003

14 0 0
                                    

𝘙𝘞. 𝘪𝘺𝘪 𝘰𝘬𝘶𝘮𝘢𝘭𝘢𝘳 𝘥𝘪𝘭𝘦𝘳. 𓍯𓂃ֶָ֢



Yürümeye devam ediyoruz.
Birden "geçer" diyor , "geçmeyen acı yoktur".
"Acıyorum."diyorum.
"Kana kana acıyorum..."
"Sahil yolunda ne oldu sana diyor?"
Konuyu değiştirmeye çalışıyor anlıyorum, ancak bozuntuya vermiyorum.
"Histeri krizlerimden biriydi.
Olur öyle arada." diyorum
"Olmasın" diyor.
"Bir daha olmasın."
Sonra giydiği siyah deri ceketinden ufakça bir paket çıkarıyor bir de çakmak.
O sırada benim kıyafetlerime nazaran ne kadar siyahlara bürünmüş olduğunu görüyorum.
Normal de yakıştırmam ama onun üzerine çok yakışmış bu koyuluk diye iç geçirmeden edemiyorum.
İnce beyaz dalı ağzına alıyor pak elli adam.
Çakmağı çaktığı gibi ilk dumanı sabırsızlıkla ciğerlerine gönderiyor.
Hafifçe yüzümü buruşturuyorum.
Kim olduğum aklıma geliyor.
Ben korkağım.
Korkak bir insan olarak doğdum.
Korkak bir insan olarak öleceğim.
Korkaklık, acizlik benim.
Bu benim benliğim.
Bilek içimdeki sigara bastırılmış yeri buluyor hemen soldaki aciz parmaklarımla o izi adeta daha da deşmeye çalışıyorum.
Az önce beni atağımdan kurtaran kalın olmayan otoriter sesli pak elli adama diyemiyorum beyaz renkli ölüm kokan dallardan ölesiye korktuğumu.
Jeongguk'a bakıyorum tekrardan.
Telefonla konuşuyor.
Ve
Yine gözüm elindeki şeye kayıyor.
Panikliyorum.
Küçüklüğüm gözlerimin önüne geliveriyor.
Evimizdeki adamların Agatha hanımla beraber sigara dumanından sis bulutuna çevirdiği salonumuz ve aynı gün pastel boyalarımla duvarımıza Agatha hanımla kendimi çizdiğim için yediğim dayağın ardından kaybolan bilincim geliyor.
Nefessiz kalıyorum ve öksürmeye başlıyorum.
Dolduğundan haberim dahi olmayan gözümden sızan sıvı yüzümü ıslatıyor.
Siyahlara bürülü, kalın olmayan otoriter sesli pak elli adam tutuyor iki kolumdan ve yüz yüze geliyoruz.
Diyorum hemen " bir daha sigara içmeseniz olur mu bayım? "
Ve kollarından kurtulup hızlıca oradan uzaklaşmaya çalışıyorum.
...

Meftun | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin