Efsanelere göre Retrouvailles ' in keşfi tesadüfen Everlark kraliyet ailesinin soyundan insanlar tarafından gerçekleşmişti. Şu anki kral Victor Everlark'ın büyük büyük dedesi tarafından keşfedilen bu imparatorluk o zamanlar cennet bahçesi gibiymiş, Sör Everlark gördüğü anda kalbi buraya bağlanmış ve burayı geleceğini hayal ettiği krallık için ev olarak inşa etmeye başlamış. Tabii ki yalnız değilmiş , şu anda da varlığını sürdüren soylu hanedanların ataları tarafından da yardım almış olan Sör Everlark bu cennet bahçesini hayal edilebilecek en güzel yurda dönüştürmüş.
Lakin Sör Everlark'ın buraya en başta verdiği isim "Trouvaille" imiş. "Şans eseri, tesadüfen çok güzel bir şey keşfetmek" anlamına gelen bu isimin daha sonradan Retrouvailles'e dönüşmesinin sebebi , Everlark hanedanı ve diğer hanedanlar arasında çıkan kavgalar sonucu gelişen iç savaşta Everlark hanedanının krallığın hükmünü elinden kısa bir süreliğine yitirmesiymiş. Sör Everlark çıkan bu savaşta eşi Bayan Everlark'ı kaybetmesiyle beraber çocuklarını da kaybetme korkusuyla yapılması ve gelişmesi yıllar süren Truva Saray'ına kendini ve 3 çocuğunu kilitlemiş ve hanedanlarla anlaşma yaparak iç savaşı sonlandırmayı başarmış. Tekrar kazandığı yurdunun ismini de böylece "Uzun bir ayrılıktan sonra sevdiğinle tekrar buluşmanın verdiği haz" anlamına gelen Retrouvailles ile değiştirmiş. Çok sevdiği karısının ölümü için yas tutan Sör Everlark onun için bir anıt inşa etmeye karar vermiş. Bayan Everlark tüm krallığın çok sevdiği ve saygı duyduğu yüce gönüllü bir kadınmış. Bu yüzden Bayan Everlark'ın anıtı inşa edilirken sadık hanedan mensupları ve yüzlerce krallık vatandaşı yardımda bulunmuş, halka bağışlar yapılmış, yoksullara, ve iç savaşta ailesini kaybedenlere ya da evsiz kalanlara da hem maddi hem manevi destekte bulunulmuş. Böylece bu krallık o günden bu güne dayanışma ile büyümüş ve gelişmeye devam etmiş. Bir daha da iç savaş çıktığı görülmemiş.
Bayan Everlark adına yapılan anıt hala meydanda sağlam ve ayakta duruyor. Eğer olur da dışarı çıkıp hava almaya karar verirseniz heybetiyle bile sizi büyüleyen bir Anka Kuşu heykeliyle karşılaşırsınız. Sör Everlark'ın ölümünden sonra krallığın başına 3 çocuğundan en büyüğü geçmiş ve annesinin her ölüm yıl dönümünde anıtın etrafına onun severleri tarafından çiçekler bırakılmasını istemiş. Bu gelenek hala devam ediyor, ve bugün yüce Trouvaille'nin Retrouvaille oluşunun 100. yıl dönümü.
Elimde bir buket kasımpatı ile Anka Kuşu anıtının önünde dikiliyordum. Bugün nedense hava karamsardı ama çok huzurlu hissettiriyordu. Sanki gökyüzü de bu merhametli kadın için yas tutuyor gibiydi. Başımı gökyüzüne doğru kaldırdım ve tenimde esen soğuk rüzgarı hissettim. Derin bir nefes aldıktan sonra anıta yaklaştım ve eğilip buketi anıtın önüne, diğerlerinin yanına bıraktım. Anıtın üstünde yazanı okudum içimden, tekrar.
"Helen Everlark adına
-Tanrı ruhunu şad etsin- "
Yutkundum. Babam yurduma bağlı yetişmemi istemişti hep; bundan dolayı da anlatırdı hep bu hikayeyi. Asla aklımdan çıkmadı, her hatırladığımda aslında kandırılmanın ve oyuna getirilmenin ya da buna sebep olmanın insanların doğası olduğunu kabullenmek zorunda kalıyordum. Ayağa kalktım ve ellerimi kabanımın ceplerine soktum. Birkaç dakikadır anıtın önünde dikiliyordum. Jaselle, Waylon ile buluşmaya gitmişti. Saf kız, elinde olmadan kendini kaptırıyordu ve bunu onun harici herkes fark ediyordu. Onun bu halleri bana eski zamanları hatırlatıyor. Bir şeyler yapmak için hevesim olan kendimi hatırlatıyor. Yüzümden düşmeyen gülücükleri, ellerimi bırakmayan o elleri; ne zaman stres olsam beni sakinleştiren, tınısı bile huzur dolu olan o sesi... Hepsini hatırlıyordum, hala. Unutamamıştım, geçer demişlerdi, geçmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtlar Arasında
General FictionKorku bir Anka Kuşu'dur, yanışını binlerce kez izleseniz de yine de geri döner.