7:40
Kampüse gitmek için hazırlanıyordum. Tam o sırada telefonuma bir mesaj geldi.GİZEM
Sena kampüs de işin bitince
bir alt sokaktaki cafeye gelir misin?
Seni abimle tanıştırmak istiyorum.Emin değilim yakında sınav
var. Gelemeyebilirim ama gelmeye
Çalışırım.GİZEM
Lütfen! Gel,
Hem sen de abimi
merak etmiştin. Lütfen!Telefonumu kapattım ve evden çıktım.
***
Kampüse vardığımda her gün sevdiğim kedi yine orada duruyordu. İlk önce onu sevdim daha sonra sınıfa girdim. Derse 5 dakika geç kalmıştım ama neyse ki dersimiz Melik Hoca'yaydı ve geç kalmama kızmadı. Yanımda Poyraz oturuyordu ve yan sırada oturan Koray ile konuşuyordu. Dersi dinlerken telefonum titredi. Gizem yine mesaj atmıştı.
GİZEM
Sena karar verdin mi? Geliyor
musun?Gizem ben istemesem de zorla getirticekti bunu biliyordum bu yüzden kabul ettim.
Evet geliyorum. Ama çok kalamayabilirim.
Yazıyor.
Ben Gizem'in yazmasını beklerken bir anda birisi telefonumu aldı. Kafamı kaldırıp baktığımda Melik Hoca karşımda benden bir açıklama bekliyormuş gibi bakıyordu. Ben ise hiçbir şey demeden başımı aşağıya eğdim. İşaret parmağı ile kapıyı gösterdi ve "çık dışarı" Dedi. Çantamı aldım ve ayağa kalktım. Ben ayağa kalktığımda Öğretmen de telefonumu elime verdi ve verirken "diğer ders geri gel. Bu derslik yok yazıcam"
Dedi. Fakat diğer ders geri gelmicektim. Telefonu açtığımda Gizem'in mesajı ile karşılaştım.GİZEM
Ne zaman gelebilirsin?Şimdi geliyorum dersten atıldım.
Bunu yazarken kampüsten çıkıyordum.
GİZEM
Neden?Hoca seninle mesajlaştığımı
gördü. Ama sorun değil zaten
önemsiz bir dersti.Aslında ders matematikti ve önemliydi fakat bunu ona söylemedim.
***
Cafeye girdiğimde Gizem ve abisi beni bekliyordu. Gizem'in üzerinde beyaz, omuz kısımları kabarık yarım kollu kısa ve dar bir buliz vardı. Altına siyah dizine kadar gelen bir etek giymişti. Saçları dalgalıydı. Yanlarına doğru yürüdüm, önce Gizem'e sarıldım. Sonra elimi Gizem'in
Abisine doğru uzattım ve "Merhaba! Ben Sena" dedim o da ayağa kalktı ve elimi sıktı. "Ben de Soygar"
Üzerinde beyaz bir gömlek vardı ve ilk birkaç düğmesini açmıştı. Altına ise siyah bir kot pantolon giymişti. Saçları dağınıktı ve geriye atılmış bir şekilde duruyordu.
Daha sonra elini çekti ve sandalyesine oturdu. Bende havadaki elimi aşağıya indirdim ve tek elimle sandalyeyi çekip oturdum."Nasılsın?" Diye sordum bana dünyanın en klasik ve saçma sorusu gibi gelse de."İyiyim" Dedi kısa ve net bir şekilde, zaten ne diyebilirdi ki? Ama en azından "sen nasılsın" diye ekleyebilirdi. Ama biraz ciddi birine benziyordu. Bence her insan ilk başta ciddi olur ama tanıdıkça biraz daha kendini açar. Bir an da Gizem'in telefonuna bir mesaj geldi. Yüzünde içten bir tebessüm oluştu. Soygar'a baktı ve ardından bana ve yeniden telefonuna döndü ve bir şeyler yazmaya başladı. Bu sefer mesaj bana gelmişti Gizem'in attığını düşünmüştüm ve haklı da çıkmıştım.GİZEM
Sena inanamıyorum ama
Can bana mesaj attı.Can, Gizem'in çok yakın bir arkadaşıydı. Hatta sevgilisiydi. Fakat Soygar bunu bilmiyordu. Gizem, Soygar'ın vereceği tepkiyi bilmiyordu. Ayrıca Can ile çok yakın veya ciddi olmadıklarını söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI KALBİM
ActionSena, babasının yaptıklarını, aynı örgütte çalıştığı fakat bir kere dahi kendisini görmediği Soygar'ı ve ne kadar çabalasa da bulamadığı abisini bulur ve onlarla birlik olup babasına karşı gelirler. Lakin babası çok güçlüdür ve kendisi, abisi Savaş...