştım tepsiyi.
Jisung:Niye kapattın oğlum daha bitmedi.
Minho:Hallettim son sayfayıda. Sen uyuyabilirsin Sungie ben yerim.
Gülümsedim ve yüzüne yaklaşıp yanağına bir öpücük bıraktım. Haketti ama şimdi. Geriye çekildiğimde şaşkın yüzünü görmüştüm. Hala geriye çekilmezken bana yaklaştı ve dudağıma bir öpücük bırakıp geri çekildi.
Öylece donmuştum tabi. Yüzümün yandığını hissediyordum. Onun da bir farkı yoktu. Saldalyeyi geriye çekti ve kalkıp boğazını temizledi.
Minho:İyi geceler.
Jisung:Nereye?
Minho:Salonda yatarım.
Tam konuşacakken o gitmişti bile. Sakinleşmeye çalıştım çünkü kalbim o kadar hızlı atıyordu ki. Derin nefesler aldım ve ışığı kapatıp yatağa yattım. Uyuyamıyordum. Ben Minho'yla uyumak istiyordum.
Kapıda ses duyduğumda yerimde doğruldum ve oraya baktım. Minho orada öylece duruyordu.
Minho:Jisung ben özür dil-
Sözünü bitirmesine izin vermeden kalktım ve koşarak kucağına atlayıp dudaklarını öpmeye başladım. O biraz sarsılsa da hemen bacaklarımı tutmuş ve karşılık vermeye başlamıştı.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
16. bölümde sevgili yaptım nasılım ama😏😏😏