2.Bölüm

1.8K 114 6
                                    

Multimedya: GECE

Hatırlatma;

O gün yatağımdan hızla kalkarak annemin yanına gittim. Koltukta oturmuş film seyrediyordu. Beni görünce oturuşunu düzeltti. Karşısına geçip ellerini tuttum. Heyecanla gözlerimin içine baktı.

''Kabul ediyorum..'' Acı dolu bir gülümseme takındım yüzüme. ''Yeni hayatında, sana yol arkadaşı olmayı kabul ediyorum..''

İşte benim hikayemde böyle başlamıştı. Artık yeni bir yerde, babamsız, yeni insanlarla dolu bir hayat kuracaktım kendime. Herkesten uzak, kendime yakın..

----<<>>----

Ertesi sabah uyandığımda yaptığım ilk iş bavullarımı hazırlamak olmuştu. Kıyafetlerimi iki bavula zar zor yerleştirmiş, kalan özel eşyalarımı da küçük sırt çantalarına sığdırmayı başarabilmiştim.

İşim bittiğinde üzerime daha düzgün bir şeyler geçirip aşağı indim. Annem kahvaltıyı hazırlamış, babamla sohbet ediyorlardı.

Babamı görmezden gelerek annemin yanağına bir öpücük kondurdum ve kahvaltı masasına oturdum. Annem babama gideceğimiz hakkında bir takım bilgiler veriyordu. Açıkcası babamın hiçte umrundaymışız gibi gözükmüyordu. Ne zaman umrunda olmuştuk ki zaten?

Babam ve annemin konuşması dışında sessiz geçen kahvaltı sırasında kapı çalmıştı. Bu ortamda daha fazla kalmak istemediğimden dolayı yavaşca masadan kalkarak kapıyı açtım. Gelen kişinin Kelly olduğunu görünce yüzümde ufak bir gülümseme oluştu. Ne zaman canım sıkılsa, hissetmiş gibi anında yanımda oluyordu.

Kelly içeri geçtiğinde anneme sarılmış, babama da ufak bir merhaba demişti. Odama çıktığımda ikimizde sessiz kalmıştık çünkü Kelly gideceğimi bildiği için çok üzgündü. Dün annemle konuştuktan sonra telefonla Kelly'i arayıp gideceğimizi haber vermiştim. Duyunca çok üzülmüştü ama burada mutsuz olduğumu kendi de bildiği için sessiz kalmayı tercih etmişti, şuan ki gibi.

''Gitmeni hiç istemiyorum, sadece senin iyiliğin için sessiz kalıyorum biliyorsun değil mi?'' Kate'in sözlerine karşılık kafamı hafifçe salladım. Ondan ayrılmak benim içinde oldukça zor olacaktı. İnsan kardeşini nasıl bırakır ki..

''Benim için kolay mı sanıyorsun? Burada ki tek güvencem sendin, bunca yıl burada kaldıysam senin için. Ama dayanamıyorum Kate, her günümü onun yüzüne bakarak geçirmek istemiyorum. Suratında ki o küçümseyici bakışı görmek istemiyorum. Yaptığı şeyden gurur duyuyormuş gibi imrenerek benimle konuşmasını istemiyorum. Sesini duymaya bile tahammül edemiyorum artık..'' Gözyaşlarım yine yerini almış, yanaklarımdan aşağı süzülmeye başlamıştı bile.

Kelly'de benim gibi gözyaşlarını tutamamıştı. Neler çektiğimi en iyi bilen kişi oydu oysa ki. Üstüme gelmemeye çalışıyordu her zaman. Başarıyordu da.

Bir süre sonra Kate konuyu değiştirmiş, heyecanlı bir şekilde sevgilisiyle son buluşmasından bahsediyordu. Bende dinlemiş gibi yapıyordum ama aklım taşınma işindeydi. Türkiye'yi biliyordum bilmesine ama çok ta detaylı bildiğim söylenemezdi.

Yaklaşık yedi yaşıma kadar Türkiye'de yaşamışız. Sonra babamın işleri nedeniyle Almanya'ya taşınma kararı almışız. Bu durumdan şikayetçi değilim gerçi, Kelly gibi güzel arkadaşlıklar kurmuştum burada. En yakınım Kelly'di tabi ki.

"İki saattir burda boşuna konuşuyorum dimi? Beni duymuryosun bile.." Kelly'in üzgün çıkan sesini işittiğimde mahçup gözlerle baktım gözlerine.

