11. yardımını geri ödeyeceğim

1.2K 183 160
                                    

İyi okumalar, oy yorum 💞

Jisung, hızlıca Minho'nun evine gelmiş, içeri girmesiyle onunla birlikte salona geçmiş ve kanepeye oturmuştu. Minho fazla beklemeden aldığı belgeleri Jisung'un eline verdi. Jisung anlamaz gözlerle ona baktıktan sonra dosyayı ve mektubu eline alıp okumaya başlamıştı.

"Sanırım o adam bağlantılarını kullanıp beni işten attı. Onlar için böyle şeyleri yapmak çok kolaydır, sonuçta kimse durduramıyor." 'nazik' bir dille yazılan mektubu okuyup bir kenara fırlatmış, resmi bir şekilde yazılan kağıdı alıp okumaya başlamıştı. Bu onu oldukça sinirlendirirken derin bir nefes çekti. Minho ona baktığında belli etmemek için uğraştığı üzgün bakışlarını yere sabitledi.

"Yıkılma Minho. Ayakta kal. İşini geri alacaksın."

"İmkansız bu Jisung." Jisung elindeki kağıdı bir tarafa atarken Minho'nun yanına doğru kaymış, iki elini de yanaklarına koyarak tutmuştu. Kendine bakmasını sağlamıştı. Onun üzgün suratını gördüğünde bir iç çekti.

"Ben halledeceğim." Minho dudaklarını birbirine bastırdığında Jisung'un ellerini yanaklarından indirdi ve ellerinin arasına aldı.

"Saçmalama. Sadece bana destek ol yeter." Kendini Jisung'a doğru bırakmış, başını omzuna koyup derin bir nefes çekmişti. Jisung, bir süre öyle kalmasına izin verdikten sonra onu omuzlarından tutup kaldırdı.

Dudaklarını hızlı bir şekilde öptüğünde Minho bir şey yapamadan geri çekilmişti. Transa soktuğu bedenin elleri arasından ayrıldı.

"Ben buna göz yummayacağım. Jisung buna izin vermez." Jisung yerinden kalktığında Minho dudaklarını aralamış, sonunda konuşmayı başardığında ise Jisung çoktan kapıya varıp dışarı çıkmıştı.

"Jisung!" Arkasından bağırsa da dönmedi. Minho bıkkın bir şekilde başını ovuşturmuştu. Bu çocuk götünü koyduğu yere bir türlü oturtamıyordu.

----
1 gün sonra

Jisung, yaklaşık sekiz saattir oturduğu ve bir şeyler söylediği binanın önünde ayaklanmıştı. Tekrar eline aldığı cihaz ile binaya doğru bağırdı.

Tamam, Minho'ya karşı çok iddialı konuşmuştu ve bu onu geriyordu.

"Adalet ulan!" Tek başına megafonla bağırdığı adalet sarayından tık yoktu. Ne bir polis çıkıp onu dışarı atıyor, ne de o kendi gidiyordu. Çıkıp 'ne yapıyorsun?' diyen de yoktu.

"Halka zulüme hayır! Herkese eşit haklar!" Bağırmaktan ağrımaya başlayan boynunu sıvazladı. Ses telleri ağrıyordu artık. En son megafonu çekip olduğu yere oturdu.

"Hepinizi sikeyim sizin..." Ağrıyan başını ovuşturmuş, cebinden şarjı az olan telefonu çıkarmıştı. Sıkıntıdan Tiktok'a girmiş, ardından biraz video izlemişti. Tabii Adalet sarayının önünde oturup reels izlemek normal olmazdı. Derin bir 'off' çekti. Ardından aklına gelen fikir ile hesabında içerik üret adlı tuşa bastı.

"Patlayacağım yakında ha." Videoyu açıp ayarladıktan sonra arkasına adalet sarayını almış ve başlatmıştı.

"Merhaba gençler. Ben kaybettiği mesleği ve psikolojiyi yeniden tutmaya çalışan bir gencim. Adaletli dünyadan merhaba hepinize." Minho'nun ağzından konuştuğunda dudaklarını büzmüştü. Ardından gözlerini kıstı ve sinirle soludu.

"Spor arabalı zengin bir züppe yüzünden sekiz saattir şurada yatıyorum takan yok. Bunlar nasıl bu kadar umursamaz olabiliyor ya?" Arkasındaki adalet binasını gösterirken konuştu.

"Adamın ismini de bilmiyorum, spor arabası vardı. Zengin züppe annesiz." Sinirle soluduğunda dudaklarını yaladı ve kameraya parmağını salladı.

Getir  -minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin