Serseri

Bir serserinin doğuşu. (Bölüm 1)

Sizce tam anlamıyla bir serseri nasıl olmalı,sadece özğür ? yada kuralsız mı ?
Tüm bunlar gerçek bir serseri olmaya yeterli mi ? Bana sorarsan yetmez tam anlamıyla serseri olmak hayattan beklentin kalmamasıdır. Kaybedecegin kimsen olmamasıdır.
Tüm bunlar varsa eğer sen gerçek bir serserisin,evet evet tam anlamıyla bir serseri...
Şimdi size bir serserinin doğuşunu anlatacağım ;

Saat 22:00 'dı bir şeyler içmek için bir bara girdik.Ufak tefek derken baya bi içmiştik.
Sonra kendi halinde takılan bir adam gördüm.Tam anlamıyla siyaha bürünmüş,saçı sakalına karışmış,içtiği alkolü sanki zevk için değilde kendini öldürmek için içiyor.
Neyse tam ona bakarken gözlerimiz denk geldi,tanrım ben daha önce ne böyle birisine yıldırım gibi bağlandım ne böyle güzel siyah gözleri olan birini gördüm.
Bar çıkışı garsona bu adam kim diye bir soru yönelttim.
Cevabı şu oldu ;
O bizim Ali abi kimi kimsesi yoktur her gece buraya gelir,Bura onun için özel bi anlam ifade ediyor.
Ali abi sevdiği kızla burada tanıştı ama sevdi dediysem öyle sıradan bir aşk değil,Sonunda uğruna ölümlerin olduğu,sonunda çok gözyaşlarının döküldüğü bir aşk.
Şimdi ben size anlatmaya çalışsam da bir Ali abi olamam siz en iyisi bi gece ona yöneltin bu soruyu.
Bardan çıktım eve doğru yavaş yavaş yürüyordum,aklıma takıldı,böylesine
Yakışıklı,böylesine ağır başlı bi adam,kimi sevebilir daha kötüsü kim için acı çekebilir ki ?
O gece kafamda milyonlarca soru oluştu uykum kaçtı gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Sabah olsun herşey olacağına varır dedim ve kafamı yastığa koydum gözlerimi kapattım.

Ertesi gün aynı yere aynı bara gitmiştik lakin bu sefer birazdaha geç saat 23:30 sularıydı aynı adam aynı kıyafetle aynı yerde oturuyordu.
Bu sefer cesaretimi toplayıp karşısına çıktım ;

-Merhaba Ali bey,
-Merhaba.
-İsminizi nerden öğrendiğimi sormadınız efendim,
-Sonuçta öğrenmişsin artık nerden öğrendiğinin bi önemi var mı ?

O soruyu cevapsız bırakıp hızlı adımlarla uzaklaştım,içimden ne kadar ukala ne kadar kendini beğenmiş bir insan diye sayıkladım.
Biraz da korkmuştum böylesin yakışıklı bi adam öylesine siyaha bürünmüş ki korkmamak içten bile değil.

'Bölüm 2'

Aradan bir kaç gün geçmişti.
Hafta sonu için arkadaşlarla planlar yapıyorduk.İlk başta yemek için güzel bir lokanta seçtik,yemeğin yanında ufak ta olsa bir şeyler içtik.
Ardından aynı bara tekrardan gitmek istediğimi söyledim,arkadaşlarım neden o barı bu kadar seviyorsun diye bir soru sordular.
Cevap sız kaldım ne diyecektim ki. Daha 2 kez gördüğüm bi adama aşık olduğumu mu ?
Hayır hayır bu benle dalga geçmeleri için çok iyi bir sebepti başka birşey bulmalıydım.
Bir kaç dakika sessiz kaldıktan sonra oranın içkilerini beğendiğimi söyledim.
Aradan zaman geçti ve dediğim bara doğru yol aldık.
Bara geldiğim de gözüm Ali denen o adamı arıyordu lakin görememiştim.
Garsona Ali bey nerede diye sorduğumda,hastaneye kaldırıldı efendim cevabını aldım.
O an beynimden vurulmuşa döndüm neden kaldırıldı diye sormak aklıma bile gelmedi.
O gece çok fazla içmiştim eve nasıl gittigimi bile hatırlamıyorum.
Ertesi gün  öglenden sonra anca uyanmıştım.
Soğuk bi duş aldıktan sonra akşam olmasını dört gözle beklemeye başladım.
Akşam olmuştu sonunda ve aynı bara bu sefer tek başıma gittim.
Ve gine Ali bey yoktu öylesine bir hüzün kapladı onla kapalı coğrafya mı.
O gün sabaha kadar ağladım.

Ve anladım ki öyle büyük laflar etmiyeceksin,dönüp bakmayacaksın ardına,
Sevmek o kadar kolay mı derlerdi harbiden de kolaymış.
Sevmek harbiden de insanı içten içe bitirirmiş.