3. BÖLÜM: 1,2,3 Ve KAYIT

15 3 3
                                    

Dün bütün gece uyumamıştım. Hep aklımda Onur'un mesajı dönüyordu. Geliyordu beklediğim çekim, ve bu benim için çok değerliydi. Senarist biri olmak güzeldi benim en büyük hayalimdi. Aslında yarın çekimlere başlıyoruz derken senaryo yazımı ve çekimden bahsetmişti. Zaten kendisi ilk kısmı yazmış ve bırakmıştı. O kısım çekilirken ben de seneryomu yazacak ve sıvışacaktım.

"Aybik Hanım beni unuttun sandım yaa."  diyen Çınar ile kendimi toparladım. Kendisi sabahın beşinde bana gelmiş ve bana yemek getirmişti. Yanında Naz da vardı. Onlara olanları anlatmıştım ve çok sevinmişlerdi. Saat 9 da çıkmam lazımdı ve saat şuan 06.27idi. Daha oldukça zamanım vardı. Naz ile Çınar otururken duşa girmiştim. Bakım ve manikür pedikür derken saati 07.34 etmiştim. Kıyafet olarak rahat Bi kombin seçmiştim. Kolsuz sadece göğüsümü ve belimin 3 karış üstünü saran Bi beyaz crop ve paça kısımlarında bol yırtık olan oldukça kısa Bi şort. Kızıl saçlarımı düzleştirip önlerden iki tutam çıkarmış ve beyaz bandana takmıştım. Ayağıma ise klasik beyaz Nikelerimi giyinmiştim. Oturma odama gittiğimde Naz telefonla konuşuyor Çınar ise telefonundan oyun oynuyordu saatin 08.01 olduğunu görünce çantamı telefonumu ve araba anahtarını alıp "Şans dileyin çıkıyorum." diye seslenmiştim. Çınar'ın "BOK şans Ay pardon bol şanslar" dediğini duyunca dünyanın en sevgi dolu küfrünü göndermiştim. Çınar alışmıştı artık biliyordu ona aslında küfür etmediğimi sevgi dili gösterdiğimi. Naz minik Bi baş selamı vermişti. Çıkıp arabama binmiştim. Tabi ki Ağustos ayının ortasındaydık ve hava oldukça sıcaktı.

Gel gel sarışınım gel.
GEL sana aşığım gel.
GEL gel günışığım gel.

Diye çığırmıştım. Tabi yollar boştu o yüzden pek takmıyodum.

Öyle kolay aşık olmam
AMA senin ayrı Bi havan var

Diyerek devam etmiştim.

Seni Bi arkadaş Bi dostum gibi sevdim
Sen oturmuş bana aşktan dem vuruyorsun.
Bende bilmediğin çok sey var
Adı aşk değil
Çağırdım mı, ayarttım mı?
Kendin geldin ya şimdi dinle

Diyerek de sonlandırmıştım. Çekim yapılacak yere ulaştığımda orada sadece Buse ve adının Gamze olduğunu öğrendiğim kız vardı. Onur bile gelmemişti.

"Ya bu bizim yönetmen çok yakışıklı değil mii?" diyen gamze ile Bi tık sinirlenmiştim. Çok yanlış Bi düşünceydi. Bende aynısını yaşamıştım ve benim kulağıma gelince bende çok rahatsız olmuştum. Onur'un da rahatsız olcağını düşünüyordum ama bananeydi.

"Günaydın kızlar nasılsınız?" diye Bi giriş yapmıştım.

Buse anında "Oha Aybikkkk. Çok güzel olmuşsun kızzz" diye abartılı Bi tepki vermişti. Gamzenin yüzü düşmüştü ama o da güzel olduğumu söylemişti. İkisine de teşekkür etmiştim. Elimde yolda iki dakikalığına uğradığımama 10 dakika çıkamadığım Starbucks'tan aldığım Berry Hibiscusum vardı. En büyük boy ve en buzlu olanından almıştım. Kızlara da sipariş vermek için telefonu elime aldım ve Onurun bana özelden gönderdiği mesajı farkettim. Açtığım da ise sadece varıp varmadığımı sormuştu. Ona vardığımda dair mesaj atmıştım v kızlara ne içiceksiniz demiştim. İkisi de Hibiscus isteyince almıştım. Sabahın erken saatleri olduğu için 10 dakika da gelmişti. Yanına sandviç kruvasan söylemiştim ve onları da yiyip kahvaltı yapmış olmuştuk. İçeriye giren Onur ile ayaklanmıştık. Yarım saat içerisinde herkes çekim alanındaydı.

Ben yazdım onlar oynadı onlar istedi ben yazdım Onur yönetti ben katıldım derken tam olarak 16 saat süren çekimin ardından birşeyler yemeğe gitmiştik. Hemen yemek yiyip kalkmıltık. Herkes evine geçmişti ama ben sahilde oturmuştum. Evim dünyanın en güzel ve en önü açık Bi semtte olmasına rağmen beni boğuyodu. Sahil kenarına gelip telefonumla takılıyordum. Canım sıkılınca kalkıp eve geçmiştim. Eve gittiğim gibi uyumuştum.

...

" Kahrolmadan ikimiz bitmeli bu sevgimiz bu bizim kaderimiz dayan yüreğim dayan!" diye evin için bas bas bağıran çınar ve yanımda uyuyon bir adet Naz beklemiyordum elbette. Çınar odaya dalmıştı ve Sen evlisin şarkısını söylüyordu. "Ya çınar sırası mı şunun yaaa offf" diye homurdanarak yataktan kalkmıştım. 1 ila 2 saat çınar ve nazla oturmuştum. Onlar gidince bugünü kendi günüm yapmıştım.

Çınar ağacı: YA BİŞEY DİXEM YAA. SİZCE A MI B MŞ?

NAZ: Çınar yeter artık yazmayı öğren.

Çınar ağacı: Öyle deme ama Naz sinirim bozuluyo

Naz: AMA çınar yani sende Of canımı sıkıyorsun

Çınar ağacı: Ya tamam hayatım sen iste yeter ki.

Naz: Of çok şükür düzgün yazdk

Çınar ağacı: Naz yazım hatası yaptın aman Allahım naz nasıl yaparsın tdk olarak seni istemiyoruz Türkçeye aykırı Türkçeyi katlettin çok ayıp naz nasıl yaparsın naz öldüm bittim baz tdk seni istemiyor naz

Naz: Baz?

Çınar ağacı: Naz demek istedim hayatım

Naz: ben gidiyorum.

Aybike: ne konuştunuz susun artık.

Hasret: yalnız ben konuşmadım Aybike?

Naz: Of be hasret sende hiç anlamıyorsun yanı şakadan. Sen yazmadıysan neden üstüne alınıyorsun.

Hasret: üstüme geliyorsun naz

Naz:Anam çıldıracqğma

Çınar ağacı:+0283848392929383893

Aybike: Hasret konu senle ilgili değil güzelim boş ver

Yazdım ve telefonu kapadım. Saat daha 6idi. Ama ben çok sıkılmıştım. Gerçekten oldukça saçma bir gündü.

" GEL BURAYA SENİ ÖLDÜRCEM PİSLİK ŞEY NASIL BÖYLE BİŞEY YAPARSIN LAN SEN ADAMSAN GEL BURAYA LAN" Diye bağıran Bi adamla yerimden irkildim ve bir el silah sesiyle beraber gözlerim kararmaya başladı. Devamı manasızdı..

...

Öyle içimden geldi kısa Bi bölüm yaziyi dedim. Canım sıkılınca yaparım böyle şeyler. Kitabın hala insta hesabı yok. Şuanlık açamayı düşünmüyorum kitabım asla ve asla tutmuyor çünkü. Ama ben başarıcam çok eminim buna.

Son sahne hakkında Bi düşünceniz var mı aşklarımmm. Belki ara sıra alıntı falan atarım. Tabi daha o kader büyümedi kitap ama büyütücez. Hadi bakalım ii geceler. Öpüyorum siziii

Kamera ArkasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin