hold on, hyunmin ✓

2.5

normalde hepsinin oldugu bir bolumdu ama sonra chansung bolumune donustu. bence okuyun yine de, cok tatlılar 💌

bu arada profilimden bu ficin yan shipi olan changlix'i de yayınladım, hemen bakınnnn

yorum yapmayı unutmayınnnn

★

2 hafta sonra.

jisung heyecanlı heyecanlı sevgilisinin gelmesini beklerken gülümsemesini bastıramıyor, aptal aptal sırıtıyordu sadece. ilişkilerini arkadaşlarına anlatalı neredeyse 3 haftaya yakın olmuştu ve hepsi jisung'un sevgilisini oldukça merak ediyordu.

o yüzden bugün birlikte buluşma kararı almışlardı. ama ondan öncesinde biraz birlikte gezeceklerdi.

gözlerini kısarak telefonundan saate bakmaya çalışırken yanağından aniden birisinin öpmesiyle hemen geri çekilerek onu itmek için hazırlanmıştı. ancak sevgilisinin gülümseyen yüzünü görünce elini indirdi ve kalbinin üzerine koydu. "chan, korktum!"

chan gülerek sevgilisini kendisine çekti ve beline sarıldı hasretle. jisung, chan'dan kısa olduğu için kulağını tam kalbine yasladı ve onun gibi sarıldı. "özür dilerim bebeğim, görünce dayanamadım."

"şapşal."

birbirleriyle olan özlem gidermeleri bittikten sonra el ele gitmeye anlaştıkları avmye yola koyulmuşlardı. chan'ın normalde arabası vardı ama jisung otobüsle gitmeyi önerince ona uymak istemişti.

birlikte avmye gelerek önce kitapçıya, sonrasında birlikte kıyafet denemek için güzel bir mağazaya geldiklerinde birbirlerine komik kombinler yapmışlardı.

chan'ın, jisung için yaptığı ilk kombin gri ve üstünde marvel'dan karakterlerin olduğı komik bir eşofman, üstüne de siyah bir croptu. cropun üzerinde de wednesday baskısı vardı ve çok komik görünüyordu.

jisung dudaklarını büzüp dışarıya çıktığında chan sevgilisini görünce gülmeye başlamıştı. "karakterlerin alakası." dediğinde jisung da başlamıştı gülmeye.

"ben böyle çıkmam dışarı, git." jisung içeri girecekken chan elinden tutup kendine çekmiş, bedenlerinin çarpışmasını sağlamıştı. o sırada her ikisife gülüyordu hâlâ. chan kamerasını açarak fotoğraf çektikten sonra jisung'um yanağına öpücük kondurmuş ve kabine girince onu dışarıda beklemeye devam etmişti.

jisung çıktıktan sonra chan için bir kombin yapmıştı. üstüne beyaz crop bir ceket, önden bir düğmesi bağlanıyor sadece, altına da siyah düz bir pantolon vermişti jisung. ve bunu komiklik olsun diye değil, cidden üstüne yakışacağını düşündüğü için giydirtiyordu.

jisung dışarıda chan'ı beklerken nasıl görüneceğini merak ediyordu fazlasıyla. kabinin kapısı açılırken denem odalarına giren erkek grubuyla ayağa kalkmış ve sevgilisini böyle görecek olmalarından dolayı kıskançlık duygusunu hissetmeye başlamıştı çoktan.

chan'ın kapıyı açtıktan sonra adım atamadan içeri ittirilmesi bir olmuştu. jisung kabine girerek kapıyı kitlediktem sonra arkasını döndü ve gülümseyerek sevgilisinin üstüne baktı, baktığı gibi de nefesi kesilmişti çünkü çok yakışmıştı.

karın kasları ve kol kasları tamamen göz önündeydi, pantolon bacaklarına çok güzel oturmuştu.

"oha," diye fısıldadı jisung gözlerini üstünden alamazken. chan neden içeri ittirildiğini bile bilmiyordu hâlâ. "neden girdik içeri anlamadım." dedi tatlı bir sesle.