4. Haktan

3.5K 292 986
                                    

Kitabımı arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Hesabımı takibe alarak ailemizi büyütelimmm <3

yarenbayan_

Yorum Sınırı : rekor yorum!

BEN NİLDA

-

En azından şuan için hala yaşıyorum.

Berat beni hastaneye getirdiğinde baygınmışım yani bayılmışım. Kısa ne net abicim. 

Berat belki kötü bir şey başıma gelirse diye bütün sülalemi hastaneye çağırmaktan çekinmemiş. Yani sülale diyerek azıcık ucundan abartmış olabilirim ama kapının önü curcuna gibiydi.

En son duyduğum ses Haktan'a aitti. Berat'a bağırıyordu. 

Teyzem, Azad, Duha abim buradaydı.

Dördüzler buradaydı.

Berat ve onun kız kardeşi bile buradaydı. 

Abisine bir şey oldu korkusu ile gelmişti ama abisi değil de tanımadığı bir kızın hasta olduğunu gördüğünde rahatlamıştı. Eyvallah.

Bunları da Berat ve doktor beyden öğrenmiştim. Diğerlerinin odaya girip de beynimin etini çiğ çiğ yemelerine izin veremezdim. Kafama tekme veya yumruk yemediğim için kendimi huzurlu hissediyordum. Onlarla beraber bütün huzurum bulut olup uçardı.

Bulutlar cidden uçuyor mu acaba?

Hastane odasının içinde gözlerimi gezdirirken krem rengi koltuk hoşuma gitti. Rahat olduğuna şüphem yoktu. Özel hastanedeydim. Berat özel olacak burayı seçmiş. Devlet hastanelerinin götü çöpe girdi zaten.

Bakışlarım cama iliştiğinde dışarıda fırtına vardı. Yağmur damlaları  hırçın bir şekilde cama çarpıyorlardı.

Ne güzel bir hava durumuna gözlerimi açmışım.

Üstümde ki okul formasının hala sağlam olduğunu görmek beni mutlu etse de hemen koltuğun üstünde duran ceketin hali haraptı.

Berat acaba ceketinin son durumunu fark etmiş miydi?

Bacaklarımda ve karnımda hafif hissettiğim sızı ile gözlerimi yumdum. Acıdan inlememek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Canımı feci yakmışlardı. Ağrı kesicilerle durduğum halde bu derece acı hissediyorsam ben ağrı kesicilerin etkisi bitince ne olacağını düşünmek dahi istemiyordum.

Kollarımda ağır morluklar vardı. Morluklara baktıkça içimde ki intikam ateşi daha fazla harlanıyordu. Bunun bedelini çok kötü ödeyeceklerdi.

Ödeyecekti.

Çiğdem bunun bedelini teke tekte çok güzel ödeyecekti.

Odanın kapısı gürültüyle açıldığında gözlerim korkuyla kapıya döndü. Kapıda ki Haktan'ı bulanık görene kadar gözlerimin sulandığını fark etmemiştim.

"Başlarım başında ki ağrıya." diyerek odaya giren Haktan'la beraber dördüzler takım olarak kapıda gözüktü.

Benim halimi gözleri yavaşça taradığında Haktan'ın dudakları arasından hayatım boyunca duyacağımı bile düşünmediğim küfrü işittiğimde ne tepki vereceğimi bilemedim.

BEN NİLDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin