6. Bölüm

7 0 2
                                    


Herkeze merhaba umarım bu bölümü beğenirsiniz.
Bu bölümde biraz geçmişe gideceğiz.
Lütfen bol bol yorum yapın. İyi okumalar.

12 yıl önce

Berbat bir hayattı. Küçük Doğayı evlat edindikten sonra berbat bir hayatı olmuştu.

Hayal ettiği gibi olmuyordu çünkü buradaki herkes onu bir piyon gibi kullanıyordu. Koluna sertçe yapışmış elleri geri itmeye çalıştı fakat işe yaramıyordu, çok güçsüzdü.

"Bırak beni istemiyorum işte anlasana! Ben normal bir çocuğum sizin işinize yaramam." Diyerek var gücüyle bağırıyordu.

Yaşlı adam dönüp ona baktı ve pis bir gülümsemeyle "işte tamda bu yüzden sana kendi kanımızdan vericez. Bu sayede artık seninde güçlerin olcak küçük velet" dedi ve çekiştirmeye devam etti.
Bu aile hastaydı, manyaktı hepsinin ayrı ayrı güçleri vardı ve küçük Doğa'yıda buna alet etmek istiyorlardı.

Sonunda bir odaya girdiler, fakat oda berbat haldeydi. Küflenmiş duvar ve tavan, ara sıra deliklerden çıkan fareler vardı. Odanın tam ortasın da bir sürü cihaz, iğne ve bir tanede koltuk şeklinde hastane yatağı bulunuyordu. Küçük kız iyice korkmaya başlamıştı, her türlü pisliği yaşamıştı sokaktayken fakat bu bambaşka bir şeydi.

İçi acıyordu sanki nefes alamıyordu, bağırarak ağlamak istiyordu fakat yapamazdı, güçlü durmalıydı, direndi ağlamadı.

Yaşlı adam kızı sertçe çekiştirip yatağa oturttu, küçük kız çırpınıyordu fakat nafileydi, hiç bir işe yaramıyordu. Odaya 4 tane beyazlara bürünmüş adamlar girdi, bunlar Çelikbaş ailesine çalışan bilim insanlarıydı, küçük kızı iyice koltuğa bağladılar ve kızın üstündeki beyaz hasta kıyafetinin kolunu sıvadılar.

Her şey çok hızlı oluyordu kimse küçük Doğa'nın bağırışlarını duymuyordu. Her şey çok karmaşık bir hal almaya başlamıştı. Nisa hanım dışarda yeni kızına bir şey olmaması için bağırıyordu, fakat Doğa onu duymuyordu çünkü o şuan evin altındaki büyük deney alanındaydı.

Her şey tamamlandıktan sonra yaşlı adam dışarı çıktı dışardan içeri görmek için bir pencere vardı fakat içerden sadece ayna gibi gözüküyordu, yaşlı adam pencerenin başına geçip yüzsüz gibi izlemeye başladı.

Küçük kızın bu güçlü ve azimli hali, bu adamı da etkilemişti, kafaya koymuştu onuda Çelikbaş yapıcaktı.

Sonunda ailenin en eski üyelerinden alınmış kanlar ve DNA lar kıza iğneyle aktarıldı. Bu berbat bir şeydi, kan kızın vücuduna girer girmez yayılmış ve büyük bir acı bırakmıştı. Sanki damarlarında bir volkan vardı.

Dayanamadı, daha fazla katlanamadı, ve büyük bir çığlık kopardı.

Canı çok acıyordu, ne yapacağını ne tepki vereceğini bilmiyordu?

Sonunda acı biraz dinince avazı çıktığı kadar bağırdı. "Bunun hesabını size sorucam! Bu acıyı sizin çekmenizi sağlıyacağım. Ve unutmayın BEN BİR ŞEYİ YAPICAM DİYORSAM YAPARIM!" Dedi.

Yaşlı adam onu takmadı bile ve yanda duran butona basıp içeri seslendi. "Elektirikşok verin" diyerek emri verdi.

Bilim insanları çok şaşırdı çünkü bu küçük kızın ölümüne sebep olabilirdi. Hem bu DNA, hemde şok çok fazlaydı.

Bir şey söylemediler, çünkü söylerlerse ölürlerdi. Kulaklık'larını takıp son ses bir müzik açtılar.

Kızın acılı sesini duymamak için.

ADELİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin