Hakan: Cüneyt otoparktayız Kağan'la birazdan yanında oluruz.
Cüneyt: üst kattayım.
Aler beni engelleyeli 2 sene geçmişti ve İstanbul'a ailemi ziyarete gelmiştim. Babamla annem ayrılmıştı. Çünkü babam oradan birisi ile birlikte olup hamile bırakmış. Babamda annemden boşanıp orada kaldı. Şimdi çocukları 1 yaşına girmişti. Annem o olaydan sonra çok çökmüştü ve duygusal desteğe ihtiyacı vardı. Bende o yüzden ziyarette gelmiştim. Kardeşim melisa ise Ankara'da üniversite kazanmıştı. Hakan ile kağan da geleceğimi duyunca çok sevinmişlerdi.
Camdan dışarıya bakarken Hakan'ın sesini duydum. " Vay vay kardeşim benim beee" Dedi. Ona sıkıca sarılırken kağan " Ülkücü bıyığı da yakışmış be. Bir karizma olmuş " Dedi. Ona gülerken " Seninde saçlar yakıyor kanka" dedim. Saçları birazcık beyazladı diye simsiyaha boyamıştı. Hakan " Eşeğe altın semer vursalar da eşşek yine eşşek" Dedi. Kağan Hakan'a kötü kötü bakarken " Yenge nasıl? " Dedim. Hakan " Yeni doğum yaptığı için bu aralar biraz kötü ama yakında benimde desteğimle toparlar. " Dedi. " Aman yengeye iyi bak " Dedim. Sonra Kağan'a dönüp " Sizin düğün ne zaman? " Diye sordum. Kağan mutlu bir ifade ile " Bu yaza kısmet olursa " Dedi. " İyi, bir eseriz ortamda " Dedim. İkisi de gülerken garson geldi " Ne alırdınız? " Diye sordu. Hakan " Ben filtre kahve alacağım " Dedi. Kağan " Havuçlu kek ile çay alayım " Dedi. " Bana da bir Türk kahvesi " Dedim.
" Annen nasıl oldu? " Dedi kağan. " İyi biraz daha. Çok çökmüştü ilk geldiğimde. Ben gelince biraz olsun toparladı " Dedim. " Hala aklım almıyor ya. Nasıl yapabildi böyle iğrenç bir şeyi " Dedi kağan. Hakan'da " Tamam aksi bir adamdı. Ama ailesine bağlıydı " Dedi. " Değilmiş demekki " Dedim. " Melisa konuşuyor mu peki? " Dedi hakan. " Babam arıyormuş sık sık ama cevap vermiyormuş. Yine de et tırnaktan ayrılmıyor içten içe konuşmak istiyor ben hissediyorum " Dedim. " Ee tabi oğlum babası. İnsan babasız kalmak ister mi hiç? " Dedi kağan. " Orası öyle de kendi tercihini yaptı ve bize babalık yapmayayı tercih etti. Beni zaten çocugu olarak görmüyordu. Benlik bir durum yokta annemle kardeşime üzülüyorum. " Dedim. " O olaydan sonra siz hiç konuşmadınız mı? " Dedi. " Bağırıp çağırmaya vurmaya devam etti ama bağımsız eve çıkınca bir daha asla konuşmadık. Belki de benim yüzümden de ailemizi terk etmiştir " Dedim.
Hakan " Saçmalama oğlum. Niye senin yüzünden olsun. Başından beri sana baskı kuruyordu. Her davranışın gözüne batıyordu. Aler'de tuzu biberi oldu. " Dedi. Üzgünce " Evet haklısın sanırım." Dedim. Hakan etrafa bakarken durdu ve" Lan o ulaş değil mi? " Dedi. " Ulaş kim? " Dedim. " Ya Aler'in arkadaşı işte. Aler'e ulaşmaya çalışırken yakınlaşmıştık. " Dedi. Sonra ulaş bizi gördü ve yanımıza geldi. Hepimizle tokalaşıp " Nasılsınız? " Dedi. Kağan " İyiyiz, sen nasılsın? " Dedi. " Bende iyiyim. Bizimkiler ile buluşmaya geldim. Hatta dur buraya gelsinler " Dedim.
Ulaş deniz' i ararken yutkundum. Acaba Aler benim hakkımda hiçbir şey söylemiş miydi? Deniz ve Teoman bizim masaya otururken telefonu çaldı. Bize " Hemen geliyorum "diyip kafeden çıktı. Teoman" Sizi gördüğüme çok sevindim. Kağan ve Hakan ile arada konuşuyorum da sen nasılsın Cüneyt " Dedi. Gülümseyerek " Gayet iyiyim " Dedim. O sırada içeriye Aler ile Deniz girdi. Kalbim acıyla güm güm atarken ellerim titredi. Göz göze gelirken duraksadı ve şaşırdı. Daha sonra toparlayıp gülümserken yanımıza geldi " Selam " Dedi. Boğazım düğüm düğüm olurken herkes bana bakıyordu. Hakan " Vayy kimleri görüyorum. Hoşgeldin güzel kardeşim " Dedi. Aler gülerken " Hoşbulduk "dedi. Tam karşıma otururken " Sizi görmeyi hiç beklemiyordum. Ama güzel oldu" Dedi.
Bana bakarken " Nasılsın cüneyt " Dedi. Gözlerimin ta içine bakıyordu bende gülümseyip " İyiyim sen nasılsın? " Dedim. " Bende iyiyim çok şükür " Dedi. Ben miydim tek heyecanlanan? Ben miydim tek özleyen? Ben miydim tek acı çeken? Bu soruyu öyle kolay sormuştu ki yüreğim sızlamıştı. Hakan'a dönüp " Evlenmişsin hayırlı olsun " Dedi. Hakan " Eyvallah kardeşim " Dedi. Kağan " Seni o kadar aradık hiç dönüş yapmadın " Dedi. " Pek müsait bir durumda değildim kusura bakmayın " Dedi. Kağan " Peki öyle olsun. Hangi rüzgar attı seni buralara " Dedi. Aler " Turne yüzünden geldim. Dostlarımı görmek istedim " Dedi. Biraz kilo almıştı ve saçlarını kısaltmıştı. Kaşlarının arası ise kırış kırış olmuştu. Üstünde siyah bir takım elbise vardı. Yakışıklı ve karizmatikti hala.
Yutkundum ve kahvemden bir yudum aldım. Deniz" Bıyık yakışmış cüneyt " Dedi. Bütün gözler bana dönerken " Teşekkür ederim " Dedim. Teoman " Eski dönem artisleri gibi karizmatik olmuş " Dedi. Gülerken " Yok be nerde? Bizden geçti öyle şeyler " Dedim. Deniz " Niye ya 27 yaşındasın daha? " Dedi. Aler ile tekrar göz göze gelirken " Ee yaşlanmışız işte " Dedim. O sırada Aler'in telefonu çaldı " Efendim birtanem " Dedi. İçim bir hoş olurken " Bizim çocuklarlayız seni daha sonra arasam olur mu? " Dedi. Telefonu kapatırken Ulaş " Sena mı? " Dedi. Aler onaylarken göz ucuyla bana baktı. Ama geri kalan zaman boyunca ben bir daha asla bakmadım ona. Kalmadan önce " Cüneyt" diye seslendi. Ona bakarken telefonunu uzattı " Ülkü teyzenin telefon numarasını verir misin? " Dedi. Numarayı yazıp verirken teşekkür etti. İçim dolu dolu eve dönerken anladım ki kimse için tek bir göz yaşı dökmeye değmezmiş.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece mavisi bxb ( texting)
Ficção Geralülkücü, geleneklerine bağlı bir genç ile, modern , entelektüel bir gencin hikayesi...