Bölüm 2

3 0 0
                                    

Havuza indiklerinde saat daha erkendi. Spa kısmına geldiklerinde önce sıcaktan bunaldı, sonra da havuzun küçüklüğü keyfini kaçırdı. İçerisi loş, biraz da dardı. Üstelik daha çok ailelerin tercih ettiği bir otel olduğundan etrafta çocuklar dolaşıyordu. Çocukları severdi ama her zaman değil. Yüzmeyi tam olarak bilemediği için yapabileceği tek şey havuzun içinde bir yer bulup oturmaktı. Bunu çocuk sesleri eşliğinde yapmak ona pek keyif vermedi. Yine de memnundu. Nasıl oluyorsa, Derin hep şanssızdı fakat daima hayatın iyi bir yanını bulup yaşama sıkıca sarılırdı. Sıcak, karanlık, çocuk sesleri, daracık havuz bir kaç dakika sonra onu rahatsız etmemeye başladı. Aksine tenine su değdikçe gevşiyor, havuzdan çıkmak istemiyordu.

Yarım saat bile olmadan annesi sıkılmaya başladı. Ortamın kasveti kadının ruhunu sıkıyordu. Üstelik çocuk sesinden de neredeyse başı ağrıyacaktı. "Hamam kısmına geçelim."

Derin biraz daha durmak istese de itiraz etmedi. Sudan çıktıktan sonra önce saunaya, sonra hamama girdiler. İyice temizlendikten sonra giyinmek için soyunma odasına gittiler. Derin annesinden hızlıydı. Giyindi, içerisi sıcak olduğu için kapıda beklemek istedi. Kapıya çıktı, gelip gidenleri izlemeye başladı. Sol tarafta spor salonu kalıyordu. Kış dönemi olduğu için kimseyi göremedi. Odaya çıkmayı düşündü. Neden kapıda bekliyordu? O böyle daima birilerini mi bekleyecekti?

Gitmeyi düşünürken koridorda çarpıştığı kadın yanından geçti, içeriye girdi. Bir saat önce odadan çıkmıştı, neden ancak şimdi gelmişti? Bu sefer kendisine dönüp bakmadı bile. Onu görmesi için illa çarpması mı lazımdı? Odaya çıkmaktan vazgeçti. Fakat annesini de beklemeyecekti. Kadının peşinden o da içeriye girdi. O girerken annesi çıkıyordu. Kadın "nereye?" diye sordu şaşkınlıkla. Derin beklemekten sıkılmış, bir de odaya çıkıp annesiyle babasının atışmalarıyla gerilmek istemiyordu. Fakat geri dönmesinin asıl sebebi başkaydı... "Biraz daha suda durmak istiyorum. Acele ettirdin beni, hiçbir şey anlamadım ki!" Kadının karşılık vermesine fırsat vermeden hızlı hızlı yürüdü, bir avcı gibi avının peşine düştü.

Havuzun başına geldi, etraf karanlık olduğundan önce avını göremedi. Sonra tam karşısında suyun içinde duvara başını yaslamış, gözleri kapalı bir şekilde oturan kadını gördü. Neden, neden onu görmek istiyordu? Onunla konuşmak, yanında olmak...Onunla tanışmak istiyordu. Belki bir dakika boyunca gözleri avına sabitli bir şekilde ayakta dikildi. Neden diye kendine sordukça bir cevaba kavuşamıyordu. Dalmıştı gözleri, artık kadının yüzünden başka bir şeyi görmüyordu. O hala düşünürken avı uyandı. Gözlerini açar açmaz göz göze geldiler. Kadın da ona bakmaya başladı. Kendisine çarptığını hatırlamış mıydı? Sinirli miydi yoksa? Gözlerini ayıramıyor, endişeleniyor ama hareket edemiyordu. Kadın bu sefer yavaşça gülümsemeye başladı. Fakat bu ince bir gülüştü. Derin'den başka birinin o gülüşü anlaması mümkün değildi. 

Dünya şimdi yalnızca bu havuzdan ve birbirlerine bakışlarından ibaretti. Etraftaki insanlar kaybolmuş, ikisi bir oyunun parçası olmuşlardı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 27 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KAYIP BİR GECEWhere stories live. Discover now