Selam herkese hikayemizi okuma listesine ekleyen (deadboy2424, Aye_iste ) arkadaşlarımıza çok Teşekkür ederim
Sena'nın anlatımıyla
Gözüm yavaş yavaş açtım daha yeni uyandım bir Bismillah ya bir Bismillah
Güney ile bilmediğim bir yatakta sarılmışız yatıyoruz saçları dağılmış gözünün üstüne düşmüştü elimle saçımı gözünün önünden alıp yukarı attım saçları yeniden gözünün önüne düşmüştü tekrar çektim gözüm saçlarının güzelliğine yakaladı ama tek güzel olan şey o değildi burnu ,sinirlendiğinde çıkan çene kası , mavi gözleri ve dudakları
elim istemsizce dudaklarına gitti tam yumuşacık dukaklarına dokunuyordum ki gözleri bir anda fal taşı gibi açıldı
"Sen sen uyumuyor muydun ? " şaşkınlıktan kekeledim
"Sence soru bu mu ? , senin elin dudağımda ne geziyor " şey ya o lavaboyu bulamadım da gezintiye çıkmıştım
İşte bu soruya cevap veremem ama kaçabilirim kolunun altından sıyrıldım
ve lavabo olduğunu tahmin ettiğim odaya daldım ve kapıyı kitledim
"kaç bakalım nereye kadar kaçacaksın "
"keç bekelim neyeye keder keçicen "
Diye ağzına çemkirdim ama çemkisem de
neye yarar salak kafam salak
Elimi yüzümü yıkadım ama saçım Arap saçığı gibi olmuş kapıyı açtım . Evi oldukça güzel ve şıktı Güney tahminim mutfakta idi
salona girdiğimde Güney mutfakta kahvaltıyı hazırlıyordu mutfağa girdiğimde
güler yüzle baktı
"Salatalığı doğrar mısın ??"
kafamı salladım tezgahta ki salatalığı yıkadım ve doğramaya başladım bitirdikten sonra elimi yıkadım
"yapılacak bişey var mı "
" yok sen otur kahvaltını yap "
Masaya baktım donatmış resmen Güney ile evlenen yaşadı valla her kadın böyle koca ister
"Ooo paşam donatmışsın masayı seni alan yaşadı valla "
Iyy benim akrabalara benzedin
Güldü , komik bişey mi dedim ben anlamadım neye güldü
"ama ben en çok eşimin bana yardım etmesini isterdim mesela sen gibi "
yerdeki terliği alıp Güneyin beline attım
bana döndü daha gülmeye devam ediyordu
masadan kalktım
"bak hala gülüyor napıyım şimdi ben seni "
Öteki terliği de alıp atacaktım ki elimi tuttu
yanağımdan öptü ve gülerek masaya oturdu ben ise kaskatı kesildim bu normal miydi
"Prenses otur sana "
"hıh "
Masaya oturdum Güneye baktım bana çay koyuyordu ben ise onun mavi gözlerine bakmaktan kendimi alamıyordum zil çalmıştı Güneye
"ben bakarım "
kapıyı açtığımda sarışın ela gözlü bir adam vardı
"merhaba Güney burda mı acaba ? "
"evet içerde buyur "
dediğimde içeriye mutfağa geçti bende arkasından kapıyı kapatıp geçtim . Güney bu adamı görünce ayağa kalktı
"Ooo topram hoşgeldin " dedi gülerek adı toprak olarak tahmin ettiğim çocuk
kaşları çatıldı
"Hoşbulduk Güney " dedi ve kaşıyla beni işaret etti