"Aklım taşınma işinde Kate, seni burda bırakmak istemiyorum ama annemi de kırmak istemiyorum. Gitmek istediğini gözlerinden okuyabiliyorum. Bir yanım gitmek, onun yüzünü bir daha görmemek isterken, diğer bir yanımda seni burada bırakmak istemiyor. Aklım çok karışık ama, bu akşam yola çıkıyoruz Kelly. Hala aklım karışıkken gidiyorum işte.."

****

Kelly gittikten sonra bende eşyalarımı son bir kez kontrol edip, uçakta uyuyamayacağım için bir güzel uykuya dalmıştım.

Gözlerimi açtığım da karşımda annemi gördüm. Elleriyle saçlarımı okşayıp uyanmam gerektiği hakkında bir şeyler söylüyordu. Gideceğimiz aklıma geldiğinde annemin yanağına bir öpücük kondurup yataktan kalktım. Üzerime rahat bir şeyler geçirip annemle birlikte aşağıya indik.

Aşağı indiğimizde babam eşyalarımızla birlikte kapıda bekliyordu. Gitmemize en çok sevinen kişiydi oydu bana göre.

Vedalaşmamız da kısa süre de bittiğinde taksiye atlayıp hava alanının yolunu tutmuştuk. Babam giderken bana sarılmamıştı, onu bile çok görmüştü bana.

Neyse diyerek tüm düşüncelerimi kafamdan atarak uçakta uykuya daldım. Uçakta uyuyamam demiştim dimi?

****

Uçak iniş yaptığında bavulları alıp bir taksi durdurduk. Annem taksiciye kağıtta yazan adresi verdi. Yirmi dakika kadar sonra taksi durduğunda geldiğimizi anladım.

Geldiğimiz yer oldukça şirin, iki katlı, minik ama bize yeteceğini düşündüğüm bir yerdi. Anneme gösterişli bir yer tutmadığı için içimden teşekkür ettim. Yeni hayatıma eski saçmalıkları eklemeyeceğime dair kendime söz vermiştim. İlk kural, gösterişli şeyler yok.

Evin içine girdiğimizde eşyaların yerleşmiş olduklarını gördüm. Bize kalan sadece bavulları yerleştirmek olacaktı.

Bavulları yerleştirdikten sonra oldukça aç olduğumuz için bir şeyler sipariş ettik. Gelen yemeklerden yedikten sonra odalarımıza çekildik. Uçakta o kadar uyumama rağmen hala uykum vardı.

Yarın okula gideceğimden dolayı erken yatmak en iyisiydi zaten. Evet yarın okula başlıyordum. Yeni hayatımda değişmeyen tek şey yine özel okula gideceğimdi. Anneme ne kadar ısrar etsem de bu kararından vazgeçmemişti.

Özel okumak istemiyordum çünkü eski okulunda kötü zamanlarım olmuştu. Bu okulunda böyle olmamasını umarak uykuya daldım.

****

Ertesi sabah çalan alarmın sesiyle uyandım. Saat sekize geliyordu. Yaklaşık bir saatim vardı okula gitmek için.

Dolaptan günlük giyecek bir şeyler üzerime geçirdikten sonra aşağıya indim. Annem benden önce kalkıp kahvaltıyı hazırlamıştı.

"Anne ben okula otobüsle gitmek istiyorum. Ne dersin?"

Annem lokmasını yutup devam etti, "Bende seninle bunu konuşacaktım tatlım. Arabayı babana bıraktığım için buradan yeni araba almamız lazım. Bir süre otobüsle gidip gelmen en iyisi.."

Annemi onaylayarak otobüsle nasıl gideceğimi öğrenip evden çıktım. Annemin de dediği gibi evin iki arka sokağında durak vardı. Oraya gidip annemin söylediği otobüse bindim.

Boş bir yere geçip oturdum. Kulaklarımı çıkartıp gidene kadar müzik dinlemeye başladım. Henüz üçüncü şarkıya geçmiştim ki, okulun gösterişli tabelasını görüp otobüsten indim.

Okula girerken aklımda sadece Kelly'in gitmeden önce kulağıma fısıldadığı sözler vardı.

"Unutma Gece, dünya karanlık ama bunun geceyle bir alakası yok.."

×××××××

×arkadaşlar geçiş bölümleri olduğu için sıkılmış olabilirsiniz, en kısa zamanda yeni bölümler gelecek×

Gece'nin AydınlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin