Love Wins All ❃Taekook

❃2❃

180 okunma olmuş çok mutlu oldum 😭😭

Umarım beğenirsiniz, yazım hatası varsa görmeyin dmbsj

Hikaye ilerledikçe daha iyi oturacağına eminim. O yüzden çok fazla kontrol edemeden atıyorum.

Satır arası yorum ve beğenileri unutmayın ❤️

Herkese iyi okumalar ❤️

--------------------

Jungkook

Hiç olmadığım kadar gergindim. Oturduğum sandalye de resmen diken üstündeydim. Bunun sebebi ise geldiğim andan beri gözlerini bir an olsun benden çekmeyen adamdan başkası değildi.

Bunu kasıtlı yaptığından artık emindim. Bir süre devam eden karşılıklı meydan okuyan bakışlarımı ondan çekmeme sebep olan şey ise babamın sesini duymak olmuş, "Biz çoktan tanıştık Jungkook, sizde bize katıldığınıza göre değerli misafirlerimizle tanışmalısın." dediğinde konuşmayı bana devrettiğini anlamıştım.

"Oğlunuz gerçekten çok başarılı Bay Jeon, Fransa'dan buraya gelmemin en büyük sebebi oğlunuzla bizzat tanışmak istememdi."

Babamın kendine güvenen gülüşü ile gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutmuştum. Taehyung denen adamın kurduğu iğneleyici sözlerinden sadece bazılarıydı, iki ortağın bir birinden haz etmedikleri iki kilometreden bile belli oluyordu.

Daha fazla uzatmamak için bakışlarımı tekrar taehyung'a çevirip, ''Sizden bunu duymak gururumu okşadı bay kim, hem kendimi tanıtmama gerek olmadığını düşünüyorum. Beni duyup geldiyseniz hakkımda araştırma yapmış olmalısınız öyle değil mi, ajusshi.'' diyerek bu sefer onunla uğraşma sırası bende olduğunu belli etmiştim.

Tek kaşı havalanarak suratıma bir süre bakmış ve sanki emin olmak istercesine, ''Ajusshi?'' diye tekrar sormuştu.

''Üzgünüm , sonuçta artık bir birimize yabancı değiliz hem yaşınızdan dolayı saygı hitabı kullanmak istedim. Ben 24 yaşındayım ve siz benden 8 yaş büyüksünüz sonuçta.''

Karşı çaprazımdan gelen kıkırtı sesiyle bakışlarım saniyelik oraya kayarken, kız kardeşi olduğunu öğrendiğim Lisa gülüşünü bastırmaya çalışırken derin nefes alarak, '' Çok üzgünüm, ilk defa biri abime bu şekilde hitap ettiği için kendimi tutamadım..'' diyerek sessiz gülüşüne devam etmişti.

Omuzlarımı umursamadığımı belirtmek adına silkerek yan bir sırıtış ile karşımda duran esmere çevirmiştim. Sinirlendiği, kasılan çenesinden belli olurken aynı zamanda ağzında sakız varmış gibi çiğneme hareketi ise karnımda ufak sızlanmaya sebep olmuş ama buna çok takılmamaya çalışmıştım.

Ondan karşılık beklediğimi biliyordu çünkü onu gördüğüm ilk andan beri altta kalmayı sevmeyen yanımı ona mağaza da uygulamalı olarak göstermiştim.

Sonunda sessizliği bozarak sinir kokan sesiyle, ''Saygı hitaplarına aşina olman gayet iyi ama bir sorun var. Ben bu tarz hitapları iş hayatımdan çok özel hayatımda kullanmayı daha çok tercih ederim, evlat.''

Yüzümü son anda buruşturmaktan vazgeçip ona gülümserken, ''İnanın bana sizin gibi yaşı geçmiş insanların özel hayatında kullandığı hitaplar ilgimi çektiğini düşünmüyorum. 32 yaşında olmanıza rağmen yine de bu kadar iddialı olmanız hoş.'' diyerek dilimi yanağıma bastırmış ve onun bakışlarını saniyelik olarak oraya kaymasına sebep olmuştum.

Kurduğum cümle hoşuna gitmemiş olacak ki yüzünde oluşan ifadeyle bunu açıkça belli etmişti. Babamdan gecenin sonunda iyi bir fırça yememde kaçınılmazdı ama umurumda değildi. Önümde duran eti ufak parçalara bölerken umursamaz davranmaya çalışmıştım.