Bir zamanlar, küçük bir kasabada yaşayan insanların huzurlu bir şekilde yaşadığı bir dönemde, gizemli bir katilin ortaya çıkmasıyla her şey değişti. Bu katil, insanları öldürmeden önce onların resimlerini çiziyordu. İşte bu katil ressamın hikayesi...Adıyla bilinmeyen bu katil, yetenekli bir ressamdı. Ancak, içindeki karanlık ve saplantılı yan, onu sıradan bir ressamdan çok daha fazlası haline getirdi. İlk önce, kasabanın sessiz sokaklarında dolaşırken, dikkatini çeken insanların portrelerini yapmaya başladı. Ancak, bu sıradan bir resim işi değildi. Onun resimleri, insanların ruhunu ve karakterini derinlemesine yansıtıyordu.Katil ressam, bir kişinin resmini çizdikten sonra, kurbanını izlemeye başlardı. Onu gözler, hareketlerini, alışkanlıklarını gözlemleyerek, bir tür bağ kurardı. Ancak, bu bağ onu daha da saplantılı hale getirirdi. Çünkü, onun için kurbanları sadece birer obje değil, bir sanat eserinin parçasıydı.Bir gün, kasabanın tanınmış bir doktorunu çizdi. Doktorun resmini tamamladıktan sonra, onu izlemeye başladı. Ancak, bu sefer planları değişti. Doktorun hayatına son vermek yerine, onu takip etmeye devam etti. Günler geçtikçe, doktorun hayatına daha da yakından tanıklık etti. Onun rutinlerini, arkadaşlarını, hatta ailesini öğrendi.Sonunda, katil ressamın içindeki çatışma doruğa ulaştı. Sanat ve saplantı arasında sıkışıp kalmıştı. Bir yandan, resim yapma tutkusu onu heyecanlandırırken, diğer yandan, doktora zarar verme isteği onu korkutuyordu. Ancak, içindeki karanlık güç, sonunda galip geldi ve yanlız olduğu zamanı kollayıp onun boğazını kesti.Katil ressamın hikayesi kasabanın derinliklerinde dolaşmaya devam ederken, bir dedektif onun peşine düşmüştü. Dedektif, cinayetleri çözmek ve kasabanın güvenliğini sağlamak için gizemli katili yakalamak için çaba harcadı. Ancak, katil ressamın ustaca planları ve iz bırakmama yeteneği onun yakalanmasını zorlaştırıyordu.Dedektif, her cinayetin ardında bırakılan resimlerden yola çıkarak, katilin izini sürmeye çalıştı. Ancak, her adımında daha da karmaşık bir labirentle karşılaşıyordu. Katilin ne zaman nerede ortaya çıkacağını önceden tahmin etmek imkansızdı.Günler ve haftalar geçtikçe, dedektif katil ressamın peşini bırakmadı. Kendi zihninde bir profil oluşturarak, katilin psikolojisini anlamaya çalıştı. Ancak, katilin zekası ve sanatıyla dolu karanlık dünyası dedektifi her seferinde şaşırtıyordu.Sonunda, dedektif bir ipucu bulduğunda, onu takip etmeye başladı. Ancak, ipucu dedektifi doğrudan katilin evine götürdü. Dedektif, cesurca kapıyı çaldı ve içeri adım attığında, karşısında bir galeri gibi düzenlenmiş bir oda ile karşılaştı. Duvarlar, katilin çizdiği resimlerle doluydu.Dedektif, odanın ortasına ilerlediğinde, bir resmin önünde durdu. Ve birden, kendi portresini gördü. Gözleri resmin detaylarına daldığında, bir şey hissetti. Belinde keskin bir ağrı... O an, dedektif yere yığıldı. Son nefesini verirken, anladı: katil ressam onu izlemiş ve sonunda ona ulaşmıştı.Akıllıca hareket edip ona ip uçları vererek kendi ölümüne doğru gelmesini sağlamışdı.
Yazar:Kurbanov Elmin
Dikkat:Bu hikayede anlatılan olaylar kurgudur!Devam edicek!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Ressam
УжасыBi hikayemde Katil bir ressamın hikayesini anlattım.İlk eserimdir ve amatörcedir.Kısa bir hikayedir ve tamamen kurgudur.İyi okumalar dilerim :3