UKALA

19 3 0
                                    

Anemin "hadi İnciii kalk artık" sesiyle yeni bir okul yılına uyandım . Siz yeni dediğime bakmayın yani evet okul yılı yeni ama yaşanacaklar aynı okula git, derse gir, sınav ol yine de başlamak zorundayım . Annemin son bağrışlarıyla zar zor kalktım yataktan , banyoya gidip yüzümü yıkadım . Okul kıyafeti ilk gün giyilmez bu yazılı olmayan bir kuraldır , bu yüzden altıma bir pantolon giydim elime gelen ilk şeyi üstüme geçirdim, saçımı da tarayıp bağladım çünkü okula süslenip gitmeyi de saçma buluyorum . Barbie bebek gibi gelen o tayfanın bana dik dik bakacağının gururuyla odadan mutfağa doğru yürüdüm . Evdeki sesler yine aynı "İncii hala kalkmadın mı Ömer, bitir şu kahveni hadi herkes masaya." Annem her ilk gün bu telaşı yaşıyor nedenini sorsak o da bilmiyor . Tam masaya oturdum ve gün başladı .Annesi öğretmen olan birisi ne mi yapmamalı, okula sivil gitmemeli

-Okula, okul kıyafeti giymeden gelen öğrenciye sinir oluyorum neymiş ilk günmüş. Yine de okul günü değil mi?

(Küçüklüğümden beri annem sevmediği öğrenci tiplerini söyleyerek beni düzeltir. Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla misali.)

-Biz askeriyede bırak istediğini giymeyi ütüsüz çorap bile giyemezdik.

Eveet babamda yorum yaptığına göre tamamlandık. Onlar öğüt verdi ben dinledim derken kahvaltı yaptık. annem bizden önce çıkar, bizde babamla kahvaltıyı toplayıp çıktık. Beni genelde babam bırakır okula

-Prensesim heyecanlı mısın?

-11 yıldır gittiğim okul için mi? hayır

-İstersen Ali abin alsın seni çıkışta. Ali sanda uygunsa eğer

-Ne demek komutanım

-Yok babacım, Mert ve Özgürle sahile gideceğiz.

-Tamam sen bilirsin

Bu arada Ali abi babamın şoförü ama yıllardır bizimle, o yüzden aileden biri oldu. Biz konuşurken çoktan okula gelmiştik. Bahçede Mert'le buluştum. Özgür hep bizden sonra gelir, onu bekleriz bizde. Hep üçümüz takılıyoruz. Ben pek arkadaş edinmeyi sevmiyorum Mert'te öyle çünkü ikimizde küçüklüğümüzden beri pek çok şehir değiştirdiğimiz için arkadaş edinemiyoruz çünkü hepsi yarıda kalıyor. İkimizde buraya eş zamanlı taşındık. Okulun ilk günü tanıştık yan yana oturmuştuk Özgür'de hemen arkamızda öylelikle muhabbete başladık. Ama bakmayın bu pamuklara sarılmış hikayeye bu sene son senemiz, bu üçlü bir daha asla bu kadar yakın olmayacak. Bu sebepten bu yaz bir söz verdik, bu seneyi dolu dolu geçireceğiz. Biz bahçede dururken Özgür geldi, o buranın "yerlisi" kendini böyle tanıtmıştı bize oklun ilk günü. Müdürün klasik sesiyle sıraya geçtik. "Herkes sıraya geçsin. 9'lar sağ tarafa sınıf sırasına göre çağıracağız"

Her sene olduğu gibi bu senede aynı sınıftayız. bu üçümüzün de en büyük dileğidir her sene. 9.sınıfların sıra olmasını beklerken gözüm arka bankta tek başına oturan çocuğa çarptı. Daha önce görmüş müydüm? Boynunda kulaklığı, üstünde ceketiyle oturuyordu. sanki rüzgarın kıvırcık saçlarını hareket ettirişinin sesini dinliyordu. Okula ilk geldiğim günü hatırlattı bana, bankta oturup rüzgarı dinliyordum bende. Ben çocuğa bakarken Özgür dürttü beni, sıra bize gelmiş. Yine her seneki yerimize oturduk, duvar kenarı 4.sıra Özgürün 5.sıra Mert ve benim.

İçeriye Laçin Hoca girdi. Laf aramızda kalsın okulda herkes sevmez onu. Çünkü katı kuralları vardır derste serttir, ama ben çok seviyorum. Göründüğü kadar sert bir hoca değil aslında, hatta çokta esprili birisidir.

-Günaydın çocuklar. Ben Laçin, edebiyat hocasıyım, bu sene aynı zamanda sizin sınıf öğretmeninizim. Öyle tek tek kaldırıp anan baban ne iş yapıyor adın ne diye sormam gıcık bir iş, zamanla tanırız zaten birbirimizi. (kapı çaldı)

Yeni Bir SayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin