güç

15

Tom'un bakışları yüzümde gezinirken ben sadece gözlerine bakıyordum. Çıplak belimi saran eli gevşedi ve benden uzaklaştı "hep böyle mi yapıcaksın? bir anda yakınlaşıp beni öylece bırakıp gidicek misin?! o zaman benden uzak dur ve benim kafamı karıştırma!"

"Biz bir iş için birlikteyiz bu işe saçma sapan duygular karşmamalı" sakince konuluşuyordu ve bu beni delirtiyordu. "Hogwarts'a dönmek istiyorum"

"Asla!"

"Sana fikrini sormadım!" Tom kolumu sertçe tutarak beni kendine çekti "gitmiyorsun, bitti!" yavaş ve tane tane söylemişti geri zekalıya anlatır gibi. "Gidicem!" kolumu bükerek belime yerleştir ve vücudumu vücuduna yapıştırdı. "İş birliğimiz orda olduğum süre boyunca devam edicek yani endişelenmeni gerektirecek bir durum yok"

"sorun sadece iş birliği mi sanıyorsun?"

"neymiş sorun?"

"bir anda Hogwarts'a gidersen dikkat çeker annen baban öldü ve sende onların ölümünden bir süre önce kaçırıldın senden şüpheleneceklerdir"

"nasıl? anne ve babamı benim öldürdüğümü mü düşünecekler?" gözlerim dolmaya başladığında onların ölümünü duymak bile bana acı veriyordu. "Zırlama Vanessa! o okula dönmeyide unut! eğer o okula dönersen bütün şüpheleri üzerine çekerim" kaşlarımı çattım. Yani şüpheleri doğrularım demek istemişti ve yapardı. Ondan herşeyi beklerdim.

Yanımdan geçip odasına girdi. "Siktir!" arkamdan gelen sesi duyunca sesin olduğu tarafa döndüm. "Kızım sen sürekli neden çıplaksın?" omuz silktim "bu sefer benim suçum yok abin yüzünden!" dedim odamın kapısını kapatarak içeri girerken.

Mattheo bir kaç saat önce odama gelip akşamki toplantı için hazır olmamı söylemişti. Üzerime yeşil, üzerinde beyaz çicekleri olan elbisemi giydim. Bu elbise dizlerimin yukarısındaydı yani nerdeyse miniydi. Odamdan çıkarak salona ilerledim "bu elbiseleri almakla hata etmişim" Tom'un sesini duyunca arkamı döndüm "yakışmamış mı?"

"yakıştığı için hata etmişim zaten" yanımdan geçip sandalyesine oturdu. İstemsizce gülümseyerek yanına oturdum "senin yerin orası değil diye hatırlıyorum"

"değil ama bir şey düşündüm"

"ne düşündün?" elini tutarak bacağımdan yavaşca yukarı çıkardım. "Yapma!" uyarıcı ses tonuna rağmen durmadım. Elini elbisenin altına soktuğumda nefesini tuttuğu belliydi kendine zar zor hakim oluyordu. Sadece benimle sevişmesini istiyordum! "Tom... Dokunmayacak mısın?" yutkunurken yüzümü yüzüne yaklaştırdım. "Bana sahip olmak istemez misin? bütün vücuduma-"

Tom yüzümü dikkatle incelerken Lucius gelmişti. Benden hızlıca uzaklaştı ve elini çekti olduğum yerden kalktım ve yerime geçtim. Lucius'un yanındaki sarı saçlı, mükemmel fiziği olan kadın fazla güzeldi. Gözlerimi ondan alamayacak kadar güzel bir kadının burda ne işi olabilirdi ki? Lucius kadının yanına oturunca aralarında bir şeyler olduğunu anlmıştım "seni daha önce görmedim" kadının bakışları beni bulduğunda gülümsedim. Kahretsin yüzünü kusursuzdu ve çok çekiciydi "ben Narcissa"

"bende Vanessa" Narcissa nazikçe gülümserken diğer ölüm yiyenlerde gelmişti. Tom'un bakışları göğüslerimdeydi. Madem bu kadar istiyorsun neden dokunamıyorsun be adam!