Rüzgarın en ferahlatıcısı senden esiyor , sende seyrediyorum denizlerin en mavisini .
Bölüm şarkısı ....
- Musa Eroğlu-Telli Turnam
Yorum yapmayı unutmayalım satır aralarına ☺️ merakla bekliyorum .
🪻 3. Bölüm devamı 💫
Lan ! Uraz ver olum gömleğimi diye kapıyı yumrukluyordu Kaya.
Yine bir çarşı izni ve daha çıkmadan başlayan münakaşalar . Her izinde olduğu gibi bu izinde de Kayanın kıyafetleri Uraz tarafından aşırılmaya çalışılıyordu onların sesleri eşliğinde diğerleride hazırlanıyorlardı çıkmak için. Kaan , Ömer , İmam üçlüsü hazır bir şekilde diğerlerinin koşuşturmalarını izleyerek sohbet etmeye çalışıyorlardı onların sesleri aracılığıyla .
- Kaya abi kızla buluşucam bir sal hazırlanayım lan ! diye kapının arkasından yükseldi Uraz 'ın sesi .
-Kardeşim buluş kızla banane benim kıyafetlerimi sal lan beş ton parfüm sıkıyon bide . Zorlamaya devam eti kapıyı elbet çıkacaktı buradan sayesinde her ay dolap yenilemek zorunda kalıyordu .
- Az sıkarım çekil geç kalacağım Kaya .
- Çık olum şuradan yok diyom anlamıyonmu sen ?
- Bu seferlik hadi be Kaya .
- Yok diyorum olum herseferinde bu seferlik diyosun sürekli benden giyosun lan .
- Bu son bu son noğlur olum lan geç kalıcam hadi bee . Yap bir güzelik kardeşine .
- Senin ben varya diyerek son kez yumruk atı kapıya ve dolabına ilerledi .
Kapının zorlanmamasıyla Kaya'nın oradan kabulenmiş bir şekilde uzaklaştığını anlayan Uraz zafer dolu bir sırıtışla hazırlanmaya devam etti . Ne yapsın oda kendisinin bir hayranıydı ama farkında değildi . Keyifle bir ıslık çaldı saçlarını taramayı sonlandırdığında jilet gibi olmuştu . Yakışıklı adamdı vesellam . Tü tü maşallah diyerek kendisine yükselmeye bir son verdi . Son kez süzdü kendisini güzelce artık tamamdı.
Hazır bir şekilde çıktığında timin geri kalanı tam takır hazır bir şekilde ona bakıyorlardı . Kapı açılınca burnuna dolan buram buram parfüm kokusuyla ağzının içinde bir küfür yuvarladı Kaya az sıkacakmış diyerek mırıldanmayıda ihmal etmedi . Bir gün elinde kalacaktı en sonunda o olacaktı kaşınıyordu .
Hadi beyler çıkalım diyerek ayaklandılar Uraz 'ın yanından geçerken burnunu kırıştırmayı ihmal etmedi Kaya . Bu hareketini ise bir yerlerine takmayan yine Uraz'dı .
Askeriyeden çıktıklarında arabasına doğru giden Umay'ı gördüler hemen adımlarını hızlandırarak yaklaştılar komutanlarına.
- Eve mi gidiyorsunuz ? Nazire teyze döktürmüştür sizin için şimdi komutanım biz de gelelim mi ? diye seslendi Kaya .
Timinin yemeklerine sulanmasını sevmediği için alttan alttan şöyle bir baktı Kaya'ya.
- Evet benim için yaptı !
Diye bastırarak söyledi " benim " kısmını buradan kendilerine ekmek çıkamayacağını anlayan Kaya "Afiyet olsun komutanım " demekle yetindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI HİLAL
JugendliteraturGözlerine inanamıyordu karşısında diz çöktürülmüş kişinin suratı hiç yabancı değildi. Şaka olmalıydı aylar önce konuşup görüştüğü kişi şuan karşısında bu halde bulunan birimiydi bu bir yanılgıydı . O kişi bu olamazdı öptüğü kişi terörist çıkamazdı...
