"Yararak gidenler, hibe edilenler demek Mevahir. "
Bu adı bize taktıklarında aslında kader bağlarımızın bir düğüm ile atıldığından habersiz yaşayıp gidiyorduk.
Karhan Toral.
Duru Payzen.
Yalım Edhem.
Alev Korhan.
Erkin Yıldırım.
Rüveyha Köksal.
Devr...
Dans bir tutkudur. Bedeninizi arzularınıza göre hareket ettirdiğiniz bir haykırıştır.
İçinizde ki derin karanlığın içinde sakladığınız acılarınızı haykırmanın bir yolu olarak da bilinirdi.
Öyleydi ki çocukluktan beri kibrit kutusunun içinde parçalanan parmak uçlarınıza rağmen yüksekte uçmak adına ayaklarınızdan vazgeçersiniz.
Esneklik için vücudunuzu zorlamak gözünüze inen perdeyi görmenize engel olurlar.
Tutkuyla bağlandığınız baleye adım attığınızda yükseklerde uçmak size özgür hissettirir.
O andan kopar şarkının bedeninizi yönlendirmesine, parmak uçlarınız her yere değdiğinde çıkan sesler ardında acılarınızı ruhunuzdan ayak ucunuza akıtırsınız.
Belli bedeller ödersiniz fakat gözünüzü boyayan o tutku verdiğiniz kayıpların üzerine bir vuruş daha gerçekleştirir.
Bir vuruş, tozlu geçmiş ayaklarınızda.
İkinci vuruş, geçmişin kirli toz tabakaları ardında havaya yükselirsiniz.
Üçüncü vuruş, günahlarınızın karanlığında kaybolur gidersiniz.
Müzik başlar, yere sağlam bir ayak ucunda adımlayan pointleriniz sizi ileriye taşır.
Solo kısmında dans eden baş balerin olmak sizi zirveden bir anda yere çakılmanızı sağlar fakat siz yükseklerde uçmaya alışkınsınızdır. Düştüğünüz zemin sizi yaralamaz,paramparça eder.
