Pamuk Prens

Kendimden nefret ediyorum!

"Alkım," Kimse parmağını kaldırmayınca etrafa baktım. Yeni bir öğrencide yoktu, kimdi bu Alkım?

"Tekrar soruyorum, Alkım?"

"Alkım burda mı?" En arka sıralara tekrardan göz gezdirdim. Hayır, yeni öğrenci felan yoktu.

"Sonkez soruyorum, Alkım Aldım burda mı?" Aldım? Ee bu benim soyadımdı.

Olayı idrak edince, dudağımı ısırarak ağır çekimde parmağımı kaldırdım. Parmağımı havada titrerken tüm bakışlar bana dönmüştü. Alaylı, umursamaz bakışlara bakmamaya çalışarak Merve hocaya odaklandım.

"Bu-burdayım hocam." Hoca yoklama listesinden bana doğru çıkardı bakışlarını.

"Neden burdayım demiyorsun evladım?" Tam ağzımı açmış birşey diyecektimki, oldukça gereksiz biri konuştu.

"Alkım Aldım beynini almayı unutmuş hocam eheheheh. " Tüm sınıf sırf beni rencide etmek için bu iğrenç espiriye gülerken, merve hoca cetveli masaya vurdu.

"Hey, susun!Oğlum iki saattir Alkım Alkım feleğim kurudu. Neden parmağını kaldırmıyorsun?" Hocanın kibarca soruşuna göz devirdim. Hepsi ailemden korkusuna bana iyi davranıyordu. Aslında kötü davranırlarsa davranırlardı ama saygıları vardı. Okuldaki en seçkin aile benim ailemdi.

Ne garip değilmi, hem seçkin bir ailede olup, hemde ezik olmak?

Oluyordu ama. Bunun en büyük kanıtıda sanırım bendim. Abim ve kardeşim sevilirken ben sadece ailemin yaptığı öylesine birşeydim.

Bakılması zorunlu olan birşey.

Hocanın sabırsız bakışını görünce tam ağzımı açmıştımki,

Kapı açıldı.

İlk önde açık kumral saçlı, masmavi gözlü ve harika bakışlı manken gibi bir kız girdi. Kendine olan özgüveni yürüyüşünden belli oluyordu. Sınıftaki tüm erkeklerin şuan ona ağız suyunu akıtarak baktıklarının farkındaydım, çünkü bende aynı durumdaydım. Ben bir kızdanmı etkilenmiştim? Bunu düşünmeyi erteleme kararı aldım.Kız tahtanın önüne gelerek acayip güzel bir şekilde güldü. O tahtada cilveli cilveli dururken, o girdi.

Yürüyüşü bile erkek gibi olan kız.

Boyu çok uzundu. Ben Türk erkek boyuna göre uzundum, o neredeyse benim kadardı. Altında erkek pantalonu, üstünde bol erkek tişörtü. Ama giydiği bol şeyler bile zayıflığını saklayamıyordu. Sınıfa dönüp bakmadan benden bile daha erkeksi bir yürüyüşle, güzel gözlünün yanında durdu. Esmer, klasik bir kızdı ama erkek gibi oluşuyla dikkat çekiyordu.

Güzel gözlü kız konuştu.

"Bizi müdür bu sınıfa yolladı. Yeni öğrencileriz biz."

Allahım bu ne güzel bir ses tonudur!

"Biliyorum canım. Haber vermişti müdüre hanım. Kendinizi tanıtın."
Merve hocanın talimatıyla kendini tanıtmaya başladı güzel gözlü.

"Ben Asel Sel. Babam Fırat Sel i zaten tanıyorsunuzdur. Kendisi çok ünlü bir iş adamıdırda... İsmimin anlamı cennetteki bal ırmağı.Yaşım on altı sizden küçüğüm -dudakbüzmeemojisi- ama her okulda olduğu gibi üstün zekamla bu okuldada birinci olacağıma eminim. Arel kolejinden buraya geldim. Evet, Cem Arel benim sevgilimdi bir aralar. Onun dışında şarkı söyler, piyano çalarım. Çok güzel dans ederim. Voleybol oynarım. Modaya ilgim vardır. Zaten modaya olan ilgim kıyafetimden belli oluyordur. Neyse bu kadar yeter."

Cem Arel bizim şirketin ortağının oğluydu. Onların aileside en az bizimki kadar seçkindi. Ama ben görünmez bir karı kılıklı Nuri olduğum için, Cem kadar önemsenmiyordum. Gerçi benim yerime abim ve kız kardeşim yeterince önemseniyordu ama neyse.