Ben Nevra,17 yaşındayım.İki hafta önce Almanya'ya taşındığımız için bugün yeni
okulumda ilk günüm.Heyecanlıyım çünkü yeni dil ve yeni insanlar.
Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi açtım ve telefonumu elime aldım.Saat 07.00'ydi.Yatağımdan kalktım,elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya annemlerin yanına indim.
"Günaydın kızım."
"Günaydın baba."dedim ve çayımdan yudumlamaya başladım.O sırada annem alıngan bir sesle;
"Seni okula ben bırakacağım kızım.Babanın bir işi varmış ama ne işi olduğunu kimseye söylemiyor!"dedi.
"Tamam anne ben gidip hazırlanayım sonra okula gidelim."deyip masadan hızla kalktım ve odama geldim.Üzerime gri bol bir sweet altıma ise siyah diz kapaklarımın üzerinde bir etek giydim. Saçlarımı açtım ve hafifte bir makyaj yapıp odadan çıktım.
"Anne hadi gidelim,ilk gün geç kalmayalım."
Annem minik bir kahkaha atıp arabaya yöneldi.Ben yanına oturdum.Yol boyu ne annem ne de ben konuştum derken annem bir anda sessizliği bozdu.
"Nevra,yabancılarla çok fazla konuşma ama yinede arkadaş edin.Yalnız kalma ve kendine dikkat et."
"Tamam anne dikkat ederim,seni seviyorum."dedim ve arabadan indim.Okul saray gibiydi çok güzeldi ve çok da kalabalıktı.Müdür odasına girdim ve müdüre sınıfımı sordum.Sınıfım 12/D'ydi.Sınıfa girdiğimde herkes sınıftaydı ve sadece en arkada boş bir masa vardı.
Masaya doğru ilerleyip oturdum.Yanımda oturan çocuk sıradan kafasını kaldırıp bana baktı ve;
"Setz dich woanders hin."
(Git başka bir yere otur)
dediğinde kaşlarımı çattım.
ne diyor be bu serseri?!
"Leider gibt es keine andere Warteschlange."
(maalesef başka sıra yok)
"Dann sei still und setz dich"
(O zaman sesini kes ve otur)
"Glauben Sie, dass Sie die Eigentumsurkunde der Schule haben?"
(Sanane ya okulun tapusu mu var sende) dediğim an bana göz devirip başını yeniden masaya koydu.Gerçekten bütün deliler beni buluyor bune ya.
O sırada sınıfa kadın bir Hoca girdi ve direkt bana baktı,ama öyle bir bakış değil sanki benden intikam alacakmış gibi bir bakış.Ve aynen de öyle oldu.
"Hallo, du bist gerade angekommen, ich glaube, ich sehe dich zum ersten Mal, wie ist dein Name?"
(Merhaba, yeni geldin sanırım seni ilk defa görüyorum. Adın ne?)
Sormasa ben de şaşardım.
"Mein Name ist Nevra. Ja, ich bin gerade angekommen."
(Benim adım Nevra.Evet, yeni geldim)
"Ich bin Ava Nevra, willkommen."
(Ben de Ava Nevracığım hoşgeldin)
"Willkommen, Herr."
(Hoşbuldum Hocam)
Ava Hoca Matematik Hocasıydı.Bana ilk başta öyle baksada onu çok sevdim,iyi biriydi.
Şuan teneffüsteyim ve sınıfta sadece yanımda oturan aptal bir de onun iki arkadaşı var.
Telefonumla oyalandığım sırada o aptalı tam karşımda bana bakarken gördüm ve 'Ne bakıyorsun kardeş' anlamında kafamı salladım ve dediği şey kaşlarımı çatmama sebep oldu.
"Yarın okulda bir balo var,Benimle o baloya gelir misin?"
NE!? Ne dedi o? Çıldırmak üzereyim,bu karamsar çocuk beni baloya davet ediyor!Dur bir dakika bu nasıl Türkçe konuşuyor!?
"Sen nasıl Türkçe konuşuyorsun?"
"Bende türküm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN İHANETİ
RandomNevra ailesi ile Almanya'ya taşınalı daha bir gün olmuştu. Ama öyle bir manzarayla karşılaştı ki, o an hayatına son vermek istedi. Fakat dayanmalıydı, bunu yapanı bulup ona da aynısını yapmalıydı. Yaptı da, ama onun başına daha da kötüsünün geleceğ...
