Bu gün hastanede randevum vardı, o yüzden okula geç gittim. Okula gittiğimde 5.derstelerdi. Bu yüzden bizimkilerle öğle arası konuşabildim. Ne oldu ne bitti bilmiyorum ama dün Deniz'e öldürecek gibi bakan onu tehdit eden Mert, bu gün 40 yıllık arkadaş gibi davranıyor. Yani bu kadar kısa bi sürede ne olmuş olabilir ki. Bunu öğrenmenin tek bir yolu var Mert'i kenara sıkıştırmak.
-Mert size ne oldu
-Ne olmuş
-Dün birbirinizi yiyordunuz Deniz'le.
-Bir şey olmadı. İyi anlaştık
-Onu görebiliyorum zaten ne oldu da bu kadar iyi anlaştınız onu soruyorum.
-Güzelim söz anlatacağım sonra ama şimdi gitmem lazım
-Hiçbir yere gidemezsin dökül dedim sana
-Ya ikimizin de çok ortak yönü varmış
-Ama siz-
-Güzelim bir soru daha cevaplayamam beni bekliyorlar.
Okulda tüm gün Mert ile konuşmaya çalıştım ama Mert Bey pek yoğundu bende sinirlendiğim için onunla daha sonra konuşmaya karar verdim yoksa kalbini kıracaktım. Akşam yemek yemek için masaya oturduğumda aklım hala onlardaydı yani ne ara nasıl bu kadar yakın oldunuz ne ortak yönü meraktan ölecektim. Evdeki sessizliği babam bozdu
-Ee prensesim iyi miymişsin doktor ne dedi
-Baba sanki sabah annemi bin kere arayıp öğrenmedin
-Derste aradı
-Olsun kızım ben senden duymak istiyorum.
-İyiymişim zaten uzun süredir bir problemim yoktu (Deniz'le dans edeceğimi öğrenene kadar)
-Ohh ohh iyi
yemekten sonra atlı kovalarmışçasına direkt odaya gidip Mert'i aradım detaylar için
-Alo
-alo nasılsın güzelim
-İyiyim sen
-Bende iyiyim birazdan Deniz ve Özgürle oyuna gireceğiz katıl sende
-Bende tam bunun için aradım Mert
-Oyun oynamak için mi
-Sen anladın nedenini
-Neyin nedeni
-Deniz'le ne ara n oldu da bu kadar iyi anlaştığınızı fark ettiniz
-Ya bu gün seni sormaya geldi
-Benimi
-Evet elinde de telefon cevap verirken gözüm telefonuna kaydı. En sevdiğim oyun sonra laf lafı açtı o da resimle ilgileniyormuş
-Şaşkınım yan-
-güzelim sonra şaşırırsın şimdi oyuna girmem lazım geliyor musun
-Yok ben bir müddet bunu sindireyim iyi eğlenceler
...
Ertesi gün, sonraki gün derken zaman çok hızlı geçti. Ve inanır mısınız Mert'le Deniz inanılmaz yakın arkadaş oldu. Ve artık Deniz'de bizim "Çilek" gurubunda. Neden mi çilek çünkü gurubu Özgür kurdu ve dünyadaki en sevdiği şey çilek. Deniz'le Mert gün geçtikçe daha yakın arkadaş oluyorlar. Kıskanmıyor değilim. Deniz içimize girdikçe ben ondan uzaklaştım, Deniz bize ne kadar yakınsa ben onlara o kadar uzaklaştım. O bizden biri oldu ben onlardan ayrıldım. Deniz'e hiçbir zaman Mert'e veya Özgür'e yakın olduğum kadar yakın olamadım. Aramızda itici bir kuvvet var sanki, ve bence o da bunun farkında. Bu gün pazartesi hem de 1 ekim. Pazartesiyle başlayan aylara bayılıyorum. Önceden pazartesileri hiç sevmezdim herkes gibi. Ama artık iple çekiyorum. Neden mi çünkü Deniz'le kütüphanede nöbetçiyiz. Onunla yalnız vakit geçirmek hoşuma gidiyor. Aramızda aşılamayan bir köprü olsa da yalnız kalınca başka bir yönünü görüyorum. Arkadaş Deniz hiç öyle sert birisi değil. Yeni tanıştığım o Denizden eser yok. birde gülünce "çiçekler açıyor" Mert bana söyler bunu hep ama gerçekten gülünce bambaşka birisi oluyor, ela gözleri kısılıyor yanağındaki gamzeleri beliriyor. Ne kadar mutsuz olursan ol güldürüyor seni insana iyi geliyor. Onun konuşmasını dinlemek deniz kenarında uzanmış martıların sesini dinliyormuşsun hissiyatı veriyor.
