Call By All Love||Chanbaek

Ben Senin İçini Görebiliyorum

Bölüm geciktiği için bu bölüm neredeyse iki bölüm uzunluğunda 🥹🥺 iyi okumalarr❤️❤️

"Ee, sonra ne oldu?" Jongdae heyecanlanmış gibi bağırarak söylediğime cevap verdiğinde sesini kısması için kolundan tuttum. "Bir şey olmadı. Bir daha Sehun ile görüşmemem gerektiğini söyleyip eve girdi."

"Ne yani, öpüşmediniz mi?" başımı iki yana olumsuz şekilde salladığımda iç çekmiş, arkasına iyice yaslanmıştı. Dün o olaydan sonra bara gidip Sung'a olanları anlatmıştım. Merak etmeyin, bar dediysem de sadece bir iki bardak içki içip gelmiştim. Yaramazlıklarım yoktu yani. Şimdi ise okul kantinindeydik, Jongdae'ye dün yaşadıklarımı yeni anlatma fırsatı bulmuştum. "Sehun'a ne oldu peki?"

"Bilmiyorum." Omuz silkip ben de Jongdae gibi arkama yaslandım. Kendisine mesaj atsam da bana dönmemişti, Chanyeol'un onu öldürmesinden korkmuyor değildim. "Jongdae, Chanyeol'un kaç tane kardeşi var?"

"Dört kardeşler diye biliyorum." Oflayarak fazla da sert olmayan bir şekilde başımı masaya koydum. Her bir yandan kardeşi mi çıkıyordu yoksa bana mı öyle geliyordu? "Annesi de 2000 yılının Miss Korea güzeli."

"Yok artık!" Bu bilgiler bana niye şimdi söyleniyordu? Benim gerçekten bu çocuğu daha detaylı tanımam gerekiyordu artık. Jongdae beni yargılar gibi başını iki yana doğru salladığında nereden bulduğunu bilmediğim, umarım kendisinindir, sakızı ağzına attı. "Neredeyse bir ay olacak, farkında mısın? Oturup Google'a Park Chanyeol yazsan bile çoğu şeyi öğrenirdin zaten." Bir ay falan olmamıştı, üçüncü haftayı yeni bitiriyorduk işte. Hem, Google'ın Chanyeol'u tanıdığını nereden bilebilirdim ki? Cebimden telefonu çıkarıp dediğini yaparak uygulamaya girdim.

"Park Chanyeol." Hızlıca ismini yazdığımda ailesiyle beraber bir sürü fotoğrafı olduğunu gördüm. Annesinin gençlik fotoğrafı, oynadığı diziler, Chanyeol'un küçüklük fotoğrafları; Sehun, ablası ve abisi olarak düşündüğüm iki kişi ve bir de babası vardı. Chanyeol'un öyle çok fotoğrafı yoktu, genellikle annesi ile babası vardı. "Annesi oyuncu muymuş?"

"Evet, ünlü bir oyuncu. Oynadığı dizilere baksana." Kafasıyla telefonumu gösterdiğinde gerçekten oynadığı dizilerin hepsinin popüler olduğunu fark ettim. Vay be, Chanyeol bir oyuncunun oğluydu, ha? Okulda popüler olmasının sebebi buydu demek ki. Tabii, bir de Kyungsoo ile eski ilişkisini es geçmesek olamazdı. "Biz bunları okulun ilk zamanları detaylıca konuşmuştuk zaten. Bir ara herkes Chanyeol'den annesinin imzasını istiyordu, hiç mi hatırlamıyorsun?"

"Hayır." Yani, iki yıl öncesinden bahsediyorduk. Gereksiz şeyleri aklımda tutmam demiştim size. "Geçen sene başkanlık seçiminde Chanyeol Kyungsoo'ya oy verenlere annesinin imzasını getireceğini söylemişti." Resmen geçmişte kuyumu kazmıştı da haberimiz yoktu. Dediği şeye dudak büzüp fotoğraflara bakmaya devam ettim. Chanyeol'un küçüklüğünde bile kepçe kulakları vardı ama bunlar asla kötü durmuyordu, ona ayrı bir hava katıyordu. Ablasıyla beraber bir sürü fotoğrafları vardı fakat abisini pek göremiyordum. "Dört kardeşler demiştin, değil mi?"

"Evet, orada yazmıyor mu? Sehun, Chanyeol, Yoora ve Junmyeon. Junmyeon en büyükleri ve kendisi evli. Yoora da kısa bir süre önce evlenmişti yanlış hatırlamıyorsam."

"Bu kadar ismi nasıl kafamda tutacağım?" Kafamı kaşıyarak söylediğimde dediğime göz devirdi. Gayet haklıydım bence. Biz evde iki kişi olduğumuzdan kalabalık ailelere alışık değildim. Özellikle Chanyeol ile ilişkimi ileri düzeye taşımak istiyorsam ailesini iyice tanımam gerekmiyor muydu? Yani, eminim ki Kyungsoo Chanyeol'un ailesini çok yakından tanıyordu. "Jongdae, ben bu çocuk hakkında her şeyi taksit taksit öğreniyorum resmen. Tüm bildiklerini özet geçsene bana."