Saglıklı yaşamak cok kolay

20 0 0
                                    

Öyle ki, tıp hayatında geçmiş 24 yıllık süreçte edindiğim tüm tecrübeleri toparlamak istedim. Adeta, tıp fakültesi okumak hayatıma ne kattı ise, her şeyi özetlemek istedim. Umarım bu yazıları tekrar tekrar okursunuz; çünkü kitaptaki bilgiler çok yoğun ve pratiğe geçmemiş bilgiler bir süre sonra unutulmaya mahkum olur .
Her okuma sonrasında biraz daha bilginin yaşamınıza aktığını farkedeceksiniz ,ümitsizliğe kapılmayın zamanın mücizevi sürecine bırakın doğruda küçücük ısrar kısa bir zaman sonra bizi istediğimiz yere taşıyacaktır ,
şimdiki zamana odaklanın , acele etmeyin tüm konularda hayatınıza katabildiğiniz kadarı ile yetinmelisiniz . Strese girmenize de gerek yok. Her doğru, hemen uygulanamaz; çünkü zaman ister. Bu yüzden size önerim 3-4 ayda bir tekrar etmenizi öneririm.Her tekrar ile yeni bir farkındalık oluşturacaksınız .
Sağlıkla kalın.
Uzm. Dr. Eyyüb Yılmaz


YÜKSEK KALORİLİ DÜŞÜK BESİNLİ GIDALAR HASTA EDER
Öncelikle bilinmesi gereken bir gerçeği paylaşmak istiyorum yüksek besin değeri denince ne anlamalıyız ; hepimiz günlük konuşmamızda bu bilgiyi sık sık kullanırız fakat farkında olmadığımız bir ifadedir örneğin ,çocuklar süt için çünkü gelişmeniz , büyümeniz için  bol kalsiyum içerir, bu cümledeki kalsiyum besin değerini anlatmaktadır . Aslında kalsiyum için tek kaynak süt değil fakat kalsiyum zengini diğer besinler konusunda bilgi fakiri olduğumuz için bilinç altı bizi süte yönlendirir .
İşin gerçeği ise süt içinde bulunan kalsiyum proteine bağlı ve birçok insan bu nedenle kalsiyum dan tam istifade edemez , üstelik süt kalsiyum tüketimi yapan yoğun bir protein içerdiği için kazanılan kalsiyumdan fazlasını da harcamak durumunda kalabiliriz  bu durumda süt için düşük besin değerli bir gıda demek yanlış olmaz .

Bir gıda içeriğinde bulunan mineral zenginliği , lif zenginliği , fitokimyasal , anti oksidan içeriği ile değerlidir bu ölçüler sağlığımız için çok önemlidir .
Örneğin hepimiz etin besin değerini çok yüksek sanırız fakat lahana ile olan karşılaştırma sonucunda kalsiyum bakımından ve 17 ayrı parametrede lahana açık ara önde olduğunu gören bilim çevresini  şaşırtmıştır , hatta ette izine hiç rastlamadığımız fitokimyasal antioksidan, lif  bakımından lahana  inanılmaz zengindir . insan yaşamı süresince hastalanmasını azaltan en önemli faktör olarak az yemek , düşük kalorili beslenmek , yüksek BESİNLİ gıdalar almak ile doğrudan bağlantılı olduğu ispat edilmiştir.
Hatta kemirgenler üzerinde yapılan bir çalışma çok anlamlı sonuçlar çıkarmamıza neden oldu, bir grup kemirgene yüksek kalorili besinler ( et ,kaşar, şeker ,peynir, yağlı hamurlu yemekler) verildi diğer gruba düşük kalorili, yüksek besinli  ( sebze, hertürlü meyve ,kavrulmamış kuru yemişler vb.)
Yüksek kalorili besinler ile beslenen kemirgenler yarı yarıya daha kısa ömürlü olabildiler çünkü  çok kısa bir zaman içinde hastalandılar .
Çok dikkat  ile izlediğim kolon kanseri tanısı alan hastalarımda ortak birkaç ortak özellik hemen göze çarptı ,  aşırı miktarda asidli içecekler , meyve suları  tükettiklerini ve çoğu zaman kabızlık sorunu yaşadıklarını ve bunu sorun olarak görmeden yaşamlarını sürdürdüklerini ifade ediyorlar .
Oysa yüksek kalorili beslenerek bedenlerini beslediklerini zannediyorlarmış , aksine hergün bağımlısı oldukları bu beslenme çarkından çıkamadıkları için kabızlık sorunu ile karşılaşır , hücre düzeyinde yetersiz beslenerek zayıf ve savunmasız bir bedene sahip oluruz .
Besin  değeri yüksek ve düşük kalorili beslenmenin faydalarından bahsetmek için bir kitap yazılsa hakkıdır ,biz sadece bir kaç cümle ile özetleyelim
1-) Deney için başlatılan suni kanserlere karşı güçlü bir direnç oluşturdu , kanserlerden korunmanın en doğru ,en ucuz , pratik yolu bol lifli yüksek besinli taze sebze ve meyvelerdir .
2-) Hatta genetik olarak yatkın olduğu bilinen deney hayvanlarında bile  kansere karşı koruma sağladı , anlaşıldı ki genetik tek başına kanser nedeni değildir  kanser genlerini aktif hale getiren yine bir çevresel neden lazım bunlardan en önemlisi beslenmede yaptığımız hatalardır.
3-)İleri yaşlarda oluşan Diabet Hipertansiyon vb. hastalıklarda gecikme veya gözükmemesi . Hepimiz bu hastalıklar için psikolojimizi hazırlamış durumdayız  . Ama işin aslı bu hastalıklar bile yıllar süren hatalı beslenme alışkanlıklarının kötü sonuçlarından sadece bir kaçıdır . Tedbir alındıktan sonra tüm aile bireyleriniz diabet hastası bile olsa siz diabet olmak zorunda değilsiniz , veya kalp hastalığı , tansiyon hastalığı sürecine girmek zorunda değilsiniz
Bu kitap size bu hastalıklar için  sürecin tüm basamaklarını anlatacaktır , aslında hastalıklarımızın hatalı beslenme tercihlerinden oluştuğunu farkedeceksiniz , çözümlerin basitliği karşısında şok olacaksınız , bu kadar basit olduğunu bilsem babamın  annemin bu hastalıkları yaşarken  kendimi bu kadar çaresiz görmezdim diyeceksiniz .
4-)DNA onarım enzimlerinin aktifleşmesi ile hücre onarımının hızlanması  , yani daha önce yapmış olduğunuz hataları da temizleyebilmek şansınızdan bahsediyorum , bu yaştan sonra neyi değiştirebilirim demeyin , mucize diyet eserinin sahibi prof. Dr . Caldwell B. Esselstyn  yaşları 70 in üzerindeki birçok kalp hastasının bile çok fayda gördüğünü gösterebilmiştir.
Yaşamak için nedeniniz varsa bu bedeni ayakta tutabilecek yöntemleri öğrenebileceğinizden şüpheniz olmasın .
5-) Tüm iltihapsal cevapların azaltılması ( Gençler'de görülen aknenin en iyi tedavisi ) ve bağışık sistemi hücrelerinin artışı
6-) Daha yavaş bir metabolik hız , yavaşlamış bir metabolizmanın önemini şöförler iyi bilir , sürekli  yüksek devirde araç kullanımı aracın motorunu nasıl yıpratıyor ise aynı şekilde metabolizması hızlı insanlarda organlarını yıpratıyor. Çok daha erken kalp hastalıkları ile karşılaşır , çok daha erken yaşlarda hipertansiyon hastası olma riskini yaşarlar .
Çocuklarımıza yüksek kalorili gıdalar veya gıda süsü verilmiş kimyasal ürünler ve besin değeri düşük makarna cips meyve suları hertürlü asidli içecek, her türlü şekerleme , kek, bisküvi simit poğaça ile besleyerek hastalanma risklerini artırırız ,aksine sebze ve meyveler ile kavrulmamış kuru yemişler yiyerek hastalanmalarına  karşı daha iyi sonuçlar alacağımız kesin
Hastalıkların kaynağını önünüze koymak amacı ile hazırlanan bu eser çocuklarınıza biraz daha sağlıklı bir gelecek için harika bir rehber olacaktır.


