1.Bölüm
“İlklerin Başlangıcı”
İsmim Deniz,
Karadeniz'in deniziyim ben. Başımda kapkara bir geçmiş ile yola çıktım. Nasıl bir geçmişim vardı onu bilemiyorum fakat anlatılanlara göre kötü. Bu yüzden Karadeniz'de doğduğum için Deniz koymak istemişler. Tıpkı başında "Kara" olduğu gibi. Lakabım da "Kara" olmuştu artık. Üniversite için Trabzon’dan ayrılıp İstanbul'a gelmiştim. Farklı şehir, farklı kültür, farklı insanlar...Havaalanından çıkmıştım ve koca şehirde taksi bekliyordum. Üniversite için 2 saatim vardı ama daha kalacak bir otel bulmam lazımdı. Telefonumu çıkartıp konumdan otel aramaya başladım. Taksim’de bir kaç tane bulmuştum. Başımı tekrar yola çevirdiğimde bir tane taksi geliyordu ve hemen elimi uzattım. Kornaya basıp önümde durdu. Taksici arabadan inip bavulu bagaja doğru taşırken arka koltuğa bindim. Bagajı kapattıktan sonra tekrar arabaya bindi.
“Nereye gidiyoruz abla?” diye sordu, nereden ablası oluyordum? Telefona tekrar baktım ve başımı kaldırıp adama baktım.
“Taksim’e gidebilir miyuz?” diye sordum. Dikiz aynasından bana baktı ve gülümsedi.
“Karadenizli misiniz?” diye sordu.
“Evet, bir şey mi oldi?”
“Yok, sadece şaşırdım.” dedi gülerek. Ve arabayı sürmeye başladı. İnsanlar mi garipti yoksa ben mi? Karadeniz dilinden konuşunca neden garip bakıyorlar? Veya değişik mi geliyordu bilmiyorum.
10-15 dakika sonra adam arabayı yavaşça durdu. “Borcunuz 260 lira” dedi.
“Yok artuk! Ha şuradan buraya mi bu kadar tutti?”
“Evet.” dedi sadece. Sıkıntılı nefes alıp verdim ve cüzdanımdan 260 lira çıkarıp adama uzattım. Parayı aldıktan sonra hızlıca arabadan indim ve bavulumu aldım. Konumdan oteli bulmaya çalıştım. Gösterilen yöne doğru yürümeye başladım. Bir yandan etrafıma bakarken otel karşımdaydı. Telefonumu çantama koyup otele doğru yürümeye başladım.
★★★
Rezervasyonumu yaptıktan sonra odama yerleşmiştim. Üstümü değiştirdim ve başörtümü de çıkarıp yatağıma uzandım. 1 saat 40 dakikam vardı. Biraz uyusam yetişebilirdim bence, hem üniversite buraya yakın. Gözlerimi yavaşça kapattım ve tüm yorgunluğumu boşluğa bırakmıştım.
Gözlerimi açtığım sırada başımı çevirip çekmecenin üstündeki telefonuma uzandım. Saate baktığımda 08:40 geçiyordu. 20 dakikam kalmıştı. Ah aptal kafam! Kendimi uykuya vererek geç kalmıştım. Hızlıca mavi geniş pantolonumu ve krem rengi bluzumu giyip siyah başörtümü taktım. Krem rengi kabanımı giydim ve siyah ayakkabımı da giyip otelden hızlıca çıktım. Kaldırımda koşmaya başladım, bir yandan telefonumdan konuma bakıyor bir yandan da durmadan koşuyordum. Tekrar konuma baktığımda karşıya geçmem gerekiyordu. Sağa sola bakmadan yola atladım ve koşmaya devam ettim. Korna sesini duymama rağmen koştuğunu için yaptığım hatanın bedelini ödedim. Ne kadar durmaya çalışsa da çarptı. Yerde olduğumu hissediyordum, bilincim de yerindeydi. Gözlerimi açtım ve hafifçe doğruldum. Siyah lüks arabadan inen uzun boylu, kısa sakalı olan, uzun siyah kaban giymiş bir adam yanıma doğru yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Deniz Yıldızı
Teen FictionÜniversite için İstanbul'a gelen Deniz, yaptığı hata sonucu kendine zarar vermiştir. Bu hatayla birlikte gelen Toygar, Deniz'in hayatında olduğu için zor durumun içinde bulunurve yaşadığı pişmanlıktan doğacak olan bir aşk hikayesi... "Ben hiç bir za...