Toprak'ın ağzından...Hepsinden öyle nefret ediyordum ki.
Şimdi de beni ciddi birisi olarak kafalarına koydular.Tamam,kabul ediyorum çünkü ciddi bir insanım fakat duygusuz değilim.
Sanki duygularım yokmuş gibi davranılmasından nefret ediyorum.
Hande ile ilk geldiğimiz günden beri onlara sinir oluyordum işte.
Çünkü doğum günü partilerinden de nefret ediyordum.
Beni doğum günü partisine çağırarak büyük bir hata ettiklerinden haberleri bile yoktu.
O aptallar,iki kuruşluk beyinleri ile bana kafa tutuyorlardı.
Özellikle de Barkın.
Bana kendisi saldırmasına rağmen suçu
benim üzerime attı.İnci de ona inandı.
O gün Barkın"Toprak sen bizim aramıza mı girmeye çalışıyorsun"dedi.
"Ne saçmalıyorsun aptal"
"Bana bak bir daha İnci ile konuştuğunu duymayacağım"
"Oldu paşam"
"Peki sen kaşındın o zaman"demesiyle beklenmedik bir şekilde suratıma yumruğunu indirmişti.
Pardon da ben niye sizin aranıza girecekmişim ki yani.
Sanki bayılıyorum ben size.
Ben de boş durur muyum karın boşluğuna yumruğumu geçirdim hemen.
O sokaktan geçen insanlar bizi görmeseydi Barkın'ı öldürecektim.
Bazen sinirimi kontrol etmek çok zor oluyordu.
Ben çok küçükken annem bizi terk etmişti.
Küçükken ciddi birisi değildim.
Fakat annem bizi bıraktığından beri her gün nedenini düşünüyordum.
Çünkü biz çok mutlu bir aileydik.
Nasıl oldu da bu kadın bir anda bizi bırakıp gitmiş olabilirdi ki?
Aklım almıyordu.
Kendimi duvardan duvara vurasım vardı.Hande beni çok seviyordu.
Ben de onu çok seviyordum fakat o da benim çok ciddi olduğumu düşünüyordu.
Bir gün"Toprak senin derdin ne,neden bu kadar ciddisin,gülümsemiyorsun bile"dedi.
"Annemin gittiği günden beri gülemiyorum Hande"
İkimizin de gözleri dolmuştu.
Birbirimize sarılıp ağlamıştık.Hande'nin ağzından...
Toprak neden böyle yapıyordu?
Neden kendine zarar vermeye çalışıyordu?
Bu kadar ciddi olmasının sebebi neydi?
İnanın bana kafamdaki bu lanet olası soruların cevabını henüz verebilmiş değildim.
Toprak sanki kendinden,insanlardan ve bu hayattan nefret ediyordu.
Fakat birbirimi koruyup kollamak zorundaydık.
Benim de o arkadaş grubunu pek sevdiğim söylenemezdi.
Bizi hiç bir yere çağırmıyorlardı.
Zaten meraklı da değildik onlara.Fakat durumumuzu bildikleri halde bizi görmezden geliyorlardı ve ben bundan nefret ediyordum işte.
Bir kez olsun siz de gelin demediler.
Bir de kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyorlardı.Babamızın da bizi çok sevdiği söylenemezdi.
O sadece işini düşünüyordu.
Bize bakacak zamanının olmadığını işlerinin çok yoğun olduğunu söylüyordu.
Bu yüzden bizi Beste'nin evine bırakmıştı zaten.
Ona kırgındım aslında.
Fakat onu seviyordum.Beste'nin ağzından...
Hande ve Toprak'ı dışladığım falan yoktu.
Durumlarını da biliyordum fakat bizimkiler onları pek sevmiyorlardı.
Ben de bir şey diyemiyordum tabiki.
Beni de dışlarlar diye korkuyordum.
Çünkü onları çok seviyordum.Hande ve Toprak'ı da seviyordum.
Fakat Toprak biraz değişik davranıyor bana.Belki de diğerleri ile iyi anlaştığım ve onları ne kadar sevdiğimi bildigi içindir diye düşündüm.
Bir de gruba teni katılan bir kız var.
İsmi Ayda.Güzel kız aslında.
Saçları da çok güzel
Enerjik ve sevecen biri.
Bir de alışveriş yapmaya bayılıyor.Toprak'a karşı çok iyi davranıyor.
Toprak'tan hoşlanmış olmalı diye düşündüm.Ama Toprak,Hande dışında kimseye iyi davranmıyor.
Birkaç kez İnci ile konuştuğunu gördüm fakat o günden sonra pek konuşmadılar.
Barkın ile kavga etmişler diye duymuştum.
Barkın'ın İnci'yi ne kadar çok sevdiğini herkes biliyordu.
Ayda bile biliyordu.
Dün İnci'yi almak için bizi arabada bırakıp gitmişti.
Onunla ilk tanıştığı gün dans bile etmişlerdi.
Aslında yakışıyorlardı da ama İnci onu seviyor mu bilmiyorum.
Belki de seviyordur...
10. BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz İnci(Ara Verildi)
Chick-LitBabasının işi dolayısıyla yeni bir eve taşınan İnci yeni arkadaşlar edinir ve hayatında bir tür değişikler olur