Bosporos krallığı

209 63 91
                                    

Merhaba her kese bu benim ilk kitabım.Lütfen öyle adına bakıp garipsemeyin kitabı.Hala keşfedilmemiş ola bilirim ama siz bir yine de bana şans verin.Biliyorum her kes bu isimle bir kitap yazıyor ama siz bir yine de okuyun derim.Siz varsanız ben de varım.Siz yoksanız ben de yokum.Bana destek olursanız çok sevinirim.Şimdiden bana destek olanlara teşekkürler.Sizleri çok seviyorum iyi ki varsınız.🥰🥰



Yataktan kalkmak istemiyordum ama babam yemek masasına geç kalırsam her zaman beni azarlardı.O yüzden hemen kalkıp banyoda işlerimi halletdikden sonra elbisemi giydim. Elbisem siyah renkteydi ve siyah tülleri kolumdan aşağı sarkacak şekilde tasarlanmışdı.Kiyafetimi giydikten sonra sadık yardımcım Celia saçlarımı bukleler haline getirdi ve makyajımı tamamladıktan sonra kendime aynada çeki düzen verip odadan çıktım.Benim odam ikinci kattdaydı ve ben vakit kaybetmeden aşağıya indim .Yemek salonuna indiyiğimde her zamanki gibi Babam Liam ve annem Elia masanın baş ucunda oturuyorlardı ve her zamanki gibi kardeşim Marvin babamın yanında yerini almıştı.Ben her ikisine usülca baş edikten sonra babam "Gel Devin annenin yanına otur"dedi. Annemin yanına geçdikten sonra babam yemek yememiz için işaret verdi.Yemek yerken babam pek konuşmayı sevmezdi.O yüzden hepimiz sakince yemeklerimizi bitirip odalarımıza çekildik.Ben 20 yaşında ve kardeşimden büyük olduğum için tahtın varisi bendim.Tahtın varisi olmak konusunda kardeşim Marvin çokta istekli değildi bu yüzden babamdan sonra tahtın varisi ben seçilsem bile onunla aramız bozulmamıştı. Öğlen yemeğine az kalmış bahçede gezmek istedim saçlarım bozulmadığı için düzeltme gereği duymadım ve bahçeye indim.Bahçenin kenarları ateşle çevreliydi.Çünkü bizim gücümüz krallığımızın adındanda belli olduğu gibi ateşti. Elerimizle ateş topu yapmayı biliyorduk.Sarayımızın etrafı kırmızı çiçeklerle doluydu. Çünkü bu benim ve annem Elia nın sevdiği çiçeklerdi.Bahçede biraz gezindikten sonra vaktin geldiğini hissettim ve yemek salonuna doğru ilerledim.Her zamanki gibi yine yerlerimize yerleştik ve babamın işaretiyle yemeğe başladık. Yemeğimizi bitirdikdən sonra babam Liam ve ben devlet meseleleri hakkında konuştuk.Babam her zamanki gibi bana düşman krallık Asturias krallığı(su) hakkında mühüm bilgiler verdi.Onlarda bizim gibi elleriyle top yapa biliyorlardı fakat tek fark onlar ateş değil su topu yapıyorlardı.
"Devin söylediğin işe yaradı ve oraya sızdırdığımız adamların varlığından bile habersizler.Sızdırdığımız adamlardan biri bana bilgi gönderdi."
Merak dolu gözlerle babama baktım ve planımın işe yaraması bi tarafdan benim özgüvenimi yükseltmişdi."Ne bilgisi?"diye sordum.
"Onlar bize karşı savaşta zehirli suyla saldırmayı düşünüyorlar .Zehirli toplar yapıp adamlarımızın üzerine fırlatmayı düşünüyorlar."
"O zaman adamlarımıza büyük ateş topu üzerinde çalıştıralım.Ne zaman saldıracakları belli değil nasıl olsa.Küçük ateş topları işe yaramayacak gibi gözüküyor."
"Dediğinin üzerinde düşüneceğim Devin." dedi Babam.
"Onlara karşı savaşta bu sefer seninde olmanı istiyorum.Eğer iyi başarı elde ede bilirsen halkın gözünde daha da büyürsün diye düşündüm.Zaten savaş eğitimlerinde başarılı oluyorsun ve bu konuda seninle gurur duyuyorum.Bu konuda sana güveme bileceğimden eminim.
"Baba güvenini asla boşa çıkarmayacağımdan emin ola bilirsin" dedim.
"Çok yorulduğundan dolayı savaş eğitimlerini durdurmuştum yarın sabah erkenden eğitimlerib başlıyacak.Hazır olmanı istiyorum."
"Tamam baba.Artık gide bilirmiyim?" dedim.
Babam gitmem için işaret verdiyinde
hemen odayı terk etdim.

Küllerinden Doğan AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin