İYİ OKUMALAR:))
....•
•
•
( Ahsen Karadağlı)
••••" Ahsen kızım, gelebilir miyim?. " kapının arkasından konuşan annemin sesiyle toparlandım. " Gel anne " derken gözümden süzülen yaşı hızla sildim. Babam ile konuştuktan sonra odama kapatmıştım kendimi. Kapıyı açıp içeriye giren annemin üzerinde gezindi gözlerim. Annem sarı uzun elbise giymişti. "Hayırdır anne " derken gözüm kouforde yaptırdığı saçına kaydı. Bugün beni istemeye geleceklerini elbette biliyordum. Yatakta ki boşluk olan yanıma oturdu.
" Kızım, " dedi. Ellerimi avuçlarının arasına alırken "Bak abin Dilan'i kaçırmış. baban olur dedi. Ben ne diye bilirim ki?. Nolur kızma bana, Dilan hamileymiş, kabul etmeseydik. " lafını öfkeyle kestim. " Ama bana çok güzel kiyiyorsun anne," başını önüne eğdi. Konuşmadı. Sustu. Hep yaptığını yaptı. doğru bizim buralarda erkekler ne derse o olur ya, yanaklarımın içini kemirdim. " Tamam anne, ben sana kızmıyorum. Çıkar misin?. " dediğimde annem kısa bir an kafasını kaldırarak yüzüme baktı. Gözlerim de ne gördü bilmiyorum ama hızla odamdan çıktı.
Yataktan kalktığımda sabah benim için hazırlanan kiyafetlerde göz gezdirdim. Madem herkes benim adıma karar vermişti. Ben de istediğimi yapardım. 'Karalar bağlamak yok, Ahsen ' dedim kendi kendime. Koltuğun üzerinde ki elbiselerde gözüme kestirdiğim mavi elbiseyi elime aldım.
Koyu mavi V yakalı, arkasında iki çapraz bağlama vardı. Ve belinde ki kemer çok şık bir hava katmıştı elbiseye boyu diz kapağımın hemen aşağısında kalıyordu. Üzerimde ki kiyafetlerden kurtulduktan sonra yeni iç çamaşırları giydim. Elbiseyi üzerime geçirdim. Boy aynasının karşısına geçtiğim de elbise belimi sarmış ve kıvrımlarımi ortaya çıkarmıştı.
Topuz yaptığım saçımın yarısından tokayla açık mavi eşarbı tokayla tutturdum. Her yerde ' Kara kız ' olarak anılır, her gören insan, yeni bir siyah elbiseyle beni görür öyle tanırdı. Şimdi işe maviler içinde yenilenmiş hissediyordum. İçim kıpır kıpır di.
Odamdan çıktım. Koridorda kısa bir göz gezdirdim. Kimse yoktu. Merdivenlerden aşağıya inerken beyaz ahşap duvara asılan aile fotoğrafımız gözüme çarptı. İlk kez Antalya ya gittiğimiz restorantta çektirdiğimiz resimdi. Babamın yanında annem, benim karşımda abim oturuyordu. Ablam tam yanımda oturuyordu. Denize girdigimden dolayı her tarafım yanmıştı. Abim yanıklarım geçene kadar benimle alay etmişti. 'Kara kızdın, şimdi tam oldu. ' demişti. Ablamla bir plan kurup geçe abim uyurken her tarafını kaynar suyla haslayana kadardı tabi. Çığlık atarak uyanmıştı. Bize çok kızmış, koşa koşa bizi babama şikayet etmişti. Babam işe gülüp, 'İyi olmuş, sen benim kızımla dalga geçerken iyiydi ama, eşek sipasi.' diyerek benim ve ablamın tarafını tutmuştu.
" Hanım ağa'm herkez büyük salonda sizi bekliyor " arkamı döndüğümde İsmail amca kafası önde benim cevap vermemi bekliyordu. " Tamam İsmail amca sağol haber verdiğin için, sen git ben inerim. " Kafasını salladiktan sonra aşağıya inmeye başladı. Üzerimi düzelttim. Merdivenlerden inerken, kendimi ablamla çocukken izlediğimiz prenseslere benzettim. Umarım ayakkabım saat on ikiden sonra kaybolmazdi. Kendi kendime kikirdadim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHA, KARIŞAN BEDENLER. -BERDEL
Fanfiction"1. BÖLÜMDEN KESİT" *** Genç kadın kafasına silah dogrultan abisine yalvaran gözlerle baktı. " Eğ kafanı Dilan, " diye bağırdı. Cemal, dizlerinin üzerine çöken Ali Ağa gözyaşları içinde Cemal ağa'ya yalvardı. " Abi, Cemal abi yapma birak gidelim. "...