6.Bölüm

2.2K 96 19
                                    

OY VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN.

Hatırlatma;

O sırada yanımızdan geçen tanımadığım çocuğun bakışları rahatsız olmamı sağlamıştı. Nereye baktığını anlamak için bakışlarını takip ettiğimde içimden bir 'siktir' çektim. Beyaz bir tişört giymiştim ve içeçekler üzerime döküldüğünden tişörtüm üstüme yapışıp, südyenimin gözükmesini sağlamıştı.

Çocuk yönünü değiştirip bana doğru geldiğinde rahatsız olup yerimde kıpırdandım. ''Cidden güzel görünüyorsun..'' deyip yarım ağız güldüğünde Eren çocuğun omzundan tutup çekti. ''Çek git burdan..'' Çocuk bakışlarını Eren'e çevirdi. ''Çekmezsem ne olur?'' dediğinde Eren'den önce biri davranıp çocuğun suratına yumruğu geçirdi.

Arkadan Helin'in ''İşte bu olur, oh olsun..'' dediğini duysam da şuan ona odaklanamayacak kadar şaşkındım. Çünkü çocuğa yumruk atan kişi, Kayra'dan başkası değildi.

Çocuk yumruktan sonra yere düşüp bir süre kendime gelemedi. Kendine geldiğinde ise hızla kalktı ve son bir kez bize bakıp, kaçtı.

Ben hala olayı anlamaya çalışırken Kayra bana döndü ve gülümsedi.

''Önemli değil..'' diyip yanımdan geçerken bile sesimi çıkartmamıştım. Sanırım cidden Kayra'ya bir teşekkür borcum vardı.

----<<<<>>>>>----
Kayra ve Eren gittiklerinde Helin'le durmuş birbirimize bakıyorduk. O da en az benim kadar şaşkındı. Burda ne olmuştu böyle?

Bizi kendimize getiren Yusuf'un gelmesiydi. Gelir gelmez sorularını sıralarken ben anlatmak ile anlatmamak arasında gidip geliyordum. Çünkü vereceği tepkiyi biliyordum.

Sonrasında Helin'in de kafa sallamasıyla anlatma kararı aldık.

"Kanka anlatıcam ama böyle olmaz.." diyerek üstümü işaret ettiğimde Yusuf'un bakışları üzerimde gezindi. Daha yeni fark ediyordu üzerime içeçek döküldüğünü ve üzerime yapışan tişörtten südyenimin belli olduğunu.

Kaşları yavaşça çatıldığında sinirlenmeye başladığını anlamıştık.

Hızla üzerindeki hırkayı çıkarıp benim üzerime giydirdi ve bizi izleyen insanlara ters bakışlarından attı. Daha doğrusu beni dikizleyenlere.. "Dönün lan önünüze!" Diye bağırdığında herkes koşarak ordan uzaklaşmıştı bile..

"Allahım sen bana sabır ver yarabbim.." diyerek kollarını bana ve Helin'e doladığın da ikimizde ona sımsıkı sarılmıştık.

Bir süre sonra ayrıldığımız da "Şimdi Helin'lere veya size gidiyoruz. Bize de gidebiliriz isterseniz ama üstünü değiştirmen lazım..Sonra her şeyi bana anlatıyosunuz. Tamam mı?" Dediğinde Helin'le ağzımızı açmadan sadece kafamızla onayladık.

Yusuf'un arabasına bindiğimiz de bizim eve doğru yol almıştık. Annem evde olmalıydı. Bu sayede hem tanışmış olurlardı.

Arabayı evin önüne park ettiğinde indik ve eve doğru yol aldık. Yanımda anahtarım vardı ama kapıyı çaldım ve annemin açmasını bekledik. Bir süre sonra annem kapıyı açtığında şaşkınlıkla bize baktı çünkü bizim geleceğimizi beklemiyordu.

Bir süre sonra "Ahh çocuklar kusura bakmayın geleceğinizi bilmiyordum..İçeri geçin." Diyerek kapıyı araladı ve üçümüzde içeri geçtik.

Gece'nin AydınlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin