3

235 20 40
                                        

Biz geldiikkk 😘 Oy ve yorum yapar mısınız 😌


Vegas;

Bir hafta... Tam bir hafta geçti o günün üzerinden ve ben bu bir haftada Pete hariç hiç bir şeye odaklanamadım... Beni gördüğünde yaşadığı şaşkınlık, yüzündeki o ifade, gözlerinin dolması, ne diyeceğini bilememesi... O hali gözümünün önünden gitmiyordu. Vakit geçtikçe  nedenlerle boğuşmaya başladım, neden döndü, neden bunca yıl sonra geri geldi, neden o kadar zayıflamış, neden kendi isteğiyle gittiği halde bu kadar mutsuz görünüyor? Neden, neden, neden...

Kafam patlayack gibi hissediyordum, gerçekten nefes almakta zorlanıyor, hiç bir şeye odaklanamıyordum. Ona gidip konuşmak, tüm nedenlerime bir cevap almak istiyordum ama bir yandan onu tekrar gördüğümde kendimi tutamamaktan korkuyordum.

İnsan kendisine bu kadar acı çektiren birini neden tek bir an bile sevmeyi bırakmaz? Bunu bile ona sormak yıllarca kurtulamadığım aşkının hesabını bile ondan almak istiyordum. Kendi içimde bastırdığım o büyük duygu, unuttum, artık benim için yok diye büyük büyük konuşmalarım onu tek bir an görmemle yerle bir olmuş, tek bir özürü ile kalbimdeki yeri eskisinden daha büyümüştü sanki...

Affetmek istemiyordum, bana bunca acıyı reva gören adamı affetmek istemiyordum işte...

-Hadi ama Vegas... Sanki senden af diliyormuş gibi.

Kendi içimde af dilemesini istediğim adamın umurunda olmayışımla bir kez daha kendime gelirken uzandığım yataktan kalktım. Baş ucumda duran telefonumu elime alıp saate baktım.

04.47

Saatlerdir düşündüğüm onca şeye rağmen bir adım bile ilerleyememiş olmama yan bir gülüşle ayağa kalktım ve odamdaki büyük balkona çıktım. Balkonda masanın üzerinde duran sigaramdan bir tane alıp yaktıktan sonra arkama yaslandım ve doğmaya başlayan günü seyre daldım.

-Toparlanacaksın Vegas, aşkından gebersen de adım atmayacaksın, kendine geleceksin, yaşadığın hiç bir şeyi unutmayacaksın... Sakın Vegas, sakın.

Kendi kendime yaptığım telkinlerle ve aklımı inatla kurcalayan düşüncelerle o balkonda ne kadar vakit geçirdiğimi bilmezken çalan telefonum ile adeta debelendiğim çukurdan çıktım. Telefonun ekranında yazan isimle derin bir nefes aldım ve açtım.

-New?

-Vegas, bugün şirkete gelecek misin?

-Evet.

-Güzel, seninle konuşmak istiyorum. Pete ile olanlar hakkında.

-Pete ile olan meselede seninle konuşacağım ya da açıklayacağım hiç bir şey yok. Pete bizimle çalışmayacak, sende nedenini nasılını sormayacaksın!

-Ama Vegas o günden son-...

-New!

-Peki, anladım.

-Güzel, müsadenle sabah kahvemi içeceğim.

Telefonu kapattıktan sonra toparlanmak adına kalkıp kendimi duşa attım. Ne New, ne de başka biri, hiç kimseye açıklama yapmak zorunda değildim ki zaten daha kendime bile açıklayamamıştım olanları.

Arm'ın Pete'in dönüşünü haber vermek için aradığı gün verdiğim tepki onu gördüğüm an dağılmıştı işte ve ben her zaman olduğu gibi yenilmiştim. Bu hayatta yenildiğim ve bu duyguyu bana sevdiren tek insana yine yenilmiştim ama ne olursa olsun teslim olmayacak yenilgimi kendi içimde yaşayacaktım.

Duştan çıkıp gri takım elbisemi giydim ve saçıma şekil verip parfümümü sıktıktan sonra çalışma odama geçtim. O sırada evde çalışan hizmetli kahvemi hazırlamış ve getirmişti.

SOL YANIM (VegasPete) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin