1.BÖLÜM:YALAN

295 125 202
                                    

~İKİ YABANCI~

"HER ACI ZAMANLA GEÇMEZDİ"

Telefon melodimin sesi ile gözlerimi açtım, arayan büşraydı,"Efendim güzelim"dedim, uykulu bir sesle, "Oho sen hala yatıyor musun uyuyan güzel "dedi, her zaman ki neşeli hali ile,"Evet yeni uyandım da, saat kaç olmuş ki?" Diye sordum.

"Saat 12:25 geçiyor uyukucu,kalk hadi bekliyoruz seni" nee! saat 12'mi olmuştu,ben nasıl bu kadar çok uyumuştum,"Kalktım kalktım da, baya geç olmuş,ben nasıl uyumuşum bu saatte kadar?"dedim şaşkın bir sesle, çünkü benim bu kadar uyumam imkansızdı."Valla onu sana sormak lazım, çokmu geç uyudun dün gece?" neşesini hiç eksiltmeden. Hep en neşelimiz o olmuştur, her koşulda ve şartta yüzümüzü o güldürür.

"Geç'te uyumadım aslında ama, her neyse ben kalktım üstümü giyinip çıkarım şimdi"dedim. "Tamam uyuyan güzel, biz büro'ya geçiyoruz, görüşürüz o zaman "dedi.

"Tamam güzelim, oradayım bende birazdan görüşürüz"dedim ve telefonu kapattım. Esneyerek yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Önce uykum açılsın diye yüzümü yıkadım, ardından duşa kabine girip güzel bir duş aldım. Duştan çıkıp dişlerimi de fırçaladıktan sonra banyodan çıktım. Üzerime blazer siyah bir ceket, içine beyaz bir tişört ve siyah kumaş bir pantolon giydim. Aynanın karşısına geçip hafif bir makyaj yaptım, koyu kahve saçlarımı tarayıp açık bıraktıktan sonra beyaz kol çantamı ve telefonumu da alarak evden çıktım.

Arabaya doğru ilerlerken içimde garip bir his oluşmuştu, sanki takip ediliyormuşum gibi bir his ama umursamadım ve arabaya bindim. Arabayı çalıştırıp park ettiğim yerden çıkardıktan sonra, tam da tahmin ettiğim gibi arkamdan siyah bir araba benimle beraber yol almaya başlamıştı. Hiç panik yapmadan yola devam ettim. Biraz ilerledikten sonra hala peşinden geldiğini görünce, artık emin oldum beni takip ediyordu. Hiç panik yapmadan yola devam ettim. İlerde bir yol ayrımı görünce sağa sinyal verip sola saptım onlar sağdaki yoldan hızla geçerken,bende soldaki yoldan devam ettim. Bu bana biraz zaman kazandıracaktı, böyle şeylere alışkındım, çünkü hep peşimde düşmanlarım vardı. Bir avukattım ve böyle tehtidler devamlı alıyordum ama hiçte umrumda olmuyordu.

Her zaman ki gibi peşimdekileri atlatmayı başarmıştım ve büroya varmıştım. İçeri girip odama doğru ilerledim, Doğan, Asaf ve büşra koltuklarda oturmuş sohbet ediyorlardı. "Selamünaleyküm millet ben geldim" dedim, neşeli çıkması için uğraştığım bir sesle çünkü hâlâ uykum vardı.

Asaf'ın yanına geçip oturdum, kolunu omuzuna atarak " Aleykümselam Hoşgeldin uyuyan güzel"dedi, Doğan"Aleykümselam Hoşgeldin efnan da gerçekten nasıl uyudun bu saatte kadar?" Diye sordu. Büşra "Aleykümselam hoşgeldin efnan" dedi, ona dönerek hoşbuldum dercesine göz kırptım.

"Bilmiyorum ki geçte uyumadım dün, yani büşra aramasa uyanmicaktım herhalde" dedim. Başımı asaf'ın göğsüne yasladım çünkü hâlâ uykum vardı ve gözüm kapanıyordu nedense.

Asaf "senin hâlâ uykun var sanki efnan iyi misin sen?" Diye sordu. Her zaman ben ve büşra'ya karşı kullandığı yumuşak ses tonuyla. Asaf büşra'nın öz abisiydi ama dördümüz de kan bağımız olmamasına rağmen kardeştik ve birbirimizi canımızı bir saniye bile düşünmeden verebilecek kadar çok seviyorduk. Bizim arkadaşlığımız ben daha 8 yaşındayken başlamıştı.

"İyiyim ya uykum var sadece neden bilmiyorum"dedim güven veren bir ses'le çünkü endişelensinler istemiyordum ve gerçekten de birseyim yoktu.

"İyi gülüm öyle diyorsan öyle olsun bakalım"dedi Asaf yumuşak bir sesle. Doğan, "bi hastane'ye falan götürseydik seni kızım ya, hiç içime sinmedi benim, bu halin çok garip geliyor bana" deyince Büşra'ya dönüp yardım et dercesine bir bakış attım. "Tamam ya gitmeyin kızcağız üstüne,hastaneleri sevmediğini hepimiz biliyoruz"dedi büşra hemen.

Gecenin pençesindeki ruh Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin