Bölüm 1.

3.4K 79 2
                                    

Gözlerimi açtığımda başım öylesine bi' ağrıyordu ki, sanki beynimi çıkarıp saatlerce sopayla dövmüşler.

Acıyla gözlerimi kırpıştırıp etrafıma bakındım. Neredeydim ben? Ve ellerimle ağzım niye bağlı?!

Burası depo gibi bir yerdi. Tek başıma değildim çünkü burada benimle beraber yaklaşık 20 kadın daha vardı. Hepsinin el ve ayakları bağlıydı. Aramızdaki tek fark onların üzerindeki kıyafetlerin eski, yırtık pırtık olmasıydı. Benimse üzerimde siyah kalın bir tayt, siyah bir kazak, dizlerime kadar uzanan ve bacaklarımı sıkıca saran siyah topuklu çizmeler ve dizlerimden biraz aşağı inen siyah bir ceket vardı.

Siyaha olan takıntımı sorgulamayın lütfen.

Hepsinin gözleri benim üzerimdeydi. Onlara 'neye bakıyonuz olm' bakışı attığım anda bu lanet mekanın kapısı gürültüyle açıldı. Ve içeri şu filmlerdeki patron adam girdi. Ellerini arkasında birleştirmiş büyük bir özgüvenle yürüyordu. Arkasındaysa tam altı koruma vardı.

Bağlı kadınların olduğu mekana arkamda 6 korumayla girsem bende bu özgüvenle yürürdüm.

Gerçi ben normalde de özgüvenli yürürüm de neyse konumuz bu değil.

Gelip tam karşımızda durduğunda önce bizi baştan aşağı süzdü. Ve bakışları en son benim üzerimde durdu.

"Şanslısınız küçük hanım. Burada diğerleri gibi fazla kalmayacaksınız."

What dedin gülüm? Küçük hanım mı? Hayırdır amk bi' kere ben 23 yaşındayım.

"Koray Atik Kanlı Ay cemiyyeti adına hepinizi satın aldı."diye bağırdı kollarını iki yana açıp pis pis sırıtırken.

Buna sevinmeli miydik?

Ben kimsenin malı değilim!

"Tabi bu işten en kârlı çıkan ben oldum."diye başını arkaya atıp bir kahkaha kopardı.

"Bir işe yaradığınız için sevinin hanımlar."dedi kapıya yürürken "Hazırlayın şunları. Birazdan gelip alırlar."

___________________

Resmi giyimlerinden anladığım üzere şuan bizi kollarımızdan tutarak karşımızdaki büyük gösterişli villaya götüren kişiler korumalardı.

Kanlı Ay örgütünden bahsetmişti adını bile öğrenmeye fırsat bulamadığım piç adam.

Bildiğimiz Kanlı Ay cemiyeti mi? Hani şu sürekli yetimhanelere, vakıflara bağışlar yapan yardımlaşma cemiyeti. Her sektörde şirketinin olduğu şu uluslararası cemiyet. Bildiğimiz Kanlı Ay?

Evet bize yani bütün dünyaya kendilerini böyle tanıtmışlardı. 'Yardımlaşma cemiyeti.' Külli miktarda yaptıkları bağışlarla gözümüzü boyayan, masumu oynayan yardımlaşma cemiyeti. Ama bu masum maskelerin altında kaç katil, hırsız ve tacizci vardı işte onu ben de bilmiyordum.

Kanlı Ay cemiyeti üzerine atılan suçlamalarla son beş yıldır gündemdeydi. Adam kaçırma, cinayet, kaçakçılık, uyuşturucu satışı, hırsızlık ve bunun gibi bir sürü pis işlerle suçlanıyorlardı. Dünyanın her yerinde!

Ama işin esas kısmı şu ki, hiçbir zaman ceza almıyorlardı. Mahkeme onların suçunu açığa çıkaramıyordu. Çünkü bu suçlamaların aleyhine şahitlik yapan birileri hep bulunuyordu. Hem ahali hem de polis onların suçlu olduğunu biliyor, ama kanıt olmadığı için bir şey yapamıyorlardı.

Evet, bu adamlar gerçekten temiz iş yapıyorlar.

İçeri girdiğimizde daha ben evi inceleyemeden odaların birine soktular bizi. Omuzlarımıza baskı yaparak diz çökmemizi sağladıklarında onlara zorluk çıkarmadım. Ne de olsa insan hayatında kaç kere böyle bir örgütün inine girebiliyor ki?

Ne olacağını bir öğrenelim, sonra en fazla kaçarım.

İçeri üniformalı bir kadın girdi. Kahverengi saçlarını ensesinde toplamıştı. Yüzünde makyaj yoktu. Bize olan bakışlarında bir acıma duygusu hissettim sanki.

Kimsenin bana acımasına gerek yok!

"Yeni kızlar bunlar."dedi tepemde dikilen şu yakışıklı koruma. "Eğer zorluk çıkarırlarsa kapının önündeyiz." Ardından o ve diğerleri dışarı çıktı. Kadın hepimizin ağzındaki bantları çıkardığında yanımda oturan aptal kadınlar anında bağırmaya başladılar.

"Ne istiyorsunuz bizden?!"

"Niye burdayız?!"

"Bize n'apacaksınız?!"

"Şşş!"dedi üniformalı kadın işaret parmağının dudaklarının hizasında tutarak. "Kesin sesinizi! Hepinizi öldürürler." Hepimizi süzüp sakin kalacağımıza kanaat getirdiğinde tekrar konuşmaya başladı.

"Burası Kanlı Ay cemiyetinin İstanbul locasındaki 7'ler grubuna ait olan evi. Bu gördüğünüz büyük ev ve tüm İstanbul locası onlar tarafından yönetiliyor. 7'ler grubu tarafından. İsimlerini bilmenize gerek yok. Efendim diye sesleneceksiniz. Odalarına sadece temizlik, çarşaflarını değiştirmek, kıyafetlerini yerleştirmek için girebilirsiniz. Bunun dışında odalarındaki hiçbir şeye dokunmayın. İzinsiz girmeyin. Emirlerini sakın çiğnemeyin yoksa cezası çok ağır olur. Size dokunmak istediklerinde karşı çıkmayın. Ama sakın size dokunmaları için de bir girişimde bulunmayın. Anladınız mı?" Herkes başıyla onayladığı sırada kadınlardan biri titrek sesiyle konuşmaya başladı.

"Şimdi biz burda hizmetçi miyiz?"

"Hayır, kölesiniz."

Ah... Saçmalamayın lütfen....

Kaçıncı yüzyıldayız?

♧•

Bölümleri kısa yazmaya çalışacağım. Çünkü uzun bölümleri okumak sıkıyor biliyorum.

637 kelime

Kanlı Ay örgütü:7'ler  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin