İnsan bazen bi koca volkanın içinde yapayalnız tek başına kalır kimsesiz kimse onu anlamaz dinlemez ya da anlamaya çalışmaz kimse onu,o da çaresizliğe kapılır ve yeni kapılar arar ama her kapı kapalıdır bütün kapılar annenin babanın en yakınlarının bile ama bi anda öyle bişey olur ki kelebeklerin midede uçuşma tabirini sen yaşarsın bambaşka bi şey olursun kendini yeniden doğmuş gibi hissedersin o çocuğun belki ruh eşin olduğunu falan düşünürsün daha önceden hiç tatmadığın ve tatmak için can attığın bi duygudur artık kendini onun yanında huzurlu hissedersin öl dese ölürsün inanılmaz müştemela bi duygu sarar etrafını.
"Evet Canan bunların hepsi masallarda olur"
"Ya kızım niye öyle düşünüyosun ki belki bir gün masallarda gerçek olur"
"Hehe tabi belki bi gün olur hadi yat artık uykum var bide yarın okul var iyi zıbarmalar"
"Cümlemizden canım"
Sabah saat 7:30 da Canan'ın cırtlak sesinden başka bişey duymuyordum
"Ya Güneş bu kadar zayıf olmak zorunda mısın ya neden akşamları yemiyorsun hayır yani anlamıyorum amacın beni sinir etmek mi olmuyo bu kot işte olmuyo ya of ağlıycam"
"Olmuyo mu seni şişko"
"Ben geçen hafta geldiğimde buraya tayt bırakmıştım hatta unutmuştum o nerde çekmecenin en altındaki gözüne koydum heralde ya geç kalacağız"
"O zaman oraya bak senin yüzünden geçiktikde zaten 5 dakika hadi hızlan"
"Tamam tamam buldum hadi çıkalım"
Ben ayağıma beyaz converse'i geçirirken o aynadan bakıp saçını düzeltmekle meşguldu anlamıyorum defile ye mi çıkıyoruz okula mı gidiyoruz
Siteden çıkıp okula doğru yürümeye başladık hayret evden çıktığımız iki dakikadan beri çenesi açılmıyor garip dedim konuşmaya başladı hay ben ağzıma
"Güneş bence Doğukan sana karşı boş değil benden söylemesi"
"Bunu daha yeni söylemiyosun Canan ve bende sana kaç kere hoşlanıra hoşlansın önümüzde TEOG var diyorum"
"Aman be tamam inek"
Ona gözlerimi devirerek ilerledim bazen çok gıcığıma gidiyor hareketleri iyi kız falanda beni çıldırtmıyo da denilemez ben hızla okulun kapısına yönelip merdivenlerden ikişer ikişer çıkmaya başladım çıkarken sağ ayağım kaydı bu sefer çıktığım yerlerden ikişer ikişer yuvarlanıyordum birden biri beni tuttu
"Hey iyi misin"
Ben bi şey diyemedim çünkü sağ ayağım çok ağrıyordu
"Ayağım" diye inledim
"Tamam o zaman gel biraz buz koyalım"diyerek beni kucağında aldı ben neye uğradığımı şaşırırken ayağım acısıyla tekrar inlemeye başladım gerçekten felaketti beni kantindeki masaların sandalyelerinden birine otutturdu ve bi tane daha sandalye alarak ağrıyan ayağımı sandalyenin üstüne koydu sonra kantinci Rıza amcaya gidip durumu söyledi o da buz verdi yanıma geldi
"Okuldaki ilk günümden ilk kahramanlığım" diyerek güldü
"Yeni misin?"
"Yok canım sıkıldı yalan söylüyorum"
"Ay canım cidden mi(!)"
"Neyse ayağın iyi mi"
"Hangi okuldan geldin"
"Ayağın demekki iyileşti bay bay"
Ne? Salak mı bu ne bu tavırlar bi kaçamaklar görem mafya babası sanacak Allahım ya sekerek merdivenlerden çıkıyordum ki bi an yine dengemi kaybeder gibi oldum sonra beni tuttu bi el,o çocuk
"Aman bi daha buz isteyemem"
"İste diyen olmadı canım bay bay"diyerek gittim iyi oldu o ne öyle ilk günden artistlenmeler falan
Neyse sınıftan içeri girdim ardımdan matematik hocası Asuman Hoca onun arkasından ıyy o çocuk ben yerime tam oturacakken
"Oturma Güneş'cim bende tam bu konudan bahsedecektim yeni arkadaş geldi o yüzden yer değişikliliği yapacağım"
Ben ayakta dikilmiş ayağımı elimle ovuştuturken bi taraftan da acıyo diye inliyodum
"Sevilay sen Ali'nin Beren Hakan'ın yanına geç" diyordu Asuman Hoca biz o çocukla ayaktaydık
"Sizde birlikte oturun çocuğum"
Biz farketmeden aynı anda
"Ne biz mi asla olmaz"demişiz
"Çok da iyi olur hadi en arkaya geçin develer"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİ
Teen Fiction"Sorunlarım sadece beni ilgilendirir etrafımdaki insanların bana DELİrmişim gibi bakmalarına anlam veremiyorum/Demi Lovato"