~Ver elini İzmir~

142 5 1
                                    

Artık "teyzemle" konuşmanın vakti gelmişti. Ben burada daha fazla yapamam. Babam geldiğinde bana daha çok bağıracak, buna dayanamam. Hemen telefonumu alıp, teyzemi aradım. Telefonun başında bekliyormuş gibi hemen açtı.
Teyzem;
-Alo?
Ben;
-Ben Alara. İzmir'e gelmek istiyorsan gel demişsin ya hani. Ben Izmir'e yanınıza gelmek istiyorum. Tabii kabul ederseniz.
Teyzem;
-Tabii ki gel canım benim, ne zaman geleceksin?
Ben;
-Yarın ilk uçakla geliyorum. Beni karşılayabilir misiniz?
Teyzem;
-Tabii ki. Sen geleceğin saati bana haber ver ben gelirim tatlım.
Ben;
-Tamam peki, yarın sizi ararım.
Teyzem;
-Görüşürüz bitanem. Dedi ve telefonu kapattım.
Doğru bir seçimdi bana göre, babam buraya gelince tekrar saydıracak ve büyük ihtimalle tekrar tokat atacaktı. Önceki tokatının yüzümde bıraktığı hafif morluk hala geçmiş değil. Okula zaten artık dayanamıyorum, çok bunaldım. Oraya gittiğimde yeni bir hat alırım. Ama ilk olarak plan yapmam lazım.
Ilk olarak saat 6 gibi çıkarsam evden herkes uyuyor olur ve bende kolayca evden çıkabilirim. Yarın zaten Hasan abi olmayacak, rahat rahat çıkarım.
Sabah erken çıkacağım için giyeceklerimi ve bavulumu hazırlamak için dolabımı açtım ve bavulumu çıkardım. Bavulun fermuarını açtım ve eşyalarımı içine koydum. Sonra okul çantamı çıkardım ve tüm kitaplarımı koydum. Ardından yanıma alacağım çantamın içine temel eşyalarımı koydum ve bavulumu ve çantalarımı boş dolaba koydum. Bir banyoya girdim ve saçımı kurutup yattım.
SABAH
Gene alarmımın sesiyle uyandım. Saat 6 yı 15 geçiyor . Hemen uyandım üzerimi giyindim ve saçımı yaptım. Bunları yaparken 20 dakika geçmişti. Bavulumu ve çantalarımı alarak idama son kez baktım ve etrafa bakarak odadan çıktım.
Yavaş yavaş merdivenlerden indim ve dikkatlice kapıyı açıp evden çıktım. Bahçede biri var mı diye baktıktan sonra olmadığını fark edince bahçe kapısından da çıkarak evden tamamen çıktım. Bir taksiye bindim ve beni havaalanına götürmesini söyledim. Saat 7 ye 20 vardı.
Babamın whatsapp ta son görülmesine baktım, 5 dakika önce girmiş. Hemen teyzemin whatsapp ına da baktım. Gayet güzel 20'li yaşlarında bakımlı birisi. Tabii resimdeki kendisiyse.
Yaklaşık 20 dakika sonra falan havaalanına gelmiştik. Taksi parasını ödedim ve bavulumu alarak taksiden indim. Biletimi almak için ilerledim.
Ilk uçağa biletimi aldım, uçak 7 buçukta kalıyordu. Etrafa göz gezdirirken gözüm babama benzer bir adama takıldı. Hiiiiiiii! Bu babam lan! Erken döndü herhalde. Nereden çıktı lan birden bu adam? Ölüyorum desem gelmez. O... Oha! O ne be! O kadın kim! Babam bir kadına sarılıp onu öptü! Yanaktan değil. Lan annem gideli daha ne kadar oldu? Daha dün gibi lan bizimle olduğu anlar!
Vicdanın nasıl rahat ediyor? Şeytan diyor git ensesine çök, ama uçağa binmem lazım. O sırada uçağımın anonsu yapıldı. O anda zaten babam ve kadın gidiyordu. Sinirimden kendimi yiyeceğim!
Hızlı adımlarla uçağıma doğru ilerledim, binmeden önce Sevgi'ye mesaj çektim biniyorum diye o da havaalanında beni bekleyeceğini yazdı. Telefonu kapatıp uçağa bindim.
Yaklaşık 1 saat sonra uçaktan indim ve Sevgi'yi aradım. Havaalanında olduğumu söyledim, o da 2 dakikaya yanımda olacağını söyledi ve telefonu kapattık. Şimdi babam evden haber aldığında beni arayacak o yüzden acaba babamı engellesem mi? Sevgi gelince onun da fikrini alırım artık.
Bir iki dakikaya kadar güzel giyimli, hoş, bakımlı, çekici, güzel ve kumral bir bayan yanıma geldi;
-Alara?
Ben;
-Evet benim sizde Sevgi'siniz sanırım?
Sevgi;
-Evet benim canım. Hadi gel gidelim. Dedi, kafamı salladım ve bavulumu aldı, beraber taksiye bindik.
Beni evlerine götürdü. Eve girdiğimde herkes beni sevgiyle karşıladı. Baya sevecenler, bir dedem, bir anneannem varmış. Bahar ise burada değildi. Geleceğimden haberi yokmuş. Bana burada oda yapmışlar. Anneannem ve dedem hep bir gün geleceğim günü beklemişler.
Götümden gelen titreşimle yerimden sıçradım. Hiiiiiiii! Babam arıyor. Sessize aldım. Odama eşyalarını yerleştirdim. Yatağın baş ucundaki resme gözüm takıldı. Küçük bir bebek ve kumral güzel bir kadın vardı. Küçük bebek, bana benziyordu. Resimi elime aldım o sırada Sevgi odaya geldi. Sevgi;
-O bebek sensin. Yanındaki kadın da annen. Annen seni ilk doğurduğunda baban, annenle yetişmeni istemedi, sana zarar vereceğini düşündü. Belki de haklıydı. Annen sana bakamazdı. Ama biz bakardık. Annen seni doğurduğunda benim eğitimim için anneannen ve dedenle Eskişehir'deydik. Annen sana hamile olduğunu dedenlere söyleyince deden de annenle kavga etti, sonra da Eskişehir'e yanıma geldiler. Ben ve anneannen aralarını düzeltmeye çalışsa da olmadı. Hatta anneannen annene destek olmak icin Izmir'e geldi bir ara. Anneannen geldiğinde annen seni aldırmaya gitmişti ama sonra aldıramayacağını öğrenmiş ve geri dönmüş. Annen seni dünyaya getirdiği gece baban seni ondan aldı ve karısı Melek'le ikisinin çocuğu gibi gösterdi. Annen sen öldün zannediyordu. Senin doğumunu yapan ebeye zorla senin öldüğünü söyletmiş ve seni babana vermiş. Babana Melek'in ölümünden 1 hafta sonra ulaştım ve şuan buradasın. Seni asla ona tekrar geri vermeyeceğim tabii sende bizimle kalmak istersen. Dedi ve biraz duraksadı sonra yüzüme dikkatlice baktı ve hafif morluk olan yüzüme baktı;
-Nasıl oldu bu? Selim yaptı değil mi? Hayvan herif! Bir genç kıza nasıl davranacağını bile bilmiyor! Ama merak etme, bir daha asla böyle bir şey yapamaz sana. Izin vermem bitanem.
Ben;
-Beni arıyor. Ama telefonumu kapatacağım. Eğer beni bulursa çok kötü olur benim için.
Sevgi;
-Saçmalama, kimse sana bir şey yapamaz.
Ben;
-Annem ya beni istemezse?
Sevgi;
-Alara, bebeğim sen onun kızısın. Hem o seni istemezse bile ben seni asla bırakmam. Bir de, senin yanında rahat rahat küfür edebilir miyim?
Ben;
-Tabii ki! Bende edebilir miyim?
Sevgi;
-Tabii edebilirsin. Dedi ve güldük. Hadi canım, sen biraz dinlen. Ben seni bir şey olduğunda çağrırım ya da bir şey olduğunda sen beni çağrırırsın hemen sağdaki oda benim odam. Dedi ve göz kırpıp odadan çıktı.
Telefonumu elime aldım, 30 cevapsız arama;
Babam! Telefonumu uçuş moduna aldım whatssap tan hemen hemen herkesi engelledim. Facebook'u ve sosyal medya hesaplarımı dondurdum.
Belki de artık sevecen ve iyi bir ailem vardır? Beni severler? Kendimi sevdirmem lazım. Istanbul'a geri gitmek istemiyorum. Hata mı yoksa burada olmam? Allah'ım bana lütfen yardım et.
Teyzem beni çağırdı, ve zil çaldı. Hemen odadan çıktım ve kapının oraya gittim. Teyzem bana eliyle gel gel dedi. Kapıyı açtı ve karşımda genç bir kadını gördüm. Teyzeme;
-Seni, daha doğrusu tüm aileyi biriyle tanıştıracağım. Büyük gün geldi. Nihayet gidiyorum, artık sana 2 oda kaldı. Yarım saat sonra geliyor, hazırlanmam lazım çabuk ol. Dedi ve güldü. Teyzem beni işaret etti. Kadın bana elini uzattı;
-Sercan'nın akrabası falan mı?
Teyzem;
-Hayır abla, o benim yeğenim. Seninde kızın, o Alara. Dedi, ve o anda kadının annem olduğunu anladım. Çok şaşırdı ve gülmeye başladı;
-Şaka mısın sen? Benim kızım öldü. O benim kızım değil. Dedi, o inanmayınca teyzem dna raporunu gösterdi. Annemin gözleri doldu;
-Sen benim kızım mısın? Dedi, başımı salladım. Bana sarıldı. Ağlıyordu. Bende ona sarıldım. Gerçek annemin kokusunu ilk kez hissetmiştim. Ilk kez saçlarına dokunmuştum... Ilk kez sarılmıştım.

Çünkü Hayatım "Mükemmel"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin