5. Bölüm

10 0 2
                                    

Yemin ederim artık intahar edicektim.

Niye hayatım bu kadar zor olmak zorundaydı ki, diğer insanlar gibi normal bir hayatım olamazmıydı.

Saçmalama Adelina bu hayat senin için bir ödül.

Evet bu hayatın benim için çok değerli olduğunu biliyordum fakat şuan olduğum durumdan bir hayli mutsuzdum.
Babam sesimizi duymasın diye odama çıkmış halam ve anneme her şeyi anlatmıştık. İlk başta kafayı yemişlerdi, düşman taraftan birisini evlerinde istemiyorlardı, haklılardıda. Muratın sürüsünü terk ettiğini ve onlardan biri olmadığını açıklamıştık ama pekte ikna oldukları söylenemezdi.

Halam ayağa kalkıp odada tur atmaya başladı "Bilmiyorum Adel, seni seviyorum ama ne kadar sürüsünü terk etmiş olsada o  hala karşı taraftan ve babanın bunu kabul etmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Hem artık sen bu ailenin yeni reisisin yani karşı taraftan biriyle anlaşma yapmak" dedi ve derin bir nefes aldı "bilmiyorum gerçekten kafam çok karıştı"

Yalvarırcasına ona baktım, en azından ben ona bir yer bulana kadar burada kalmalıydı. "Hala sürüsünü terk etti diyorum neyini anlamıyorsunuz? Hem adı üstünde yeni reis benim kimse bana karışamaz" dedim ve bende ayağa kalktım.
"Babam bunu şuan bilmeyecek en azından ben Murata güvenli bir yer bulana kadar"dedim.

Halam öfkeyle bana döndü "şuan saçmalıyorsun Adel, bu aptal burada mı saklanacak? Tamam lidersin anladık ama bu her istediğini yapacağın anlamına gelmez, haddini bil" dedi ve üstüme doğru yürümeye başladı.

Kendimi ona ezdirecek halim yoktu.

Bende onunla beraber üstüne yürüdüm "hala sana karşı saygı sınırımı aşmak istemiyorum fakat beni zorlama, burada kalacak diyorsam burada kalacak bitti." Dedim.

Onun karşına geçip dik bir şekilde durdum, Muratı korumam gerektiğini bana Alfa söylemişti ve o ne derse yapardım, çünkü beni şu dünyada bir tek o anlamıştı, beni dedemlere karşı o korumuştu. Şimdi bana bir görev vermişti ve onun güvenini sarsmak istemiyordum.

Halam daha çok öfkeleniyordu "benimle nasıl böyle konuşursun? Ben bir Çelikbaş'ım ve kimse benimle böyle konuşamaz. Seni evlat edindik diye havalara girme" dedi.

Şok içinde ona baktım, biraz önce ne demişti o? Evlat edinmek mi? Halamın beni böyle görmesi gerçekten çok kötü olmama sebep olmuştu.

Beni sadece evlatlık bir velet olarak görüyordu. Oysa bu ailede beni ilk kabullenen kişi halam dı. Beni her zaman savunurdu şimdi niye böyle konuşuyordu?

Hızla kendimi toparladım ve duygularımı bir perde gibi örttüm. Bana her zaman bunu öğretmişlerdi 'duygularını belli etme ve sadece sakla, kimsenin seni bilmesine izin verme'

Öfkem kat kat artıyordu. "Hala asıl sen bir Çelikbaş'sın diye kendini havalı sanma. Bende bir Çelikbaş'ım ve bu ailenin reisiyim asıl sen benimle böyle konuşamazsın anladın mı beni?" Dedim ve arkamda bana gururla bakan annemi gösterdim.

"Eğer sana katlanıyor ve sana zarar vermiyorsam annem içindir, ona olan saygım içindir yoksa umrumda bile olmaz seni sürgün ederdim. Unutma bu ailenin tek kızı ve torunu benim evlatlık olayım veye olmayım" dedim ve öfkeyle yüzüne bağırdım.

"KİMSE AMA HİÇ KİMSE BANA EMİR VEREMEZ! BEN ADELİNA ÇELİKBAŞ VE BU AİLENİN TEK VARİSİYİM SENDEN BİLE ÜSTÜNÜM!!"

Halam bir anda bana şok içinde baktı, sanırım bunu beklemiyordu. Ne yani beni aşşağalamasına ve küçük görmesine izin mi verseydim?

ADELİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin