1

14 2 0
                                    

Dakikalardır susmadan konuşan kızları izlerken kasıldığımı hissediyordum. Buraya gelirken düşündüğüm şey tam olarak bu değildi. Stresimi atmak için buraya geliyordum ama ağzında sakızla sanki kursa değil de kuaföre gelmiş gibi makyajlarını tazelerken dedikodu yapıyorlardı. Birazdan hepsinin bozulacağını bilerek bunu neden yaptıklarını aylar geçmiş olmasına rağmen anlayamıyordum. Birazdan mindere çıktığımızda hepsi bozulacaktı. Ben bunları düşünürken eğitmenimiz gelip hazırlanmamızı söylemişti. Ben zaten hazır olduğum için kalkıp diğerlerinin gelmesini beklemeye başladım. Aradan geçen birkaç dakikanın ardından herkes toplanmıştı. Eğitmenimiz hepimizi eşleştirirken Işıl'la göz göze geldik. Nedenini bilmediğim bir şekilde bana karşı nefret doluydu. Onu ilk defa burada görmüştüm ama o kısa sürede benden nefret etmişti. Eğitmenimiz eşleşmeleri bitirdiğinde düşüncelerim yüzünden kiminle eş olduğumu dinlemediğimi fark ettiğimde Gamze gülümseyerek yanıma geldi.

'Bugün senin eşin benim, umarım güzel bir maç olur'

Gülerek bana bakan Gamzeye karşı nasıl bir ifade takınmam gerektiğini bilemeyerek ona baktım. Kendisi Işılın en yakın arkadaşı olmakla birlikte benden en az onun kadar nefret ediyordu. Şu an yanımızda eğitmen olduğu için öyle davrandığını biliyordum. Ne zaman eğitmen dışarı çıksa o nefret dolu bakışlara maruz kalıyordum. 

Eğitmenimiz eşleştirmeleri yaptıktan sonra ısınmamızı söyleyerek salondan çıktığında Gamze yanımdan hızla ayrılarak arkadaşlarının yanına döndü. Derin bir iç çekip ortada beklemeyi bırakıp tuvaletin olduğu tarafa yürümeye başladım. Kimse nereye gittiğimle ilgilenmediği için bana dönüp bakmamışlardı bile. Tuvalete girdikten sonra işimi hızlıca hallettim. Ellerimi yıkamak için suyu açtığım sırada aynadan arkamda duran Işıl ve arkadaşlarıyla göz göze gelmiştim. Geldiklerini fark etmediğim için irkilsem de ifademi bozmadan önüme dönüp ellerimi yıkadım. 

'Gamzeye karşı kaybedeceksin'

Ellerimi üzerime kurularken onlara doğru döndüm. Sinirli çıkan sesine karşılık korktuğunu belli eden bir ifade vardı suratında. Bu görüntü istemeden gülmeme sebep olmuştu.

'Şaka yaptığımı mı düşünüyorsun. Eğer Gamzeye karşı kaybetmezsen sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın'

'Bana ne yapabilirsin sen ya da siz?'

Bir adım atıp onlara yaklaştığımda gerilemişlerdi. Benden korkmalarına rağmen benimle uğraşmaya devam ediyorlardı. Onları gerçekten anlamıyordum. Benden ne istediklerine dair en ufak fikrim yoktu.

'Sana kaybedeceksin dedim, eğer Gamze kaybeder de o turnuvaya gidemezse ailesi onu kursa göndermeyecek artık. Senin yüzünden en yakın arkadaşımla ayrılırsak o zama-'

'O zaman ne, ne yapacaksın, beni de mi attıracaksın kurstan? Daha önce de denedin Işıl senin beni buradan attırman imkansız. Arkadaşına gelecek olursak eğer burada kalmak istiyorsa biraz daha çalışması gerekirdi çünkü senin ezik arkadaşına ya da sana yenilmeye hiç niyetim yok.'

Sinirden yüzünün kasıldığını görmek keyfimi yerine getiriyordu açıkçası. Yüzüme istemsiz bir sırıtma yerleştiğinde elindeki kahve bardağını sıktığını görmüştüm. Ben daha engel olamadan elindeki bardağı yüzüme karşı savurduğunda yapabildiğim tek şey ellerimi yüzüme siper etmekti. Ellerimde hissettiğim yanma hissiyle inleyerek ellerimi yüzümden çektim. Elimin üstü yanarken Işıl gülerek bana bakıyordu. 

'Söylediklerimi dinlemezsen canın yanma ya devam edecek. O yüzden beni dinlemek zorundasın. Senin gibi bir orospu buraya nasıl girdi bilmiyorum ama seni burada daha fazla barındırmayacağımdan emin olabilirsin. O gün gelene kadar sessizce bekle ya da sen sessiz olamazsan bizim senin sesini kesmemizi ister misin? Hatırladın mı bunu Aden'

Işıl cebinden çıkardığı kravatı bana doğru sallarken bir adım geriledim. Biliyordu, nasıl öğrendiğini bilmiyordum ama biliyordu. Yıllar önce olmuştu. Her şeyi yok etmiştim nasıl biliyor olabilirdi. Elindeki kravatla yanıma gelip arkadaşları beni tutarken kravatla ellerimi bağlamaya çalışıyordu. O kadar titriyordum ki karşı koymayı bıraka ayakta bile duramıyordum. Dizlerimin üzerine çöktüğümde Işılın kahkahasını duydum. Gözyaşlarım akarken hatırladığım son şey bileklerime bağlanan kravattı.

*****

Merhabalar

Bir süredir düşündüğüm kurguyu yazmaya karar verdim. Umarım istediğim gibi devam edebilirim. Yazıya dökmek biraz zor benim için ama umarım hoşunuza giden bir kitap olur. Yazım yanlışı yaptıysam üzgünüm daha sonra kontrol edeceğim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kara geceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin