Gözlerimi açtım, dün gece erken yatmıştım. Bugün pazar olduğu için istediğim kadar yatabilirdim. Saate baktım; 6 buçuk. Erken yatarsam olacağı bu tabii. Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım ama nafile. Bir türlü uyuyamadım. Yatakta doğruldum, yorganı üzerimden attım. Ayağıma terliklerimi giydim ve havlumu alıp banyoya gittim. Suyu açtım ve banyo yaptım. Sanki üzerimden tüm negatif enerjiler gitti suyla beraber. Iyice temizlendikten sonra havluma sarındım. Dolabımdan pantolonumu ve tişörtümü çıkardım ve giydim. Saçlarımı kuruttum. Güne fazlasıyla erken başladım ama bunları yaparken 3 saat geçmiş, saat 9 olmuştu. Hemen aşağıya, mutfağa indim. Bizim hamaratlar, Seyran teyze ve Selcan abla börek pişirmişler. Selcan abla;
-Alara bugün erkencisin bakıyorum da tatlım.
Ben;
-Sorma Selcan abla ya, 6 buçuk ta uyandım uyuyamadım tekrar.
Seyran teyze her zamanki sevecenliğiyle;
-Benim güzel kızım uyanmış bakıyorum, günaydın.
Ben;
-Günaydın, bakıyorum gene söktürmüşsünüz analı kızlı.
Seyran teyze;
-Hadi kızım sen geç yukarıya biz de birazdan getiriyoruz börekleri.
Ben;
-Peki, görüşürüz. Dedim ve yukarı çıktım. Babam onlarla bu kadar yakın olmanı istemiyor. Uyandırayım bari bir şu adamı. Babamın odasına doğru ilerledim. Kapıyı tıklattım ve içeri girdim. Ama girdiğimde odada babam yoktu. Banyosuna doğru ilerledim ve kapıyı tıklattım ama gene ses seda yoktu. Içeri girdim ve babam orada da yoktu. Çalışma odasına gittim orada da yoktu. Herhalde erken çıktı. Bu arada o çalışma odasının dağınıklığı nedir ya? Bir de bana titizlikten bahseder bu adam, garip. Bari kahvaltıdan sonra toparlayayım orayı. Masaya gidip oturdum. Annemin yerinin boş olması canımı yakmıyor değil. Kahvaltımı ettim ve babamın çalışma odasına gittim. Iyyyyy, bilgisayarın tozuna bak! Saçımı ev topuzu yaptım. Ilk olarak gelen zarfları ayırmak için elime aldım. Tamam birazda şu Sevgi işini öğrenmek için odayı temizliyorum. Bir tane zarf diğerlerinden daha garipti. Babama değil, bana gelmiş bir zarftı. Hemen içini açtım. Bir cd vardı. CD yi ve zarfı alıp odama geçtim. Bilgisayarıma CD yi taktım. Hasiktir! Bilgisayarımın ses sistemi bozuk. Ve cd nin içinde de bir video var. Videoyu açtım ama tek anladığım şey bir kadının bir şeyler konuşmasıydı. Gerçi ne konuştuğu hakkında da bir fikrim yok. Bir şey olur diye zarfı kilitli çekmeceme koydum. Tekrar bilgisayarın başına geçtim bir şey anlarım diye ama tabii bir şey anlamadım! O sırada babam odaya girdi hemen bilgisayarı kapattım.
Babam:
-Alara? Yarın okula gidiyorsun biliyorsun değil mi?
Ben;
-Evet biliyorum.
Babam;
-Güzel. Ben 3 günlüğüne Ankara'ya gidiyorum. Çarşamba akşam dönerim.
Ben;
-Tamam peki. Görüşürüz. Dedim ve babam odadan çıktı. Babamın evden çıktığından emin olduktan sonra çekmecemi açıp zarfa baktım. Iki tane kağıt vardı. Ilk elime geleni açtım ve okumaya başladım;
Alara, canım yeğenim;
Eger gelmek istersen adresim, birazda para var. Belki buraya gelme ihtiyaçlarını karşılar. İzmir'e gelmek istersen kapım her zaman açık. Telefon numaram; 05*********, adresim; ********* geleceğin zaman haber ver ben seni karşılarım.
Teyzen Sevgi Aslan
Sevgi mi? Teyzem? Benim bildiğim tek teyzem var o da Melis teyzem. Çok gıcık biri, Sevgi de nereden çıktı? Ayrıca soyadı farklı? Ama belkide evlenmiştir? Üstelik benim neden bu teyzeden haberim yok? Demek ki babamın telefonda konuştuğu Sevgi buydu. Ama anneme niye orospu desin? O sırada odamın kapısı çalındı, hemen zarfı bana en yakında olduğu için okul çantamın içine attım. Elimdeki mektubu ise çekmeceye geri soktum.
Ben;
-Girin. Dedim ve Selcan abla bir isteğin var mı diye sordu. Olmadığını söyledim ve odadan çıktı. O sırada Selen aradı. Buluşacağımızı tamamen unutmuşum! Hemen ceketimi ve küçük mavi çantamı alıp dışarı çıktım.
Selen'e olanların hiçbirini anlamadım. Eve geldiğimde saat 8'di. Uykum olduğu için hemen yattım.
SABAH
Saat 6'daki alarmımla uyandım ve kalktım. Okula 2 saat vardı, hemen kahvaltımı yaptım ve odama gidip formalarımı giydim. Saçımı yapıp çantamı aldım ve evden çıktım. Şöförümüz Hasan abi beni okula bıraktı.
Ilk ders matematikti, matematik kitabımı ve kalem kutumu çıkardım. Dersi dikkatlice dinledim.
Son ders çıkışı
Kitabımı çantama koydum o sırada yanıma Selen geldi, ona bir kitap getirmiştim onu verdim ve sınıf kapısına doğru ilerledim. O sırada Aslı arkamdan seslendi;
-Alara Özdemir, Bahar Aslan'ın kızıymış arkadaşlar! Alara bizi kandırmış!
Ben;
-Ne saçmalıyorsun sen?
Aslı;
-Hala numara yapıyor şuna bak! Gördük kızım gördük! Bu ne o zaman? Çantandan düştü! Dedi ve elindeki kağıdı bana gösterdi. Bu... Bu bir dna raporuydu! Sınıftaki herkes ne olduğunu duymuş, ayrıca Aslı'nın söyledikleri doğruydu. Hemen raporu elinden aldım ve dışarı fırladım. Zarftaki... Zarftaki diğer kağıt buydu demek ki! Hemen okulun oradan geçen bir taksiye bindim ve eve gittim. Teyzem Sevgi ile konuşma zamanı gelmişti belki de...
