Hemen ardından konuşma sesleri gelirken sanırım az önceki sözü söyleyen çocuklara kızıyordu. Şirin şey.
Sesleri duyar duymaz kapıyı açmıştım tam o sırada kapıya yaslanmış bir çocuk kapıyı açmam ile düşerken onu belinden yakalayıp düşmesini engellemiştim. jungkook'a gözlerim çıktığında ise sinirli sinirli bana ve tuttuğum çocuğa bakıyordu. Hemen onu bırakıp teşekkür edip giden çocuğun yanağını sıkmış Jungkook'un yanından geçerek öğretmenler odasına doğru asağı kata inmeye başlamıştım. Jungkook'a son kez baktığımda ise kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Açıkçası biraz kıskansın beni diye yaptım ama sanırım beni öldürecek gibi bakıyor. Koşarak merdivenleri indim ve sırıtarak öğretmen odasına daldım. Masama oturdum ve Jungkook'un o halini düşünmeye başladım bu sırıtmamı sağlarken dalmış vaziyeteydim. Beni ayıltan Lisa ile düşüncelerim uçtu.
Lisa:Taehyung.daldın ne oldu?
Tae:hm yok bişey öyle dalmışım
Lisa:iyi bakalım, Jungkook katıldı mı?
Tae:katıldı katıldı. Hevesli birde
Lisa:yerim onu ben canım benim ya
Duyduğum söz ile çatılan kaşlarımı havaya kaldırmış neden Jungkook ile ilgili bu ufak sözde bile kıskanığımı anlamamıştım.
Lisa:neyse zil çaldı ben gidiyorum.
Tae:iyi dersler
Lisa:sen boş musun?
Tae:hmhm boşum bu saat
Lisa:iyi bakalım. Bye
Tae:bye
Öğretmenler odası boşalmış bende telefonumu çıkarıp Jungkook'un profil fotoğrafına basmıştım. Cidden 10 dakika içinde özlemiştim onu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aklıma ona yazmak geldi ama derste olmalıydı. Off bu duygular beni öldürüyor. Olsun ya yazsammıki
Bakar herhal de yazayım ben
Kaplan: Pişt Jungkook.
(Tavşan çevrim içi)
Tavşan: Efendim.
Kaplan: Derste misin?
Tavşan: Evet.
Kaplan: Kısa cevaplar veriyor| Çok kıskanmış bebeğim benim| Off kendimi öldürücem| Trip atıyor bide yicem şimdi| Anladım. Gelsene buraya diycektim
Tavşan: Maalesef. Dersteyim Bay Kim
Kaplan: Tamam ben hocana söyleyeyim. Gel sende
Tavşan: Teklif için sağolun. Tuttuğunuz çocuk gelebilir
Tavşan: Ay ama böyle konuşursa bu ben trip falan atamam | Off biraz daha mı diretsem| Hayır Jungkook fırsat ayağında kabul et| İyi tamam ozaman nerdesiniz?
Kaplan: Yerim ben bu çocuğu| Öğretmenler odasındayım bebeğim;)
Tavşan: Bebeğim mi dedi o? | Kalbim | Dayanamıyorum| Geliyorum.
(Tavşan çevrim dışı)
Sırıtarak beklediğim bu çocuğa artık kalp falan dayanmaz diyordum içimden. Çünkü ne bileyim... Çok tatlı. Düşüncelerimi bozan kapı açılma sesi ile içeri giren minik bedene bakmış ayağa kalkarak önüne gelmiştim.
Tae:hoşgeldin
Jk:merhaba
Tae:gel şöyle oturalım mı?
Jk:olur
Uzun koltuklardan birine oturmuş birbirimize dönük şekilde gözlerimize bakıyoruduk
Jk:ee beni neden Çağırdınız Bay Kim?
Tae:ilk öncelikle bana yanlız olduğumuz zaman Taehyung de olur mu
Jk:tripliyim diyemem
şuan önümdeki çocuğu alıp tek hamlede yiyebilirdim cidden bunu yapardım ama kendimi sıktım.
Tae:pekâlâ. Tripli olmadığında söylersin ozaman. Gelelim seni niye çağırdım.
Jk:hmhm
Tae:özledim...
Jk:ne
Tae:özledim işte 10 dakika içinde
Jk:birtek beni mi özlüyorsunuz?
Tae:birtek seni Jungkook
Sırıtarak baktığım beden şaşkın halde gözlerimin tam içine bakarak beni okuyordu gözlerinden. Anlık birden kalkıp önümde eğilerek yanağımı öpüp koşarak odadan çıkmıştı. Şuan ne yaşadım. Ne oldu. Ne bitti
Hiç bir şey hatırlamıyorum sadece Jungkook'un mis kokusu ile önümde eğilip yanağımı öptüğü. Bundan önce yada sonraki hiç bir şeyi hatırlamıyorum. Anlık hemen ayaklanıp koşarak odadan çıktığım gibi koridorda ki yürüyen bedeni kendime çektim tam dudağının kenarına minik bir öpücük kondurup yürüyerek uzaklaştım dona kalmış bedenin ardından tam öğretmenler odasına Gireccekken bir öpücük atıp koşan bedeni izledim ve içeri girdim.