RAFINE TAHIL TÜKETİMİ İLE NE KADAR SAĞLIKLI OLABİLİRİZ !!!
Uluslararası tıp dergilerinde kabul edilmiş bazı çalışma sonuçlarını paylaşarak çok önemli bir konuya girmek istiyorum .
Yaşları 55-69 arasında olan 34 bin kadın üzerinde dokuz yıl süren güncel bir araştırmada rafine edilmiş tahıl tüketimi ile kalp hastalıkları riski 3 kat artış gösterdiği görüldü.
15 yaygın araştırma sonucuna göre rafine tahıl tüketimi mide ve kolon kanseri ile ilişkili olduğunu görmüşler.12 ayrı çalışmadada az lifli beslenme ile göğüs kanseri arasında ilişki bulunmuştur. Kısaca çok kalorili beslenme sadece fazla kilo olarak kalmaz aynı zamanda kötü ve tehlikeli hastalık hediyesi içinde  yanlış bir tercihdir
Bir düşünün ki fastfood zincirinden sipariş ettiğiniz bir köfte , asidli içecek, patates kızartması  üçlüsünde bulunan 800 -1200 kaloriye karşılık aldığınız besin değeri ne kadardır, inanın sıfıra yakın hiçbir fitokimyasal yok hiçbir antioksidan yok hiçbir  lif içermiyor sıfıra yakın mineral içeren bir ürün ile  biz beslendiğimizi sanırız . Kabul ediyorum ki çok çok lezzetli ,anormal bir lezzet içerir o da lezzet artırıcı kullanılarak sağlanır , aşırı derece koruyucu madde kullandıkları yüzlerce defa haber konusu oldu , diyetisyenin biri bu köftelerden birini buzdolabına koymadan 2 yıl dışarda beklettiği halde bozulma bulguları oluşmamış  ,köfte değil sanki ,mumya !eski mısırlılar bu katkı maddelerini bulabilselerdi muhakkak bunları tercih ederlerdi şekil bozukluğu bile yapmıyor !! Sağlığınızı ciddiye aldığınızı düşünüyorsanız diyecem ama aksi şekikde davranmak veya düşünmek aptalca olur , lütfen biraz daha dikkat , sağlığınızı bu süslü konforlu , gösterişli, hızlı, mekanlara  emanet edemezsiniz  ,buralara sadece paranızı değil  sağlığınızı da bıraktığınızı farkedin.
Çalışmalar çok açık sonuçlar ile dolu ; sakın sakın rafine ürünler tüketmeyin
Rafine un mamülleri bağırsaklarınızın ve kan şeker regülasyonunun en ciddi düşmanı bu konu sağlığınız için olmaz ise olmaz düzeyde önem arzeder ,  ilerde biraz daha detaylı değinmekte yarar olacaktır

Saglıklı  yaşamak çok kolayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin