Bölüm 25

138 8 107
                                    


Evet bu bölüm direkt Hana'nın cenazesi olacak. Cenazesi olmazsa olmaz. Bu arada bölüm biraz geç bitti. Kusura bakmayın.

----------------------------<3----------------------------

-İzana'dan

"AÇIN KAPIYI! ORAYA GİDECEĞİM!"

Kapıyı ne kadar yumruklasam da açılmıyor.

"Lanet olsun."

Son kez attığım tekmeyle yumruklarımı sıktım.

Bu ne biçim kapı böyle? Attığım tekmeyle bile açılmıyor. Demirden felan mı?

Ran:"Üzgünüz patron ama yatın olacak Hana'nın cenazesine gitmemelisin."

"Size mi soracağım be! Sevgilim o benim gidebilirim, benim hakkım."

Rin:"Kusura bakma patron ama oraya gitmen tehlikeli. Hem de sen bu haldeyken gitmen hiç iyi olmaz."

Kaku:"İzana bak bizde üzgünüz. Hana-nee benim ablamdı. Senin gibi bizde acı çekiyoruz."

Neden? Arkamdaki duvara sırtımı verdim. Kendimi bıraktım ve yere oturdum.

Hana'nın bedenini bulduktan sonra Rindou'nun aramasıyla polis ve ambulans geldi. Hana'yı benden aldılar. O benim ellerimden gitti. Hana'yı morga kaldırdılar. Ailesine haber vereceklermiş.

Beni ise buraya getirdiler. Touku ve Kakucho'nun evindeki Hana'nın odasına kilitlendim. Evime de göndermediler. Bu odasının kapısını da açmıyorlar. Evde kendime zarar verebilirmişim.

Hana'nın odasındaki yatağa oturdum. Dizlerimi kendime çektim ve yatağındaki oyuncaklardan birini alarak sarıldım. Hana gibi kokuyordu.

Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyorum. Kalbim çok acıyor. Ben sadece yarın olacak Hana'nın cenazesine gitmek istiyorum. Neden izin vermiyorsunuz?

Neden onu son kez görmeme izin vermiyorsunuz?

Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Kendi kendime mırıldanmaya başladım;

"Şimdi sen tamamen gittin mi Hana? Beni bıraktın mı? Sende mi?"

Kendimi iyi hissetmiyorum. Hemde hiç iyi hissetmiyorum. İçimde bir boşluk var. Ben nefes aldıkça acıyan bir boşluk.

Gözyaşlarım durmadan akıyordu. Ben şimdiden Hana'yı özledim. Ben sahip olduğum tek kişiyi de kaybettim. Ben sevdiğim kadını kaybettim. Tam seni yeniden buldum derken seni tekrar kaybettim.

Bu haksızlık. Hemde çok büyük bir haksızlık.

"BANA HANA'MI GERİ VERİN!"

Böyle bağırarak sarıldığım oyuncağı fırlattım. Bu bağırışım biraz iyi geldi ama asla geri gelmeyeceğini biliyorum.

Kapı yavaşça açıldı, içeriye Touku girdi. Kapıyı kapatıp yanıma oturdu. Berbat bir haldeydi, benim gibi. Gözleri kıpkırmızıydı, ağladığı belliydi.

"Ağlamışsın."

Tou:"Sende, aslında hala ağlıyorsun."

"Durmuyorlar."

Tou:"Uzunca bir süre de durmaz."

Touku'ya baktım daha sonra onun gibi karşıma baktım.

Tou:"Seni anlayabiliyorum İzana. Sevdiğin, aşık olduğun kişiyi kaybetmenin nasıl birşey olduğunu biliyorum."

Asu dedikleri kişiye aşıktı değil mi?

"Senin içinde de bir boşluk oluştu mu? Nefes aldıkça acıyan bir boşluk."

Yeni Başlangıç (İzana x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin