TEACHER

1

Tae: transfer öğrencinin benim sınıfıma geleceğini duydum. Doğru mu?

Lisa:Evet öyle ama benim sınıfıma gelmesini isterdim. Dahi gibi bir şeymiş.

Tae:vay be. Hangi konuda iyiymiş?

Lisa:Matematik, sanat, müzik gibi dersleri iyiymiş. Ama en çok sayısalı iyiymiş.

Tae:"Matematik" sınıfımda iyi olan yok. Bu cidden güzel olabilir. Ayrıca hem sanat hemde sayısalda iyi olması çok avantajlı onun açısından.

Lisa:aynen öyle. Bende baya istedim sınıfma gelmesini ama senin sınıfına aldılar

Tae:hmm. Ozaman zaten dersim benim sınıfıma. Bakayım acaba kimmiş?

Lisa:tamam Tenefüste buraya da getir olur mu?

Tae:tamam tamam getirim.

-

Öğretmenler odasından çıktığım gibi en üst katta olan sınıfıma gitmek için merdivenlerden üst kata çıkmaya başladım. Açıkçası yeni öğrenciyi merak etmiştim. Bahsedilene göre sınıfımın aksine serseri, yaramaz bir çocuk gibi değildi. Ama şuan onu görmeden anlayamam. Adımlarımı hızlandırdım ve sınıfımın önünde biraz soluklanıp, nefeslerimi düzene soktuktan sonra içeri girmek için kapıyı açtım.

Öğrencilerin hepsi arka sıranın etrafını sarmış, sanırım yeni öğrenciyi tanımaya çalışıyorlardı. Benim gelmem ile kimse beni fark etmemiş tahtanın önünde onların beni fark etmeleri için ellerimi birbirine vurmuş ve bir adım öne gelmiştim.

Beni sonunda fark eden öğrenciler yerlerine geçtiğinde en arka sıraya bakmış ve içimden bir "siktir" çekmiştim.

Şuan bakıştığım çocuk hayatımda gördüğüm en güzel çocuktu. Kocaman gözleri, bembeyaz teni, omuzlarına uzamış olan hafif dalgalı saçları ile adeta bir melek gibiydi.

Gözlerimi şuan hala ondan alamadığımı fark etmiş ve yavaşda olsa gözlerimi çekmiştim.

Tae:evet, hoşgeldin.

Jk:hoşbuldum

Tae:ben Kim Taehyung, bu sınıfın sınıf öğretmeniyim. Branşım matematik . Sende tanıtır mısın kendini? Güzel çocuk|

Jk:memnun oldum. Tabi hemen tanıtayım.
Ben Jeon Jungkook. 17 yasındayım, Seul'den geldim, ilgi alanım matematik, sanat ve müzik. Sizde matematik ogretmenisiniz demek. Sizle çok işim olabilir Bay Kim.

Tae:olsun olsun. Yani sevindim benim öğrencilerim matematikden nefret eder.

Jk:hehe.Matematik benim için hayat meselesi.

Tae:vay. Peki müzik olarak ne çalıyorsun?

Jk:aslında hem söylüyorum hemde piano, ve elektro gitar çalıyorum.

Tae:piano...
Bende çalarım boş zamanlarımda. Peki sanat?

Jk:resim çiziyorum

Tae:eğer yanındaysa bakabilir miyim?

Jk:tabiki.yanımda size gösterebilirim.

Şuanda bu çocuk ilk görüşte beni kendine bağlamış gibiydi. Harika görünüyordu çünkü. Hem içi hem dışı...

Jk:buyrun Bay Kim.

Tae:bakayım.

Eskiz defterine baktığım bu çocuk küçük bir deftere dünyayı sığdırmış gibi harika resimlerini bana gösteriyordu. Tanrım bunlar harikaydı...
İnsan portreleri, karekter çizimleri, manzara resimleri, kompozisyon resimleri derken bir dolu harika resmi hafızama aktarmıştım. Bunlar cidden elle çizilemyecek kadar güzeldi.

Tae:bunlar cidden senin mi

Jk:hmhm benim

Tae:çok Güzel bunlar... Harikalar. Cidden bu kadar iyi olabileceğini düşünmemiştim

Jk:sağolun Bay Kim. Beğendiğinize sevindim.

Tae:evet çok beğendim. Harikalar. Tamam, tanıştığımıza göre artık derse geçelim hm?

Öğrenciler:yapmayın Bay kim. sınıfımızda dört dörtlük bir öğrenci var ilk gününde ders mi işleyeceğiz?

Ya evet. Sadece bir günlük

Tae:madem öyle sizin dediğiniz olsun. Bugünluk ama

Öğrenci:HOCA GİBİ HOCA YA.

yaşasın

Tae:Tamam cıvıtmayın hemen. Ders boşsa gel bakalım Jeon. Diğer öğretmenler de seninle tanışmak istiyor. Yanlarına gidelim. ister misin?

Jk:olur gidelim

Masamdan kalkmış Jeon'un gelmesini beklemiştim. Nihayet sırasından çıkıp yanıma geldiğinde sınıftan çıkmış alt kata inmeye başlamıştık

Tae:Jeon...

Jk:evet

Tae:Bana piano çalar mısın?

Jk:okulda var mı ki?

Tae:hmhm var

Jk:tabikide çalarım ozaman.

Tae:öğretmenler odasından sonra?

Jk:olurr.tamam