BAZI ŞEYLERİN ÖNÜNE GEÇİLMEZ

17 3 2
                                    

Okurken woodland tales dinleyebilirsiniz 🧝🏻‍♂️🌄

3 YIL SONRA

Son gücümle,yüzüme çarpan soğuğa rağmen koştum.Soğuk yüzüme çarpıyordu.
Bu yüzden gözlerim doluyor önümü görmeme engel oluyordu.Gendar benden kat ve kat daha hızlıydı.

Gendar ruh eşimdi.Bu diyarda ruh eşleri hayvanlar olurdu.Ruh eşimin bir çita olması büyük avantajdı.Adımlarım birbirine dolanmıştı.Kendimi yavaşlayarak durdurdum.Nefes nefese kalmıştım. "Gendar," diye seslenmeye çalıştım fakat nefes nefese kaldığımdan sesim yüksek çıkmamıştı.Kuruyan boğazım konuşmama engeldi.Bir kaç kez öksürüp boğazımı temizledim.

"Tamam,sen kazandın." Gendar'la birlikte denizkızı kanı almak için kasaba meydanına gidiyorduk.Celine'ı hayata döndürmek için 3 yıldır çeşitli büyüler yapıyordum fakat hepsi boşunaydı.

Gendar yanıma gelip bir çitayla nasıl iddiaya girdiğimi,beni tek ayak üzerinde yenebileceğini söylemiş durmuştu.Yolun bundan sonrasına yürüyerek devam ettik.

Islak yapraklar daha önce yağan yağmurun kalıntılarıydı.Çamura,çimenlere ve yerdeki kalın sarmaşıklar basarak ilerliyordum.
Gendar'ın pençeleri yerdeki kalın sarmaşık dallarını çizip geçiyordu bu da ormanın ruhunu rahatsız ediyordu.Uzun ağaçlardan sarkan sarmaşıklar kulak hizama geliyorlardı.

Brownie perileri etrafta uçuşuyor kanatlarından çeşitli renklerde ışık saçıyorlardı.Cinler buruşuk kızarmış buğday tenleri ile mantar topluyorlardı.Kafalarında saç çıkmıyordu ve kulakları yoktu.Asla
cana yakın değillerdi.Huysuz bir kişilikleri vardı her an söylenir ve somurturlardı.
Waxların uzaktan uğultuları geliyordu.Vahşi yaratıklardı.Tıpkı kurt gibilerdi fakat daha küçük ve esnek bir yapıya sahiptiler.Ateşböcekleri Gendar'ın kafasında uçuştukça Gendar sinirleniyordu. İleriden gelen neşeli Taverna müzikleriyle kasaba meydanına yaklaştığımızı anladım.

Kasaba ve orman arasında tamamen sarmaşık ve yapraklardan bir kapı vardı.Islak yaprakları elimle kenara itip kasaba meydanına girdim.

Burada her çeşit ırktan yaratık,çokça dükkan ve bir de taverna görebilirdiniz. Tavernalar normalde dinlenmek için uzun yol kenarlarına yaptırılan yapılardı.Fakat Heartless Heartıs'tan kimsenin dışarı çıkmasına izin vermiyordu bu yüzden halk eğlenmek için tavernalara geliyordu.

Benim genelde büyü yaparken kullandığım malzemeleri kasaba meydanında Alora isimli bir dükkandan buluyordum.

Alora'nın önüne gelene kadar Elfler,Golfinler
Vikingler,Periler,Cinler ve daha birçok ırk ile karşılaşmıştım.

Tahta kapıyı ittirince kapının üstündeki çan çaldı.Tezgahın ardından yaşlı bir ses geldi. "Hoşgeldiniz," nefesini verdiğini duydum.
Tezgahın ardından saçları turuncu dikdik gözleri mavi ve fazla iri olan yaşlı bir cüce çıktı.Boyu en fazla dizimin biraz üstüne geliyordu.Boyuna göre fazla kilodan kollarını göbeğinin önünde birleştirmekten zorlanıyordu.Dudağına göze fazla batan fuşya bir çiçek suyu sürmüştü.
Onu fazla tatlı buluyordum.

Sesinde bir notayla gülümseyerek, "Archel
görmeyeli uzun zaman olmuştu," dedi.Sesi yaşlı ve tırtıklıydı ama aynı zamanda ince ve operacı biri gibiydi.Çözemiyordum.Cüce ırkındandı.

Cebimdeki keseden çıkardığım beş altını avcunun içine koyup raftan deniz kızı kanını aldım."Kolaygelsin." Diye seslenip tahta kapıdan dışarıya çıktım.Hemen ilerde Roven'ın ağaçevi vardı.Roven halkın ihtiyaçlarını karşılayıp para kazanırdı.Kapıcılık gibi düşünebilirsiniz.

Ağaç Evler genellikle ağacın üstüne yapılan kulübe tarzı evlerdi fakat Roven kısa fakat oldukça geniş bir ağaçtaki oyuğu iyice delmiş içine ufak bir yaşam alanı kurmuş ve bir de kapı takmıştı.Hazır buradayken Roven'dan Gendar için birkaç tavşan eti istemek için ağaç eve yöneldim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KALBİ ATAN ÖLÜLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin