Medyada poyraz
İyi okumalar
Ben gözlerimi kapatmış kovuldun sözünü duymayı beklerken bi kahkaha işittim ve gözlerimi açtım.
Evet patronum ellerini dizlerine koymuş hafif eğilmiş şekilde karşımda gülüyodu.
Sonra zar zor kesik nefeslerle " yüzündeki ifadeyi görmen lazımdı çok mu korktun seni kovucam diye." Diyip yine kahkahayı bastı. Ben de onun bu tatlı sesini hayranlıkla dinlerken bi anda kapı açıldı içeri iri yarı bi adam girip " abi istediğin herifi yakaladık depoya götürdük seni bekliyoruz." Dedi ben etrafıma ne oluyo diye bakınırken poyraz bana "çık dışarı artık." Diye bağırdı. Ya bu ne biçim bi ruh hali daha bi dakika önce gülüyodu şimdi ise bağırıyo.Etrafıma bakınmayı kesip odadan çıktım.
Benim çıkmamdan 5 dk sonra poyraz ve iri yarı adam çıktı.Nereye gidiyolar bu depo nerede kimi yakaladılar o adama ne yapıcaklar çok merak ediyorum. Ama gitmemem gerek çünkü eğer o depoda kötü şeyler yapıyolarsa ve ben onları takip ederken yakalanırsam yakamı bu işten nasıl kurtarırım. Ya beni öldürmeye kalkarlarsa.
Merakıma yenilerek arkalarında koşarak merdivenlerden inmeye başladım çünkü onlar asansöre biniyolardı.
34 kat merdivenlerden koşarak inmek 15 cm topuklularla ne kadar zor olabilir ki (!)
Merdivenler sonunda bittiğinde ben ve ayaklarım da bitmişti. Biraz soluklanıp bi taksi çağırıp öndeki siyah arabayı araya biraz mesafe koyarak takip etmesini söyledim.Siyah araba durduğunda iki metre gerisinde de taksi durdu. Parayı adama verip indim taksiden.
Öndeki siyah arabadan da poyraz ve o adam çıktı ve yıkık dökük ormanın içindeki depoya yürümeye başladılar. Deponun etrafında 15-20 civarı adam vardı.Ben du adamların arasından nasıl geçicem derken kapının önünde nöbet tutan adamlar poyrazın içeri girmesiyle arkasından içeriye girdiler .
Yani şu an kapının önü boştu.
Bende hızlı hızlı içeri girdim .
Şu an acayip korkuyorum.Sesler aşağıdan geliyodu.
Ben de tahta merdivenlerden aşağı inerken çürük basamağa bastığım için gıcırttt diye kulak tırmalayıcı bi ses geldi.
Ama ses acayip yüksek çıktı. Kesin duydular ben en iyisi hemen uzaklaşıyım derken arkamda bişey vardı yavaş yavaş arkama döndüğümde o yakışıklı yüzü kaslı bedeni gördüm. Poyraz tam karşımda duruyodu.Yüzünden hiç bişey anlaşılmıyodu duygularını iyi saklıyodu. Ama kızdığı ortadaydı sanki biraz da şaşırmıştı.
Korkak bi şekilde bakışlarımı yere indirdim çünkü bana bağıracağını biliyordum."Ne işin var senin burda!" Dediğim gibi bağırdı işte.
Bakışlarım hala yerdeydi ve korkumdan cevap veremiyordum. Ya beni öldürürse çok korkuyorum.
"Söylesene burda ne arıyorsun kimin için çalışıyosun lan hangi it gönderdi seni buraya söylesene lan!" Diye yine bağırmaya başladı.
Beni biri göndermedi sadece çok merak ettim ve geldim gerçekten çok özür dilerim hiçbir şey görmedim zaten bırak gidiyim demeyi çok isterdim ama korkudan dilim tutulmuştu konuşamıyordum.
Poyraz "oğuz" diye bağırdı ve iri yarı adamlardan biri yanımıza geldi " efendim abi " dedi.
"Alın bu küçük fahişeyi depoya bağlayın ben gelmeden önce ağzını biraz arayın konuşmazsa ben onunla özel olarak ilgilenicem." Dedi poyraz.
Sonra ise iri yarı adam beni sürüklemeye başladı. Engel olmaya çalıştım ama gücüm yetmiyodu.
Merdivenlerden indik ve deponun ortasındaki tahta sandalyeye beni savurdu pislik adam .
Sonra ellerimi ve ayaklarımı kalın bi halatla bağladı ve hiç beklemediğim bi anda bana tokat attı. Ben ne olduğunu anlamazken ikinci tokatı da yedim üçüncü dördüncü...
" konuş lan !" Diye bağırdı iri adam .
Bana ne yapacaklardı burda!
Eveet arkadaşlar bir günde üç bölüm hızlı ilerliyoruz. Yorum ve voteleri unutmazsanız sevinirimmm:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Sekreteri
Teen FictionBir kız... Ünüversite mezunu iş arıyor... Bir mafya... Şirketin patronu oluyor... Peki bunları karşılaşmaları nasıl olur sizce? Ya hayatları nasıl kesişir? merak ettiyseniz hadi okumaya:)